ŞEMS-İ TEBRİZİ ‘ YE
Sonsuz pınara göze kör kuyudan fışkıran
Vahdet çığlıklarının yönsüz yankılarını
Duyuyorum gönlümüm boyutsuz fanusunda.
Duyuyorum ufuksuz okyanus sularının
Uğultulu medlerle kuvars kayalıklarda
Destanlar yazdığını köpük parmaklarıyla…
Görüyorum perdesiz hicran ufuklarının
Altından yakamozlu ırmaklar aktığını…
Görüyorum bahçenden derdiğin bir ak gülü
Kokladığın an alev alev yanan gönlünü…
Görüyorum parlayan sevda tomurlarını,
Kökü gökte,dalları yerde olan Ağaç’tan
Mevsimsiz yemişlerin hevenkle sarktığını…
Ey,sırlar üstü sırrın sırrıyla kavrulan can,
Seven ruhlarda(n) kopan kozmik fırtınalardan,
Geçe geçe vuslatın hicran kuşaklarından
Ak,karıl damla damla aşk okyanuslarına,
Dön dönebildiğince sonsuz galaksilerce…
Ah,bir izini bulsak,koşabilsek ardından…
|