ANASAYFA

 

SOSYAL ŞİİRLER

 

BAKIŞ AÇISI-II-

 

İnsanlar birbirine RAHMAN’ın nazarıyla

-Şefkatle,merhametle,sevgiyle,iyilikle…-

Bakmadıkları için-bakamadıklarından-,

Ve biribirlerini anlamadıklarından

Bir arada yaşıyor gibi görünseler de,

Kardeşlik,arkadaşlık,dostluk,aşk bağlarından

Birbirlerinden kopuk,birbirlerinden uzak

Bir ömür sürüyorlar yaşıyorum sanarak!

Ne biribirlerine bir saygı duyuyorlar,

Ne güven,iyi niyet,hoşgörü besliyorlar,

Dürülmüş eleştiri,empati,bağnazlıkla

İnsanlar birbirinden habersiz yaşıyorlar,

Gaflet tayfunlarıyla savrulup duruyorlar!

Ne kadar çırpınsalar mutlu olamıyorlar,

Mutlu olamayınca,mutlu edemiyorlar!

İşte,işte bu yüzden “insan” olamıyorlar,

“İnsan” olmanın büyük onurunu,hazzını

Bir türlü tadamıyor ve tattıramıyorlar!

Kendi kendilerinin mücrimi oluyorlar!

Birbirlerine destek olacakları yerde,

Köstek olarak doğal yasam alanlarını

Daraltmış oluyorlar,karartmış oluyorlar!

Yakın ufuklarını,uzak ufuklarını!

Velhasıl lütfedilmiş insanlık haklarını

Fütursuzca har vurup harman savuruyorlar!

Birinci sınıf insan olmak istiyorsanız,

Özgürlüğü,erinci doyasıya yaşamak,

Dünyada,ahirette en seçkin,en onurlu

Bir yerde,bir konumda,bir boyutta bulunmak

RAHMAN’a ”kul” olmayı onur saymalısınız.(...ya talip olmalısınız.)

ÇALAB’a kul,YALVAÇ’a ümmet olmalısınız.

(İnsanın “üst kimliği” işte budur aslında.

Ötekilerin hepsi geçici,iğretidir!)

İnsanlar birbirine verdikleri unvanlar

İle birbirlerine değerler biçiyorlar!

Bilmiyorlar,oysa “en doğru ölçü”ye göre

İnsan için en üstün unvan RAHMAN Katı’nda

“Kulluk”tur ki,özgürlük,onur verir insana.

Dünyada,ahirette kim onur arıyorsa, (*)

Bilsin ki,onurların tamamı ALLAH’ındır.

Ve kuşkusuz ki,O’na bağlı olanlarındır.

ÇALAB’a kul,YALVAÇ’a ümmet olmuyorsanız (…olamazsanız,)

Ruhunuzu şefkate,aşka açmıyorsanız,

Adalete,rahmete,dostluğa,kardeşliğe…

Ak,kara ayırmadan kucaklamıyorsanız

İnsanlık boyutundan uzaklaşıyorsanız,

Şer güçlerin karanlık,sinsi oyunlarını

Bozmak için yiğitçe çabalamıyorsanız,

Yaşadığınızdan söz edebilir misiniz?

Kendi değerimizin farkına varmalıyız,

Bizi kendilerine benzetmeye çalışan

Kibirli bencilleri bir şey sanmamalıyız!

Doğal hayatımızı yaşamak zorundayız.

Yoksa silik,yüzeysel tipler olur çıkarız!

Başkalarına hayran olarak taklit etmek,

Onlar gibi davranmak,onlar gibi düşünmek

Bize ne kazandırır onursuzluktan başka!

Attığım her adımda,her aldığım solukta

Sonsuz şükürler olsun ey Yüce Rabbim Sana!

SEN’den iyisi,SEN’den güzeli,şefkatlisi,

SEN’den güçlüsü,SEN’den güvenilir olanı

Yokken,kulların niçin idollerin peşinden

Koşuşturup dururlar,yeğlerler alçaklığı?(…tutsaklığı!?)

Başkasının aklıyla,eliyle,ayağıyla

Düşünürsek,tutarsak,yürümeye kalkarsak,

Ellerin gözleriyle,kulakları,diliyle

Bakarsak,işitirsek,konuşmaya kalkarsak,

Artık benliğimizden söz edebilir miyiz?

İpleri başkasını elinde bir oyuncak

Olmanı utancını yaşamış olmaz mıyız?

Başkasının aklıyla düşündüğünü sanan

Saçma,saçman söylemler,eciş,bücüş eylemler,

İncir çekirdeğini doldurmayan fikirler(!) (Hurma…)

Sergileyen birine itibar edilir mi,

Çılgınlar(!) meclisinde ona yer verilir mi?(Aşıklar…)

Onur,özgürlük,erdem yarışına çıkanlar,

Ahmaklık,ahlaksızlık yarışına kalkanlar

Yanında azınlıkta kalıyor olsalar da,

Onlar olacaklardır yarışı kazananlar,

-İpi göğüsleyenler-insanlık kulvarında.

İnsanlığın birinci sorunu bilgisizlik!

Sonucu ahlaksızlık,kuralsızlık,bağnazlık,

Miskinlik,güvensizlik,zevzeklik,dengesizlik,

Gurur,kibir,bencillik,densizlik,edepsizlik…

İnsanlık düşmanları insanlar(!) tarafından

Planlanan,kotarılan,ustaca(!)dayatılan

Savaşlar,cinayetler,politik entrikalar…

Büyük doğal afetler,hastalıklar,yıkımlar,

Kendini bir şey sanan,adap,erkan bilmeyen,

Yanılmazlık zırhını kuşanmış kaltabanlar,

Takva elbisesine bürünmüş münafıklar,

Aklı evvel,uyanık geçinen mankafalar,

Kendi kendilerini aldatan kırk yalanlar,

Dünyayı düzetmeye,insanı yönetmeye

Talip olan kendini yönetmekten acizler

Kartallarla yarışa soyunan kelaynaklar,

Tanrılığa özenen kuklalar,şarlatanlar

Üst akıl kasıntısı ufuksuzlar,çapsızlar,

Aklını kullanmaktan kaçınanlar yüzünden

Çekilen bunca utanç,kahır,ızdırap,elem…

Balon gibi şiştikçe,şişen egolarıyla,

(Bir toplu iğne yeter balonu patlatmaya!)

Gurur,kibirleriyle kendilerine göre

Bir yere koyuyorlar kendilerini güya!

Tarihin akışını değiştireceklermiş!

Onlar öyle sanıyor kısa akıllarıyla!

Güleyim de yabana gitmesin dostlar bari!

Değiştirin bakalım,nasıl olacak bu iş!

Tarihi yaratan da,yazan da,akıtan da

Külli iradesiyle,aklıyla,bilgisiyle

YÜCELER YÜCESİ’dir sınırsız kudretiyle.

Kendilerini bir şey sanan megalomanlar

Rollerini oynayan birer figürandırlar,

Ki,çoğu beceriksiz yeteneksizdirler de!

İyi at koştururlar yalan vadilerinde!

Bir kaş yapayım derken,bin bir göz çıkarırlar,

Bir de yaptıklarıyla övünürler,dururlar!

Başkalarında övgü,alkış alma uğrunda

Yapmayacakları rol,kotaramayacakları

Kuyruklu yalan yoktur,kimliksiz yığınları

Aldatma sanatının usta oyuncuları(!)

Olarak başarıdan,başarıya koşarlar!

Bunu karşılığını fazlasıyla alırlar!

Köşklerde,saraylarda,yatlarda,şatolarda

Gurur,kibir içinde görgüsüzce yaşarlar

Yaşamanın ne demek olduğunu bilmeden!

Vicdandan,özgürlükten,şefkatten,adaletten

Bir nasipleri yoktur,asıl başarıları

Servetlerine servet katmaktır,ihtirasta

Kimseler su dökemez günahkar ellerine!

Bir gün hiç beklenmedik,umulmadık bir anda

Her şey tersine döner,söner parlak ışıklar

Ecel gelip çatınca,hulkuma dayanınca,

Duruşma başlayınca,defterler açılınca,

Hiçbir işe yaramaz bunca güç,bunca caka!

Yetmez çaba açmaya kapılar kapanınca!

Anlamıyor musunuz,akletmiyor musunuz

Yeryüzünün,evrenin Tek Ölümsüz İlah’ı

Kendi Dini’nden başka bir din kabul etmiyor (**)

Beşeri sistemlere hiçbir değer vermiyor!

Nasıl bu kadar aymaz olabiliyorsunuz,

Odun kafalılıkta ısrar ediyorsunuz?

Evren(ler)i yöneten külli aklın sistemi

Dururken bir sıkımlık aklınızla ortaya

Koyduğunuz şeylerle,O’nunla yarışmaya

Kalkışınca gerçekten gülünç oluyorsunuz!

İdeolojilerin yapay idollerini

ALLAH’a,PEYGAMBER’e tercih ediyorsunuz,

Korkunç bir aldanışa düşmüş oluyorsunuz!

(İdeolojilerin İnsan’a verdikleri

Aldıkları yanında okyanusta damladır!

Üç söylemi doğruysa,otuz üçü yanlıştır!

Falanın ilkeleri,filanın fikirleri

Hakk’ın yasalarına uyuyorsa ne ala, (…amenna!)

Uymuyorsa çöplüktür artık onların yeri!

-Yoktur hiçbir önemi,güzelliği,değeri.-

İnsan’ın çıtasının yükseldiği çağlara,

Büyük sanatçıların,bilginlerin ortaya

Çıktığı zamanlara bir göz attığımızda,

İdeolojilerin o kadar da etkili

Olduğunu söylemek mümkün mü,doğru mudur?

O üstün zekaların beslendiği kaynaklar

İdeolojiler mi,idoller mi olmuştur,

Yoksa ilhamla gelen hakikat bilgisi mi?

Ve kuşkusuz sabırla sürdürülen çabalar…

Allah rızası için doğru dürüst,bir tutam,

Duygu,düşünce,fikir kırıntısı olmayan (…sermayesi…)

Beyinler düşünürden,bilgeden,sanatçıdan

Sayılmıyor mu işte buna şaşıyor insan!) (…gülüyor…)

İnsanlığın önderi Hz.MUHAMMED’dir.

İnsanlık bunu kabul etmediği sürece,

Barış,erinç,kardeşlik nedir bilmeyecektir,

Mutsuzluktan,kaostan kurtulmayacaktır,

Adalet,sevgi,saygı yüzü görmeyecektir,

Her iki dünyasının ışığı sönecektir,

Gönlü gönenmeyecek,yüzü gülmeyecektir…

Tek kurtuluş çaresi,reçetesi İSLAM’dır,

EVRENSEL KILAVUZ’un MEDİNE SÖZLEŞMESİ (Vesikası…)

Her çağ,her toplum için sistemin en iyisi. (…yöntemin…)

Ne olur brakın artık bu kibri,bencilliği

Bilgisizlikten doğan inadı,önyargıyı,

Hakkını teslim edin güvenilir ELÇİ’nin.

Has varisleri olun dünyanın,ahiretin.

Sevginiz,hoşgörünüz,mahzun yüreğinizle,

ALEMLERİN RABBİ’ne adanmış ömrünüzle,

Erdemli benliğiniz,içten rağbetinizle,

Sözünüzde durmanız,samimiyetinizle,

Affediciliğiniz,iyi niyetinizle,

Herkese “insan” gözü ile bakışımızla

Düşmanlarınız bile gıpta etsinler size!

Olanca imanınız,coşkunuz,aşkınızla

Katılın evren(ler)in kozmik senfonisine

İnsanlar arasında en erdemli,en seçkin

En onurlu konumda yaşayarak insanca,

Çağlar üstü bir benlik,kişilik sergileyin,

Ulular Ulusu’na sonsuz teşekkür edin!

***

07 Zilhicce 1442-15 Muharrem 1443

17 Temmuz-23 Ağustos 2021

_________________________________________________

(*): NİSA (4/139),FATIR(35/10),MÜNAFİKUN (63/9)

(**): AL-İ İMRAN(3/19,85)

 

 

T A L İ B A N (*)

 

Talebeler dersler’ni savsaklamamışlarsa,(…iyi çalışmışlarsa,)

Akıllarını doğru kullanabilirlerse,

Lotus bahçelerine bir zarar vermezlerse,

Atların gemlerini gevşetebilirlerse,

İyi niyetlerini gösterebilirlerse,

Bakış açılarını düzeltebilirlerse,

(Aşırılıklarına gem vurabilirlerse,)

Nefsin tağut’a meyli olabileceğini

Göz ardı etmeyerek temkinli olurlarsa,

Vahyin aydınlığıyla aydınlanabilirler,

İçselleştirebilir,özümseyebilirler,

Adaleti,barışı,erinci,kardeşliği

Tesis edebilirler,uygulayabilirler,

-Özgün dokuya zarar vermemesi kaydıyla,

Çağdaş argümanlardan yararlanabilirler.-

Yaşayabilirlerse,yaşatabilirlerse,

Açılan kapıları kapatabilirlerse,

Atların gemlerini fazla gevşemezlerse,

Çağ’ı,Çağlar’ı doğru okuyabilirlerse,

Halklarının yıllardır birikmiş derlerine

Derman olabilecek formüller bulurlarsa, (…üretirler,)

Ayrılanlar dönerler,liderler anlaşırlar

Ortak akıllarını kardeşçe,olgunlukla

Birleştirebilirler,destekleyebilirler,

Adil,şefkatli,hakça bir yönetim şeklini

Titizlikle hayata geçirebilirlerse,

Zararlı üretimden kurtulabilirlerse,

Güzel,yararlı şeyler üretebilirlerse,

Kullukla bilinçlenir,Millet’le bütünleşir,

Adanmışlık ruhuyla çalışır,çabalarlar,

Bilim,sanat,eğitim,siyaset,ekonomi,

Düşünce,teknoloji,ahlak alanlarında

Büyük atılımları gerçekleştirebilir,

RAHMAN’ın,ELÇİSİ’nin,BEŞER’in güvenini

Kazanabilirlerse,sürdürebilirlerse,

Sözün özü;İSLAM’ı temsil edebilirler,

Yaşayabilirlerse,yaşatabilirlerse,

MÜSTE’AN’dan yakınlık,destek umabilirler,(**)

(KERİM’ın ikramına nail olabilirler.) (***)

Sınavdan yüzlerin akıyla çıkabilir,

Büyük bir başarıya imza atabilirler,

Çağ’a,Çağlar’a örnek/model olabilirler.

Eğer adımlarını sağlam atamazlarsa,

O karanlık günlere geri dönebilirler!

Kendilerine zarar verirlerken bir yandan,

Başkaları da zarar görürler öte yandan!

Bütün emekler boşa gitmiş olur o zaman! (…umutlar…çıkmış…)

Dibi delik havada su dövmeye kalkınca,

Başka ne olabilir sağduyu tavsayınca? (…özgüven…)

***

10-12 Muharrem 1443//18-20 Ağustos 2021

_______________________________________________________

(*): TALİBAN : Arapça talip (öğrenci) kelimesinin çoğulu.

(**): MÜSTE’AN :(ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Yardım

dilenilen.Yegane yardım mercii.Eşsiz,benzersiz yardım kaynağı.

(***): KERİM(EKREM): (ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Keremi

(ikramı/cömertliği)pek çok olan.Erdemin eşsiz kaynağı.İkramda

sınır tanımayan.

 

 

H İ C R E T

(Göç)

 

Eyerleyin

atlarınız ey

soylu

süvariler,

Kuşanın

pusatlarınızı

gözde

yiğitler,

Yükleyin

denklerinizi

ey

çileli

kervancılar,

Hazırlayım

azık

torbalarınızı

ey

çobanlar,

Sefer var çöllere,

Ufuklar ötesine…

Çözün

çımalarını

bütün

teknelerin

gemiciler,

Vira

demir

edin

ey

güngörmüş

kaptanlar,

Hicret

var

açık

sulara,

Denizaşırı

ülkelere/iklimlere…

Giyin

kasklarınızı

gözüpek

pilotlar,

Hicret,hicret

var göklere…

Kalkın,kalkın

ölü

uykusuna

dalanlar

Hicret

var

fecirlere…,

Dolunaylı

gecelere,

Alev

alev

gurublara…

Bir göç

başlıyor dostlar,düşmanlar,

Büyük,evrensel

bir

göç,ey

Çağ,ey

Çağlar…

Kırlangıçlar,kumrular,ringalar,balinalar,

Martılar,albatroslar,şahinler,kartallar,

Güvercinler,serçeler,şahinler,akbabalar…

Uzun,çok

uzun

yollardan,

Uzak

çok

uzak

kuşaklardan

Bölük

bölük,takım

takım

Geliyorlar,geliyorlar,gidiyorlar

Bir yerlere

akın

akın…

Uzak

çok

uzaklara

hicret

ediyorlar…

Ölümsüz Efendi’lerinin

kutsal

buyruğuna

uyarak

İlerliyorlar,ilerliyorlar

Aşk’ı

iliklerinde

duyarak…

Dayanılmaz özlemlerle

sarsılan

Ruhların

hicretidir başlayan

Koza

devrini

tamamlayan

Kelebeklerin

Vuslat’a

hicretidir

bu…

Hicret

var,hicret

var…

Dağlardan

ovalara,köklerden

dallara,

Doruklardan

koyaklara,kanyonlara,

Şafaklardan

gurublara,

Gurublardan

şafaklara,

Gecelerden

gündüzlere,

Gündüzlerden

gecelere,

Damarlardan

damarlara,

Yüreklerden

yüreklere,

Kemiyetten

keyfiyete…

Hicret,hicret,hicret

var…

Kaostan

dinginliğe,

İçlerden

dışlara,

Dışlardan

içlere,

Çokyüzlülükten

tekyüzlülüğe,

Savaşlardan,küskünlüklerden,kırgınlıklardan

Barışlara,kardeşliklere, dinginliklere…

Yenilgilerden

yengilere,

Gözlerden

gözlere,

Gönüllerden

gönüllere,

Ormanlardan

kırlara,bayırlara,

Vahşetten

medeniyete,

Sevgisizlikten

sevgiye…

Hicret

var,hicret

var…

Göklerin

yere

hicreti

başlıyor,

Ruhlardan

ruhlara

Işıktan

seller,ırmaklar akıyor…

Şafak

büyük

göçe

hazırlanan

Yolcuların

yollarına

ışık

serpiyor…

Ve

sonsuz

hicret

kervanları

Dağlar,ovalar,çöller,kuşaklar

aşıyor

Meridyen

meridyen,paralel

paralel…

İlk

ve

son

kez buluşuyor/vedalaşıyor

Sevenler sevilenler…

İşte

bakın,bakın

Onlardır adım

adım,

Soluk

soluk

çağ

çağ

Şanlı

avazlarla

ilerleyen

Sevgi

Ve

Barış Sancağı’nın

Sonsuz gölgesi

altında,

Atomlardan

galaksilere

Her şeyi

tiril

tiril

ürperten

İmrenilen

bir

vakarla…

Ancak

bu

kervana

katılanlar

Çıkabilir

sonsuzluğa,

Gerçek

aşkın,özgürlüğün,barışın,kardeşliğin

Sırrına

erer

kolayca,

Tattırabilir tattıklarını

cömertçe

Tatsız,tuzsuz canlara…

Bu

Hicret,bu

Hicret

ne

büyük

bir şey,

Her şeyi

ardından

sürükleyen

Anlatılmaz bir büyüsü

var…

Suyun

köklere

yürüyüşü

gibi

bir

şey…

Ölmüş volkanların

yeniden

canlanışı,

Kurumuş pınarların

yeniden

patlayışı,

Çınarların,çamların

çiçeklerde

donanması,

Patikaların

yeşermesi

gibi

bir şey…

Bir şeyler,değişen

bir

şeyler

var

İçlerde ,

dışlarda,

Yakınlarda,ıraklarda,

Yerlerde,

göklerde…

Gitgide

azalıyor karanlıklar,

Çatır

çatır yarılıyor kabuklar,

Dal

uçlarında

tomurlar…

Gelin,gelin

hicret

edelim

dostlar,

Yeter pineklediğimiz köşemizde…

Aydınlıklar’ın

hicreti

var Karanlıklar’a…

Gelin,koşun

katılın

bu

muhteşem

kervana,

Baş koyalım

hep

birlikte

yiğitçe

Bu

çileli,bu

kutlu

Yol’a…

Taygalardan,kanyonlardan,koyaklardan,kuyulardan,

Ufuklar,doruklar,okyanuslar ötesinden

Göç,göç

çığlıklarıdır

yankılanan

şimdi,

Dalga

dalga,çember çember

yedi

kat

yeri,

Yedi

kat göğü

saran,

Evrenleri

fırdolayı

arşınlayan…

Hicret,hicret

var…

Evrenlerin

yüreğine,

Kölelikten

efendiliğe,

Karanlıklardan

aydınlıklara

Özlerden,kabuklara,

Kabuklardan

Nefretlerden

sevecenliklere

Karalardan

denizlere,

Denizlerden

karalara,

Ölümlülükten

ölümsüzlüğe,

Çokluk(lar)dan

Tek’liğe

Hicret

var…

Evrenlerin

yüreğinden

Hicret

var,

Tekmil

hücrelerine,atomlarına

bedenin…

Hicret

var

gül

bahçelerine,

Zakkum

bahçelerinden,

Kaktüslü,savanlı

çöllerden

steplerden…

Hicret

var,

Putlar/putperestler ülkesinden

Putkıranlar ülkesine…

Hicret

var,hicret

var

Öteler ötesinden…

Yarasaların

yuvalandığı

mağaralardan

Şafaklar,zambaklar ülkesine…

Sabrın,çilenin

alev

rüzgarlı

labirentlerinden

Zafer ovalarına,barış doruklarına

Hicret

var…

Darağaçlarından,kabirlerden,zindanlardan

Işıltılı

kumsallara,rüzgarlı

tepelere,

Kuyulardan

tahtlara,taçlara,sütunlara,

Yaylalardan

uzaylara,

Korkulardan,korkusuzluklara,

Kuşaklardan

kuşaklara,Çağlar’dan,Çağlar’a,

İklimlerden

iklimlere,

Mutsuzluklar

Çağı’ndan,Mutluluklar

Çağı’na

Hicret

var…

Olağanüstü

med-cezirlerle

Zorlanıyor kıyılar,

Aşınıyor,yıkılıyor

falezler,yalıyarlar…

Hicret’e,Hicret’e

Hicret

var…

Önü

alınmaz

kasırgalarla

Uğulduyor,sarsılıyor ormanlar…

Hicret’e,Hicret’e…

Daha

ne

duruyorsunuz göçerler,

İnançlı,coşkun,özgür yürekler…

Hicret

zamanı

geldi,

Hicret,hicret…

Zilletten,meskenetten,izzete,

Bilgisizlikten

bilgiye,

Hoyratlıktan,nadanlıktan,zarafete,

Yalanlardan

gerçeğe,

Ölümden,dirime,

Hilal’den,Dolunay’a,

Dolunay’dan,Hilal’e,

Erdemsizlikten,erdemliliğe,

Kinden,kibirden,gönülsüzlüğe…

Cennetlerden,cehennemlere,

Cehennemlerden,cennetlere,

Evrenlerin

can

evine,

Kesretten

Vahdet’e,

Hiçlikten

Her şeye…

Davranın,davranın

haydi…!

Bu

fırsat

bir daha

ele

geçer mi…?

Her zerrede

aynı

haykırış,arzu

Hicret,hicret…

Her yürekte

kat

kat

iman,

Kalsın

geride

yurt,yer,

Ev-bark,sevgili,yar,

Mal-mülk,ün,şan,

Tütmez

olsun

bacalar…

Bu

hicret

başka

hicret,

Bu

hicret

her

şeye

değer…

Bu

büyük,evrensel

yolculuğa

katılanlar

Adım

atabilir korkusuzca

Ölümlülükten

ölümsüzlüğe…

Hicret

var,hicret,hicret…

Hicret’e

Yürü,yürüt

Çağlarüstünden

geçen

Yol’da

Barışa,adalete,uygarlığa,Aşk’a,

Ey

yüce

gönüllü

soylu

Millet,

Sensin

insanlığın

son

umudu,

Bil ,anla!

(Şiir uzun yıllar önce yazıldığından tarih konulamamıştır.)

 

 

  N E Y A P M A L I ? ( *)

 

İnsanlığı-şu anda-içinde çırpındığı

Duyarlı yürekleri ,beyinleri dağlayan

Bataklıktan,tagutun sinsi tuzaklarından,

Tüketim bağımlısı,kuklası oyuncağı

Rabbine,kendisine an,an yabancılaşan,

Zavallı,silik,sinik bir kişilik olmaktan

Kurtarmak,benliğine yeniden kavuşturmak

Yitirdiği beşeri-özellikle gençleri-

Değerleriyle tekrar buluşturmak,donatmak,

En korkunç,en yıkıcı fitne olan nifaktan,

Çakma Müslümanların yalancılıklarından,

Bağnazlığın,fitnenin zifir karanlığından,

Vicdansız zorbaların ağır tasallutundan,

(Halkların vampirleri Firavun,Karun,Bel’am…)

Miskin hurafelerden kurtarmak,arındırmak, (…uyuşturucu…)

Coşkun,ateşli,soylu bir ruha kavuşturmak,

Tefekkür boyutunda sorgulayan,üreten,

Çağını görebilen,doğru okuyabilen,

Batı’ya dönük olan yüzünü aydınlığa

Doğu’ya çevirmesi için uyarmak,sarsmak!

Batı’nın kötü,köksüz,kof yeniliklerine (!)

Hayran,aşık olarak sanal albenisine

Kapılarak,bağlanan,körü körüne tapan,

Oradan gönderilen zevk,ahlak ve düşünce

Artıklarına değer vererek,benimseyen

Yozlaşmış kişilikler,benliklerin yanında,

Büyük fedakarlıklar,atılımlar gösteren (….sergileyen)

Ulusal kültürüne,tarih geleneğine

Sahip çıkarak,fikri,bağımsızlık ruhunu

Bulması,kazanması,kendi değerlerine

Dönmesi,kurtulması için taklitçilikten,

Vahyin aydınlığıyla aydınlanmış ruhuyla,

Şer güçlere aşkıyla,bilgisiyle direnen

Bir nesil,genç bir kuşak yetiştirilmelidir.

En modern okullarda,en modern bilgilerle

Donatılmış bir profil inşa edilmelidir.

O zaman insanlığın yakın geleceğine

Ümitle,özgüvenle,aşkla bakılabilir…

***

21 Zilhicce 1442-17 Muharrem 1443

31 Temmuz-25 Ağustos 2021

______________________________________________________

(*): Ali ŞERİATİ’nin aynı isim çalışmasından Katkılarımızla.

 

 

ONUR,HUZUR,MUTLULUK

 

En mutlu,en onurlu,en huzurlu anlarım

Diz çöktüğüm anlardır Rahman’ın Huzuru’nda.

Secdeye vardığımda hele artık,sormayın

Neler olur ruhumun kılcal damarlarında,

Neler olur kıyısız gönül ummanlarında,

Neler olur zamansız beyin ufuklarında…

Ayrı bir haz,anlam var rukular,kıyamlarda…

Frekanssız haykırışlar vahdet doruklarında…

İnsan için en büyük onursuzluk,mutsuzluk,

Huzursuzluk insanlık fıtratından yoksunluk (…bilincinden…)

Bir insanın önünde eğilip,bükülmektir

Onu Tek Ölümsüz’ün önüne geçirmektir,

O’na kulluğa,kula kulluğu yeğlemektir,

Yankısız kanyonlara doğru hicret etmektir!

Yazık ki insanların baskın bir çoğunluğu

Bilerek/bilmeyerek böyle bir konumdadır.

Bu yüzden de huzuru,onuru,mutluluğu,

Yaşayamamaktadır,yaşatamamaktadır… (…ve tadamamaktadır.)

Birbirlerinden uzak,habersiz kalmaktadır.(…yaşamaktadır!)

Bir hayatı değersiz kılmak istiyorsanız,

Bağnazlığı,yalanı kanıksamalısınız,

Riyakarlık olmalı doğal davranışınız,

Gösteriş,gurur,kibir alışkanlıklarınız!

Bir insana tüm dünya hayran olsa tap(ın)sa,

Onun yaşama tarzı,ahlakı,kişiliği

İlahi yasalara uymuyor,geçmiyorsa

RAHMAN’ın onayından,ne önemi olur ki!

(Eksiktir,kusurludur beşerin ölçüleri.)

İmrenilecek olan akıldır,düşüncedir,

Sevgidir,merhamettir,onurdur,iyiliktir,

Özveridir,güvendir,tevazudur,hikmettir,

İnsanı insanlıktan çıkaran şeyler değil!

Bağnazlık,bilgisizlik,kin,haset,gurur,kibir…

“Ben Müslümanlardanım,teslim olanlardanım!” (*)

Diyenden daha güzel,doğru sözlü kim vardır?

O En Yüce Varlığa adanmış has insandır…

“Hayatım ve ölümüm,inancım,tüm varlığım (**)

O’na armağan olsun dünlerim,yarınlarım!”

(Zaten O’ndan emanet değil mi yoğum,varım?)

Sadece müslümanım başka hiçbir şey değil!

Bu,onur olarak da,kişilik olarak da

Yeter de artar bana ahirette,dünyada.

Diğer bütün payeler iğreti alt kimliktir.

Üst kimliği Müslüman olanlara ne mutlu!

( Onların kişiliği kutludur,muhteşemdir!)(…evrenseldir!))

İşte budur insana ufukları aşırtan

Öteler ötesine doğru kanatlandıran…

Niçin hala anlamak istemiyor insanlar!

İnsanı “insan” yapan,diğer yaratıklardan

Ayıran,üstün,seçkin,onurlu,özgür kılan

RAHMAN’ın Huzuru’nda saygınlık kazandıran

Ne ündür,ne zenginlik,ne güzellik,ne makam…

(Adama göre makam,makama göre adam,

Hangisi daha uygun,daha yerinde sizce?

Akan sular durulur boyunlar bükülünce,

Ağızlar büzülünce,düğümler çözülünce?)

O’ndan başka bir şeyler peşinden koşturanlar

Elleri,yürekleri boş olarak çıkarlar

Hakimler Hakimi’nin Yüce Mahkemesi’ne.

İnsanlar hiçbir çağda bu kadar düşmemiştir!

(Sodom.Gomora,Eyke,Pompei vesaire…

Bugün onlardan beter,fazla olanlar yok mu?)

İnsanlık onurunu yerle bir etmemiştir.

RAHMAN’ın sistemini,dosdoğru ELÇİSİ’ni

Beğenmemek,hor görmek dangalaklıktan öte

Büyük terbiyesizlik,nankörlük,bağnazlıktır,

Onların önlerine geçmeye çalışmaktır,

Onlardan rol çalmaktır,ilahlık taslamaktır,

Yalancı pehlivanlık,ucuz kahramanlıktır

Ki bu,bir insan için ateşle oynamaktır,

Dünyayı,ahireti zindana çevirmektir.

(Ölümlü idolleri,putları,sanemleri

Onlara tercih etmek çılgınlık,sapkınlıktır.)

Bu korkunç haksızlığın hesabını vermeniz

Pek olay olmayacak Duruşma’da şüphesiz.

Çakma Müslümanlara,yarım akıllılara,

Düşünceden,duygudan,zarafetten,hikmetten

Yoksun kalmış kliklerin uygulamalarına

Bakarak İslam’a dil uzatmak bahanedir,

Bilgisiz,önyargılı beyinlerin gafıdır.

Nedir Müslümanlığın en büyük bahtsızlığı?

Nedir müslümanların asıl talihsizliği?

Yöneten kadroların liyakatsizliği mi,

Çoğunun zalim,hırsız,arsız oluşları mı,

Kişisel çıkarları,sadık yalakaları (Özel çıkarlarını…)

Elinden kaçırmamak için gayretleri mi?

Keseleri doldurma,taşırma düşleri mi?

Halklarından gitgide uzaklaşmaları mı,

Müslümanları başsız,mahzun brakmaları mı,

Adaletten,şefkatten yoksun kalmaları mı?

Böylelerinden hayır gelir mi,beklenir mi?

İnanlığın en büyük sorunu ne korona,

Ne seller,ne depremler,ne savaşlar,kıyımlar…

Asıl en büyük sorun insanın ta kendisi!

İnsanlığın başına bela olan alçaklar,

Zulmü meslek edinmiş taş yürekli çılgınlar!

İnsan’ın insanlıktan çıkması,sapıtması,

ALLAH’tan,Peygamber’den habersiz yaşaması,

İnsanı “insan” yapan evrensel değerleri

Yitirmiş olduğundan değerinin düşmesi!

Kendini bilmezliğin dipsiz burgaçlarına

Düştüğünün farkına bile varamaması!

RAHMAN’ın nezdindeki,yerdeki,evrendeki

Değerinin farkına varamamış olması.

Dünyanın hay/huyuna,sanal albenisine

Çağıran idollerin peşinden koşturması!(..idollere kendini kaptırması.)

İnançsızlık,bağnazlık,vicdansızlık,arsızlık,

Bencillik,şımarıklık,doyumsuzluk,aymazlık

Vadilerinde alev atları koşturması…

O hayran olduğunuz Batı,horladığınız

İslam’la Orta Çağ’da(!) eğer karşılaşmamış,

Onun yüksek ilmini almamış/aşırmamış

Olsaydı rönesansı yaşayabilir miydi,

Uykusunda böyle düş görebilir miydi?

Tıpta,astronomide,fizikte,mimaride,

Yüksek edebiyatta,manevi ilimlerde,

Cebirde,coğrafyada,tarihte,adalette…

Nice büyük mucitler,bilginler,sanatçılar

Yetiştiren İnsan’a katkılar sağlayanlar,

İslam’ı özümseyen,yaşayan Müslümanlar

Olarak Sayfalar’da yerlerini aldılar…

(Gerçek/doğru İslam’ın uygulandığı çağlar,

-Doğru anlaşıldığı,özümsendiği zaman-

Avrupa birçok şeyden habersizken,uzakken,

Yüksek medeniyetler kuran Müslümanları

(Şu halimizle bile onlardan ileriyiz,

Hem manevi,hem maddi zenginlik açısından,

Duygu,düşünce,tutum,davranış bakımından.

Onlar moderndir ama medeni değillerdir.

Medeniyet adalet,rahmet,şefkat,hikmettir,

Dostluktur,kardeşliktir,içtenliktir,sevgidir…

Bunların ne kadarı var bugün Batılar’da?

Gerçek budur,bakmayın aval,aval yüzüme!)

Görmezden gelenlerin bellidir amaçları. (…niyetleri/tıynetleri.)

Yaşamayı bir türlü beceremedikleri,

(Başıbozuk,yüzeysel,anlamsız,idealsiz,

Kıyamet,Mahşer,Divan,Duruşma yokmuş gibi

Tek dünyalı,iğreti bir ömür sürmeleri.)

İçlerine-nedense,sindiremedikleri

İslam’ı karalama,öteleme,horlama,

Yaşam alanlarından çıkarma gayretleri

Ne kadar nafiledir çırpınıp durmaları,

Önyargı öksesinden kurtulmamaları!

İslam’ı karalayım derken kendilerini

Karalamaktadırlar,yalanlamaktadırlar.

Kendi kendilerinden,insanlık boyutundan

Uzaklaşmaktadırlar,bağnazlaşmaktadırlar…

Hakikat bilgisinden uzak kaldıklarından

Asıl kendileridir ilkel,cahil olanlar!

O çok beğendikleri,övünüp durdukları

Akıllarını doğru kullanabilselerdi, (…işletebilselerdi,)

-Tefekkür boyutuna yükselebilselerdi-

Sapkın egolarına tutsak olmasalardı (…egolarını ilah edinmeseler,)

Nerde durduklarını,nerde olduklarını

Görebileceklerdi,sezebileceklerdi.

ALLAH’a,Peygamber’e minnet duyacaklardı.

Gericilikle(!) falan suçlamayacaklardı!

Nankörlüğü,gururu,zulmü yüzünden Batı

Çökerken göreceğiz yükselirken İslam’ı.

İnsanlığın yüzünü güldürecek olanlar

Müslümanlar olacak,FURKAN havarileri,(‘ın hamilleri.)

(Muvahhidler,muhsinler,muttakiler,sadıklar…) (…sıddıklar…)(***)

İnsan’ın çoraklaşan gönül bahçelerine

Yeniden can verecek vahiy sağanakları.

Aydınlanacak Sonsuz Nur’un ışıltısıyla

Aydınlanmaz sanılan iç ve dış ufukları.

Başlayacak ALLAH’ın,PEYGAMBER’in günleri…

Ve onlara gönülden bağlanmış,onurlanmış

Halis Müslümanların çilesi,ızdırabı

Sona ererken,mazlum insan kardeşlerine

Kol,kanat gerecekler,hep birlikte kardeşçe.

Zalimlerin zulmünün,sözünün geçmediği

Bir dünya kuracaklar,adalet,erinç,barış,

Başlara taç olacak sevgi,saygı,anlayış…

(Güvenilir,kalıcı,güçlü bir barış için

Kolları sıvayalım,bu dünya hepimizin!)

Müslüman kişiliğe/kimliğe her yönüyle

Sözlerin en güzeli Kitaplar Anası’nda

En güzel örnek/model gösterilen ELÇİ’dir. (****)

İnsanlığa önderlik edebilecek çapta

Maddi/manevi üstün donanıma sahiptir.

İnsanlık bugün eğer şu perişan haldeyse,

Evrensel Mesajı’na uymadığı içindir.

En başta Müslümanlar aldanış içindedir!

Bu gafletten kurtulmaz,kendine dönemezse,

Kutlu Peygamberi’nin yolunu izlemezse,

Yüzüne bakan olmaz dünyada,ahirette.

Evrensel çapta,üstün ruhlarla,beyinlerle

Oluşturulacak dev,kutlu kadrolarıyla

Ve onlara inanmış aşk kahramanlarıyla

(Bu potansiyel gerçek Müslümanlarda vardır.

Yeter ki içtenlikle,adanmışlık ruhuyla

Bağlansın,güven duysun Alemlerin Rabbine.

Başarı yalnız O’nun el uzatmasıyladır.)

Medine Vesikası,bir sonuca varmada(…Sözleşmesi…)

Sorunları çözmede,liyakatli ellerde

En uygun,en kalıcı argüman olabilir.

İnsanlığın durduğu bu zamanda/mekanda

Ona biçilmiş kaftan olsa,olsa İslam’dır.

Bundan başka bir çıkış arayanlar,umanlar

Hep yaya kalmışlardır,hep yaya kalıyorlar…

Hep yaya kalacaklar,başaramayacaklar,

Dünyada,ahirette zararlı çıkacaklar…

Akılsızlıklarının,doyumsuzluklarının,

Yalancılıklarının,utanmazlıklarının (…ahlaksızlıklarının)

Karşılığına tanık olacaklar dehşetle!

Ateş’e girecekler iş birlikçileriyle…

İnsanlık bir gün ya bu noktaya gelecektir,

Ya da kana bulanmış,günahkar elleriyle

Sonunu getirmesi işten bile değildir!

Paylaşan,yardımlaşan,insanca bir arada iş birlikçileriyle…

Yaşayan mutlu,özgür kullarını görünce, (…gördükçe)

Emeklerinin boşa gitmemiş olduğunu

Yer altından,üstünden,göklerden rahmetini

Gönderip,gösterecek RAHMAN hoşnutluğunu…

Tamamlamış olacak bir kez daha nurunu (*****)

Onlar istemese de,yerinse,dövünse de…

İnsanoğlu tadacak yeniden mutluluğu,

Özgürlüğü,onuru,aşkın coşkunluğunu…

***

07-19 Zilkade//17-29 Temmuz 2021

______________________________________________________

(*): FUSSİLET(41/33)

(**): EN’AM (6/162)

(***): Muvahhid:ALLAH’ı Birleyen.Tek Ölümsüz İlah’a inanan(lar.)

Muhsin: ALLAH’ı görüyormuşçasına,(sen O’nu görmesen de

O’nun seni gördüğünün bilincinde olarak).ibadetlerini içtenlikle,

titizlikle yerine getiren(ler.)

Muttaki:Sorumluluk bilinciyle kuşanan ve hareket eden(ler.)

Sadık(Sıddık): ALLAH’la yaptığı sözleşmeye sadık kalan(lar.)

O’na içtenlikle bağlı olan(lar.)

(****): AHZAB(33/21)

(*****): SAFF(61/8)

 

 

BAHÇIVANLAR VE BAHÇELER

 

Debiler üstü vahiy ırmağından fışkıran

Barış,kardeşlik,sevgi,ilim,sanat,adalet,

Vahdet ırmağı onsuz helezonlar çizerek

Gürül,gürül akıyor zaman ovalarında…

Çağlardır kurak kalmış toprakları yeniden

Kendine getiriyor,aslına döndürüyor…

Geçtiği her iklime,her kuşağa bereket,

Umut,rahmet,mutluluk,gönenç ve medeniyet…

(Paylaştıkça mutluluk doruklara çıkıyor…)

 

Nehrin kıyılarında,her iki yakasında

Zaman/mekan içinde yerleşen,eğleşenler

Çoluk/çocuk/genç/yaşlı dişiler ve erkekler

İlk zamanlar bir avuç tohum,bir dal,bir fide

(Kiminde gül,kiminde,nergis,krizantem,lale…)

Dikmeye başladılar,ekmeye koyuldular…

(Kuruyan her ağacın,kuruyan her çiçeğin

Yerine dikenlerin elleri dert görmesin!)

Zaman su gibi aktı,su zaman gibi aktı…

Birlikte büyüdüler,birlikte güçlendiler

Irmağın kıyıları bağlaştı,ormanlaştı…

O bahçeler,o bağlar,o çayırlar ormanlar

Boynuna abanılan,soluksuz bırakılan

İnsanlığa oksijen saçan ciğer oldular…

(Bu bahtlılar kimlerdir,kimler olabilirler?)

Uğurlu elleriyle,olanca güçleriyle,

İyi niyetleriyle,sonsuz ümitleriyle

O fideleri diken,o tohumları eken

Çiftçiler,bahçıvanlar,güzelim emekçiler

Zamanların en mutlu insanları oldular!

En saygın,en sevilen,en onurluları da…

***

16-20 Zilkade 1442//26-30 Haziran 2021

 

 

İNSANLAR VE İNSANSILAR

 

Bir insan,insan için nice fedakarlıklar

Yaparken,genellikle karşılık bekler,umar!

Hiçbir şey beklemeden fedakarlık yapanlar (Karşılık…)

Parmakla sayılacak,gösterilecek kadar

Azınlıkta kalırken,çoğu yüze gülerken,

Bir yanda kardeşlikler,dostluklar pekişirken,

Birbirinin ardından kuyusunu kazanlar,

Bacaklarını kırar,gözlerini oyanlar,

Kıskançlığın,nefretin tuzağına düşenler,

Sevgiye,kardeşliğe,dostluğa yeğleyenler, (…sırt dönenler,)

Tutkuların kuklası,oyuncağı olmuşlar,

İnsanlık boyutundan çoktan uzaklaşmışlar,

Yankısız kanyonlara doğru koşmaktadırlar!

Bir de kendilerini insan sanmaktadırlar!

(İnsan(!) diye ortada salınanlara bakın,

Tanrılığa soyunan maymun maskaralara!

Aman Allah,onlardan uzak durun,sakının!)

Bu bakışlar,bu sözler,tutumlar,davranışlar

İnsanla,insanlıkla bağdaştırılamazlar!

Ne selam,sabah bilir,ne hal hatır sorarlar,

Tebessümü unutmuş yüzlerle somurturlar,

Ne konuşmayı bilir,ne susmayı yeğlerler,

Bir kaş yapayım derken bin bir göz çıkarırlar!

Gözleri yaşarırsa kahkahadan yaşarır

Damarları İfrit’in gezi alanlarıdır!

Barışın,kardeşliğin semtine uğramazlar,

İçinden pazarlıklı akıllı(!) kurnazlardır, (…yarım/kısa akıllılardır.)

Post-modern görünüşlü müptezel bağnazlardır!

İnsanları kandırmak en güzel(!) huylarıdır.

Hatta ALLAH’ı bile kandırmaya kalkarlar,

Asıl kendilerini aldatan bahtsızlardır!

Akılları tutulmuş kibir kumkumaları,

Tağut’un canlar yakan zalim yardakçıları,(…azatsız piyonları!)

Barışın,özgürlüğün,erincin düşmanları!

Artık olsa,olsalar “insansılar”dır onlar!

Yüksek teknolojinin(!) yan ürünü olarak

Yakın zamanda belki androidleşecekler!

İnsanı “insan” yapan şeyler sıfırlanacak,

O zaman uygarlık(!) da doruklaşmış olacak!

***

13 Şevval-04 Zilhicce 1442//25 Mayıs-14 Temmuz 2021

 

 

BAKIŞ AÇISI (G)

 

İnsanın kendisini,insanın insanları

En yalın,en gerekçi şekilde tanımanın

Yolu doğru açıdan bakabilmekten geçer.

Ki onu yaratanın,en iyi tanıyanın

Gözleriyle bakmadan “görmek” mümkün değildir!

(Bize gelen,ulaşan cümle olumsuzluklar,

Hastalıklar,savaşlar,sapkınlıklar,kıyımlar,

Kin,haset,gurur,kibir,fitne gibi sapmalar

Bu bakış açısını bilmemek yüzündendir…)

O zaman kendisinin yeryüzünün,evrenin

En değerli,en güzel varlığı olduğunu (…onurlu…)

Görebilir,kendine,herkese sevgi,saygı

Duyar,dostluk,kardeşlik,özveri bağlarını

Her zaman güçlü tutar,barışı,paylaşmayı,

Adaleti,sevgiyi ayakta tutmak için (…egemen kılmak…)

Çok boyutlu düşünür,gece,gündüz ter döker!

Bir “insan” olduğunun künhüne varabilir,

Zaman/mekan içinde yerini alabilir.

Mutluluğun,erincin,özgürlüğün yolunu

Bulmanın coşkusuyla kendinden geçebilir!

 

Çırpındığı burgaçtan nasıl kurtulabilir?

***

02-03 Zilhicce 1442//12-13 Temmuz 2021

 

 

H Ü S R A N !

 

Yeryüzünü/evreni/arasındakileri

“Kün!”(Ol!)emriyle “bir an”da “ak nokta”dan yaratan

Limitsiz bir bilginin,sonsuz bir iradenin (…kudretin…)

Aklın sahibi olan Yüceler Yücesi’nin

Aklıyla,kudretiyle,Zatı’yla,bilgisiyle (…nefsiyle)

Boy ölçüşmeye kalkmak en büyük ahmaklıktır,

Dahası nankörlüktür,bağnazlık,alçaklıktır!

İnsanın kendisine yaptığı haksızlıktır,

Dünyada,ahirette rezil,rüsva olmaktır.(…rezillik,rüsvalıktır.)

Buna tevessül eden kendini bilmezlerin

Başarı ihtimali sıfırın altındadır.

İnsanlık tarihinin en büyük davasının

En akıllı,en yiğit,en soylu temsilcisi,

Yerler/zamanlar üstü vahiy uygarlığının (…aşk medeniyetinin)

İlk temel taşlarını yerleştiren banisi

(Görev verilmiş olan mimarı,mühendisi.)

Son Elçi’nin Evrensel Çağrı’sını duymayan

Sağırların,körlerin,mağra yüreklilerin

Akıbetini artık varın siz takdir edin!

***

26-28 Zilkade 1442//06-08 Temmuz 2021

 

 

PEYGAMBERLER VE..

(Erdemin Alınyazısı)

 

Türünün en erdemli,en seçkin örnekleri

En akıllı,en bilge,en emin benlikleri…

Toplumlara RAHMAN’ın hakikat bilgisini

(Adaleti,barışı,sevgiyi,kardeşliği,

Onuru,tefekkürü,şefkati,merhameti,

İçtenliği,emeğin değerini,iffeti

İnsanı “insan” yapan evrensel değerleri…)

Tebliğ eden,çağların dosdoğru rehberleri…

Peygamberleri en çok istemeyenler kimler?

Erdemsiz bir hayatı,erdemli bir hayata

Yeğleyen,sınırları çiğneyen dengesizler!

Şımarıklar,benciller,kendini bilmeyenler,

Egolarını ilah edinen kimliksizler!

Onların sevdikleri,beğendikleri kimler?(…neler?)

Yalancılar,hırsızlar,talancılar,arsızlar,

İnsanlığı canından bezdiren edepsizler!

Kumarbazlar,çapkınlar,dinsizler,imansızlar…

Komedyenler,aktörler,artistler,futbolcular…(…palyaçolar…)

Topluma yarardan çok zararı dokunanlar…

(En azından olumlu katkısı olmayanlar.)

Zalimler,muktedirler,mağrur megalomanlar,

Cepleri,kasaları dolup taştığı halde

Kalpleri,kafaları tamtakır kalantorlar.(…bomboş yoksul varsıllar!)

(Olmayanları tenzih ederiz kuşkusuz ki!

Varlıklarını hayra harcayan ahileri

Selamlarız sevgiyle,saygıyla,içtenlikle.

Hem maddi,hem manevi varlığa varlık katar

İyilikler,hayırlar,insanca paylaşımlar…)

Ama her madalyonun bir de öbür yüzü var!

Yerinden oynatılan,alt/üst edilen taşlar

Gelmesinin önüne geçilemeyen Gün’de

Yeniden yerlerine oturtulmuş olacak!

Kar ve zarar edenler,haksızlar ve haklılar,

Akıllılar,alıklar,uslular,şımarıklar

Şaşmaz bir adaletle ortaya konulacak!

Işık/İnanç Çağı’nın muştucusu civanlar,(…kametler)

İmanları,el,gönül,akıl birlikteliği

Olanca güçleriyle,güzel emekleriyle,

Sütunları yükseltmek için taşıyacaklar,

(Aşkı,sabrı,barışı,özgürlüğü,şefkati…)

Yükselecek zamanlar üstü kule görkemle.

Işık/İnanç Çağı’nın derin temellerine

İlk taş oturtulacak,ilk harç dökülecektir

Vahiy uygarlığının güçlü,kutlu ellerce…(…hizmetkarı…)

Koşuşacak,çağlardır aldatılmış bahtsızlar

Yerler/zamanlar üstü Çağrı’ya düşe,kalka,

Önlenmez bir coşkuyla,sevinçle,heyecanla…

Muhteşem zafer er-geç onların olacaktır,(*)

Galipler Galibi’yle kutlu elçilerinin,

Onların ve onların peşinden gidenlerin…

(Adanmışlık ruhuyla donanmış mü’minlerin,

Görünen,görünmeyen orduların,güçlerin…)

Bu ALLAH’ın sözüdür,yerine gelecektir.

Örselenmiş ruhların yüzleri gülecektir…

***

17 Şevval-15 Zilkade//29 Mayıs-25 Haziran 2021

_____________________________________________________

(*): MÜCADİLE(58/21),SAFFAT(37/171-173)

 

 

MEMLEKET’ İM

  

Rüzgarlı dorukların,debisiz ırmakların,

Evren gönüllü,buğday benizli insanların

Memleketinde gamlar,tasalar önemsenmez…!

 

Katmerli nergislerin boy attığı bahçemde,

Gonca,gonca güllerin solduğu mevsimlerde

Fırtınalar hiç dinmez,sağanaklar kesilmez…

 

Hüznü kurşuna dizer acı,loş avlularda,

İrin dolu sağraklar boşalan salonlarda,

Özgürlükten,sevgiden söz edilmeye değmez!

 

Evren ailesinin en onurlu ferdinde

Nedendir bu sebepsiz nankörlükler,isyanlar,

Neden eşe,dosta yüz çevirmeler bilinmez!

 

Koltuklar değerlidir kırılan gönüllerden,

Bin bir yüzlülük çürük omuzlar üzerinde(n)

Tabut gibi taşınır,indirilmek istenmez…

 

İnancın aydınlığı ürkütür sapkınları,

Tebessümleri ağu,tağut’un ıuşakları,

Bir gönüle girmenin ne olduğunu bilmez!

 

Dolunay,günışığı,gönlümün saf çığlığı,

Eksilmesin başımdan,soframdan,hayatımdan,

Aşsın Aşk’ım,inancım Yüzyıl’ı,Yüzyıllar’ı…

 

Sarılsın hale hale çevresi Dolunay’ın,

Sökülsün,paralansın lime lime bohçalar,

Dinsin evreni sarsan sancının saltanatı…

 

Görünsün ufuklarda sonsuz gözlü Dolunay,

Aydınlansın kanyonlar,mağaralar,doruklar,

Kaçacak yer arasın fincancı katırları…

 

Yakılsın obalarda,yaylalarda ateşler,

Kuzgunlar,kırlangıçlar,baykuşlar,güvercinler

Öbek,öbek paylaşsın revaklı avluları…

 

Kenetlensin gönüller,eller “O Kelime”de,

Birleşsin sesler,renkler “En Yüce İdeal”de.

O’na adanmayan can kurda,kuşa yem olsun!

 

O’nu övmeyen diller konuşmayı unutsun,

O’nu sevmeyen canlar özgürlüğünden olsun…!

(Şiir uzun yıllar önce yazıldığından tarih atılmamıştır.)

 

 

G E L İ Y O R U M

  

Bir Yol’un başındayım sonsuzluğa açılan,

Sonsuzluk özleminin sevinciyle kavrulan

Ruhumun çığlıkları sarıyor evrenleri,

Evrenler yalım,yalım yakıyor evrenleri…

 

Geliyorum “elest” in yakıcı ikliminden,

Her atomum o “müthiş soru”yla alev,alev…

 

Geliyorum evrenin en ücra köşesinden,

Sonsuz boyutlu yatay,dikey yüzeylerinden,

Sarmış dört bir yanımı yıldızlar,galaksiler…

 

Geliyorum mevsimsiz sevda bahçelerinden,

Kucak,kucak nergisler,orkideler,lotüsler

Hiçbir mevsim solmayan,pörsümeyen,ölmeyen…

 

Geliyorum çiçeksiz,olgun yemişler veren

O Ağaç’ın altından kollarımda sepetler…

 

Geliyorum umudun,saf inancın,acının

Baş tacı edildiği yoksulluk ülkesinden,

Geliyorum hicranın,özgürlüğün,barışın

Bir yudum sudan aziz bellendiği ellerden…

 

 

Geliyorum kıyısız,ufuksuz enginlerin

Gözlerime renk veren tuzlu maviliğinden,

Geliyorum ebedi ilkbahar cephesinden…

-Ne güzel yalın sevgi,yalın iman vuruşmak

Yolunda bin can vermek Ölümsüz Sevgili’nin.-

 

Geliyorum her iki elimde sonsuz sağrak,

Bal Cehennemlerinden,ağu Cennetlerinden,

Lebaleb doldurulmuş hicran,vuslat,istiğrak…

 

Geliyorum hüzünlü kirpiklerden damlayan

Şebnemlerle kabaran Nehr’in kıyılarından…

 

Gizemli kuşaklardan,Sidret’ül Münteha’dan,

Güzelliğin odağı Aşk’ın bakışlarından…

 

Geliyorum hayatın,ölümün ötesinden,

Güvercin şafaklardan,yarasa akşamlardan,

Öteler ötesinin ölümsüz bestesinden,

Bire on binler veren ekin tarlalarından,

Savrulması geciken tınazsız harmanlardan…

 

 

Bir şimşek,bir kasırga,bir pulsar kadar canlı

Kutlu,bengi ateşten tutuşmuş sonsuz ruhla

Düğüm,düğüm üstüne atılmış prangaları

Parçalamak üzere ışık parmaklarımla…

Olağan üstü barış,sevgi tapınağının

Yıkıldı,yıkılacak,silindi silinecek

Sanılan çatısını,eğik sütunlarını

Dikmek,yükseltmek için yeniden yüklenerek,

Gözlerini dünyaya yeni açmış bir bebek

Kadar özgür,dupduru,dipdiri geliyorum…

 

İlkyazda doruklardan çözülen,yamaçlardan

Gürül gürül akan kar suları kadar coşkun,

Bağrından alev alev dev çiçekler fışkıran

Volkanlar kadar güçlü,öfkeli,düşünceli,

Bir derviş kadar dingin,mütevekkil,sabırlı,

Kavalıyla büyülü ezgiler çala çala

Gürbüz sürülerini yayan bir çoban kadar

Gözlerine içinden yansıyan ışıltılar…

Değdiği yerde güller açan bir mermi gibi

Barışın,kardeşliğin,sevginin ak gülleri…

Bahtsız Çağ’ın üstüne,üstüne hoşgörüyle,

Acımasız ruhların acunu alt-üst eden

Densizliklerine son vermek için yiğitçe…

Kır,dağ çiçeklerinden bal toplayan arılar,

Yuvalarına azık taşıyan karıncalar

Gibi mutlu,kararlı,enerjik,özverili…

 

Geliyorum öteler,öteler,ötesinden,

Olanca aydınlığım,olanca duruluğum,

Olanca içtenliğim,olanca hoşnudluğum…

 

Geliyorum sevgiler üstü sevgiyle yanan

Bir yürek,düşünceler üstü bir düşünceyle

Zonklayan şakaklarım,yarılan şah damarım…

 

Geliyorum Bedir’den,Mohaç’tan.Niğbolu’dan,

Sakarya’dan,Tuna’dan,Malazgirt’ten,Varna’dan,

Preveze’den,Revan’dan,Kıbrıs’tan,Çaldıran’dan,

Barış naralarıyla Çağlar’ı sarsa sarsa…

 

Geliyorum Yunus’un,Mevlana’nın,Hallac’ın,

Yesevi’nin,Veysel’in,Bistami’nin,Hamza’nın

Gönülü feleklere sıçratan ocağından…

 

Geliyorum Aksa’dan,Ravza’dan,Beytullah’tan,

Gönüllerin Allah’a,Allah’ın gönüllere

Daha yakın olduğu “olağanüstü an”dan,

Ruhun kanatlarını kavuran maveradan…

 

Doludizgin sonsuzluk ufkuna koşanların,

Evrenleri yerinden oynatan sayhaların

Sonsuz çemberlerinden,sonsuz burgaçlarından

Geçe geçe evrenin ürpertisi içimde

Çatlamış tabanlarla,gül bahçesi yürekle…

Geliyorum gözlerin,gözlerin,gözlerinden,

Her şeye aşkla bakan gözlerin irisinden…

 

Geliyorum tayfunlar,kasırgalar içinden,

Kozmik fırtınaların dinmeyen öfkesinden…

 

Geliyorum Sodom’dan,Gomore’den,Kudüs’ten,

Bağdat’tan,Semerkant’tan,Maveraünnehir’den…

Firdevsleşen sinemde ak güller tomur,tomur,

Geliyorum seslerin,renklerin,ışıkların

Sonsuz yakamozlarla kaynaştığı tayflardan,

Zamansız mekanlardan,mekansız zamanlardan…

Geliyorum Hira’dan,Tur’dan,Beyt-ül Mamur’dan,

Yalın ayak,baş açık,yüreğim yağmur,yağmur..

 

Geliyorum Uhud’dan,Sina’dan,Tiyen-Şan’dan,

İstanbul’dan,Bursa’dan,İzmir’den,Ankara’dan,

Erzurum’dan,Urfa’dan,Samsun’dan,Antalya’dan…

Sibirya’dan,Kırım’dan,Ural’dan,Kafkaslar’dan,

Geliyorum,Tibet’ten,Sih’ten,Taklamakan’dan…

 

 

Geliyorum şimşekler,yıldırımlar,boralar

Arasından özgürlük türküleri dilimde,

Geçiyorum selvalar,çağlayanlar,volkanlar

İçinden yalnızlığın tuğrası benliğimde…

 

Geliyorum Nemrut’tan,Kop’tan,Çanakkale’den,

Ebemkuşaklarından,ateş çemberlerinden,

Küf kokan zindanlardan,Levanten salonlardan,

Işıklı bulvarlardan,öfkeli meydanlardan…

Alev vadilerinden,yakarış tepesinden,

Güneşsiz sokaklardan,soğuk kaldırımlardan,

Nişanlı alınlardan,zikirli dudaklardan,

Terleyen ayalardan,hünerli parmaklardan,

Fetihsiz doruklara kurulan sofralardan…

 

 

Geliyorum cüzamlı hastalar koğuşundan,

Geliyorum sonsuz gül,zakkum bahçelerinden…

 

Geliyorum gurubsuz,şafaksız çevrenlerden,

Gözlerin değmediği yurtlardan,obalardan,

Yağmur ormanlarından,gözyaşı çavlanından…

 

Geliyorum Tuva’dan,Buhara’dan,Fırat’tan,

Ağrı’dan,Toroslar’dan,Erciyeş’ten,Bolu’dan,

Geliyorum Hazar’dan,Ninova’dan,Harran’dan,

Ergenekon’dan,Belh’ten,Gobi’den,Elhamra’dan…

 

Geliyorum Tokyo’dan,Washington’dan,New-York’tan,

Agarta’dan,Alpler’den,Roma’dan,Çin’den,Mu’dan…

 

Geliyorum Berlin’den,Everest’ten,Dicle’den,

Amazon’dan,Kongo’dan,Kenan’dan,Kurtuba’dan…

 

Geliyorum Londra’dan,Kahire’den,Paris’ten,

Moskova’dan,Gulag’tan,Taşkent’ten,Atlantis’ten…

 

Geliyorum hüzünlü Başkentler Başkenti’nden,

Geliyorum Babil’in asma bahçelerinden,

Geliyorum gizemli,soğuk labirentlerden…

 

Geliyorum ışıktan alev atlar sırtında,

Aşk’ın nebülöz mührü günışığı bağrımda…

 

Geliyorum Necid’den,Kerbela’dan,Hicaz’dan,
Arafat’tan,Mina’dan,Hayber’den,Kandehar’dan,

Klimanjaro’dan,Ganj’dan,Serendip’ten,İndus’tan,

Nil’den,Misissipi’den,hasadsız deltalardan…

 

 

Geliyorum ellerim galaksi hevenkleri,

Sinemde yüreklerin sönmeyen ateşleri…

 

Geliyorum zamanın eli şakaklarımda,

Evrenlerin özünün özü atomlarımda…

 

Geliyorum neylerin,kavalların,udların,

Kopuzların,sazların,köslerin,kanunların,

Horonların,barların,zillerin,tamburların,

Kudümlerin,deflerin,tuğların,davulların,

Geliyorum İtri’nin,Dede’nin,Sadullah’ın

Yeri,gökleri sarsan müthiş armonisinden,

Besteler,bestesinin esriten finalinden…

 

Geliyorum ruhumun sırlı boyutlarından,

Geliyorum Mahşer’den,Büyük Yargılama’dan…

 

Başım bir alev topu ızdırabtan,utançtan,

Mümkün olsa Ateş’e tek başıma atılsam,

And olsun Sevgili’nin bengi adı üstüne

İnsanların cümlesi kurtulsun prangalardan…

 

-Haya ederim güneş başaklar biçilirken

Tağut’un kuruyası,hayırsız elleriyle,

Güvercinler,serçeler kartal pençeleriyle

Lime,lime edilir,sonsuza savrulurken,

Fildişi vadilerden gül,zambak devşirmekten…-

 

Geçiyorum frekanslar üstü ürperişlerle

İnsanlar İnsanı’nın yüreğinin içinden,

Fışkırıyor debisiz gayzerler her gözemden…

 

Geçiyorum dumansız alevlerin içinden,

Sonsuz tayflarla yanan,sönen nur denizinden…

 

Ben İslam’ım,yani aşk,bilgi,özgürlük,sevgi,

Ey Çağ,ey Çağlar,yani gerçeğin ta kendisi,

Dindirin gül sinemde sonsuz özleminizi…

 

Yürüyorum ellerim bomboş,başım önümde,

O’nun ölümsüz aşkı gül şafağı içimde…

 

Çıkıyorum Huzur’a yüreğim ellerimde,

O’nun silinmez Adı canımın iliğinde…

 

***

(Şiir yıllar önce yazıldığından tarih atılamamıştır.)

 

 

DİRİLİŞİN EŞİĞİNDE (*)

(KIYAMIN AYAK SESLERİ)

 

İnsanlık büyük,derin bir travma geçiriyor!

Yanlış adımlarının,işlediği suçların

(Fıtratına aykırı bir yaşama tarzının,

Sınırları aşmanın,taşkınlığın,tuğyanın…)

Getirisi her yandan sarıyor,sarmalıyor

Ruhları,yürekleri,kulakları,gözleri,

Ufukları,yolları,dorukları,kentleri…

(Korkunç bir bilgisizlik,bağnazlık burgacında

Çırpınıp duruyorlar insanlar/insansılar!

ALLAH’ı,Kitab’ını,güzelim Peygamber’i,

RAHMAN’ın çağlar üstü ölümsüz Mesajı’nı(Davet’ini…)

Dışlamak,beğenmemek,ötelemekten büyük

Bir cahillik,nankörlük düşünülebilir mi?

İnsanın kendisine bundan beter kötülük

Etmesi için ancak çıldırması gerekir!

Yeryüzünde şu anda ve her zaman görülen

Bütün olumsuzluklar,düşmanlıklar,savaşlar

Akılsızlık,bağnazlık,gurur,kibir yüzünden

Ola gelmemiş midir ve gitmemekte midir?)

Gözümüzün yaşına bakmazlar bu alçaklar,

Canımıza okurlar hiç acımadan yoksa!

Acı çekmemiz mutlu bile eder onları!

Sırtlanlardan,kurtlardan beterdir vicdanları!

Yaptıkları-belki de-yapacak oldukları

Yanında denizde kum,okyanusta bir damla,

Devede kulak kalır,o kadar doyumsuzlar,

O kadar acımasız,o kadar karanlıklar!

Toprak bile doyurmaz bunların gözlerini!

Yarasalardan başka kim duyar seslerini,

Köstebeklerden başka kim sürer izlerini,

Papağanlardan başka kim dinler sözlerini,

Bakarkörlerden başka kim görür gözlerini?

Aldananlardan başka kim döver dizlerini?

Karanlıkların cicim günleri sonlanıyor!

Toz,toz dağılacaklar,kül,kül savrulacaklar,

Sonsuz Sönmez Işık’ın güçlü soluklarıyla.

Bitmeyecek sanılan umutlar tükeniyor,

Düzenlenen oyunlar,tasarlanan tuzaklar

Bir,bir geri tepiyor,akamete uğruyor!

Bela kasırgaları vuruyor denizleri,

Karaya oturuyor kağıttan gemileri,

Bir kıvılcımla küle dönüyor hayalleri!(…emelleri!)

Onlar istemese de,dirense,tepinse de (**)

ALLAH tamamlayacak nurunu bir kez daha.

(Katıksız muvahhidler görür mü o günleri?)

İstesek,istemesek,beğensek,beğenmesek(!)

O Kendi yasasını uyguluyor her zaman.

Hiçbir şey karşılıksız kalmıyor giderayak.

İyilikler ödülle,kötülükler misliyle

Cezalandırılıyor,sonuçlandırılıyor,

Değerlendiriyor,haksızlık edilmiyor.

Muktedir görünenler,iktidar(!)sahipleri

Anlamıyor musunuz,akletmiyor musunuz?

Yerlerin ve göklerin,arasındakilerin

Tek Ölümsüz Melik’i,mutlak otoritesi

Yüceler Yücesi’dir,Hakimler Hakimi’dir.

Sonsuz güven duyarak O’na kayıtsız,şartsız

Teslim olmaktan başka yapacak bir şey yoktur,

Bir insan/bir kul için en büyük onur budur.

Sizin iktidarınız(!)sonsuzlukta bir nokta,

Novada bir kıvılcım,okyanusta bir damla

Değilken,olamazken nedir bu fiyakanız,

Pinokyo burnunuzdan bir kıl aldırmamanız?

Ne kadar komiksiniz anlamıyor musunuz,

Aşk olsun,kendinize hiç acımıyor musunuz?

(Allah’tan rol çalmaya kalkışan şarlatanlar,

Perişanlıklarının farkında değiller mi?)

O’nun izni olmadan,onayından geçmeden

Hiç kimsenin,hiçbir şey yapmaya yetkisi yok!

(Yarım aklına göre kendine buyruk olmak!)

Hele O’nun adına konuşmak,ahkam kesmek!

Tek Mutlak Otorite yeryüzünde,evrende,

Dünyada/ahirette,her zamanda her yerde.

Bundan aptalca bir şey var mı yeryüzünde,yok!

O nitelik,nicelik olarak Ölümsüz Tek.

(Zaman/mekan dışında sonsuzluk ötesi Bir.)

Gerçek kimliği kendi ağzından duyulmadan,

Apaçık kanıtlarla oraya konulmadan,

Kimse,kimse hakkında fikir beyan edemez!-,

Kimliğiyle ilgili kesin hüküm veremez!

ALLAH Adına kimse ELÇİSİ’nin dışında,

(Yine o’nun izniyle,vahyiyle,ilhamıyla…)

Konuşamaz,yetkisi olamaz bu konuda!

Kendinde bu yetkiyi görenlere gelince,

Akıl tutulmasından muzdariptirler onlar!

Yobaz hurafeciler,hurafeci yobazlar.)

Bundan kurtulmak için yapılması gereken

Nedir,bilen biliyor,bilmeyen çırpınıyor

Dipsiz burgaçlarında sapkın egolarının.

(Kimileri biliyor,bilmezlikten geliyor!)

Uzanacak bir eli,bir bakışı gözlüyor!

Aslında o bakış da,o el de her zaman var!

O eli tutabilen,bakışı görebilen

Ufuklar ötesine çıkan yola giriyor…(…yollar bulabiliyor!)

Bu görevi yerine getirecek olanlar,

Ayaklarını sağlam basan,Din’den dönmeyen

Halis Müslümanlardır,katıksız mü’minlerdir.

(Dünyanın çivisini oynatmaya kalkanlar

Sizin de çivinizi oynatan çıkabilir!

Asıl savaş rahmani-külli-olan akılla,

Şeytani-kurnaz-aklın savaşıdır aslında.)

Bize fıtratımızı,”insan” olduğumuzu

Unutturmak isteyen şeytansılara karşı

Hatırlatacak olan ZİKİR’dir hiç kuşkusuz! (***)

Sonsuzluklara çıkan uğurlu yolumuzu

Gösteren,aydınlatan en güvenli kılavuz.

Cephemizi çok iyi belirlememiz için,

Bu alçakça,çok yünlü,acımasız savaşı

Lehimize çevirmek,ya da durdurmak için,

Ondan uzak,habersiz kalmamalıyız asla!

O zaman şer güçlerin olanca çabaları

Boşa çıkar sinsice kurulan tuzakları,

O zaman,çıkmaz olur sesleri,solukları,

O zaman tutmaz olur kolları,bacakları,

O zaman,tefekkürsüz kalır ki,akılları,

O zaman,görmez olur perdeli bakışları!

Siz ey iman edenler!Sizlerden kim dininden (****)

Dönerse iyi bilsin,ALLAH onun yerine (…onlar…)

Öyle seçkin,erdemli bir topluluk getirir

Ki,iman edenlere karşı alçakgönüllü, (Has mü’minlere…)

Hakikat bilgisini yadsıyan bahtsızlara

Karşı onurludurlar,başları dik dururlar.

Kendilerini küçük,güçsüz görmezler asla,

Bir zaaf göstermezler onların karşısında!

Hiçbir kınayıcının kınamasından onlar

Korkmadan çekinmeden Yüce ALLAH uğruna

Mücahade ederler,insanları düştüğü

Burgaçlardan kurtarmak için var güçleriyle

Çalışır,çabalarlar,çare,formül ararlar.

(Maskesiz yüzlerini görebildiklerinden

RAHMAN’a sığınırlar onlara benzemekten!)

(Savaş,ölünce değil düşmana benzeyince (*****)

Onunla aynı safa düşünce kaybedilir.)

ALLAH onları sever,onlar ALLAH’ı sever.

Bu ALLAH’ın fazlıdır,dilediğine verir.

O ALLAH ki,yerlerin,göklerin sahibidir.

(Varis’i,Muris’idir,Malik’i,Meliki’dir.))

Her şeyi her yönüyle,-afakı/enfüsüyle-

Bilendir gözetendir ve değerlendirendir.

ALLAH’tan utanmadan rol çalmaya kalkışan

O’nun yarattığını yarattığın sanan,

Kendinin yaratılmış olduğunu unutan

Kibirli hadsizlere hadlerini bildirmek,

-Manen ölmüş halinden-kurtarıp diriltecek,

İnsanlığı sarsarak kendine getirecek,

Düştüğü bataklıktan,burgaçlardan çekerek

Barışa,özgürlüğe,sevgiye,kardeşliğe

Giden yolda dosdoğru kılavuzluk edecek

İçin görev verilen kimler olabilirler?

Bu onura kim layık görülmek istiyorsa,

Kendini göz kırpmadan adayabilmelidir,

Diriliş için feda etmeyi bilmelidir

En Yüce İdeal’e olanca varlığıyla.

İnanç/Işık Çağı’nın mimarları da onlar

Olabilirler eğer çağları aşarlarsa,

Hiç kimseden hiçbir şey ummadan,beklemeden,

Sadece Yüce Rabbin hoşnutluğunu bekler, (…umar,)

Adanmışlık ruhuyla coşarlar,taşarlarsa

Güller derercesine ölüme koşarlarsa,

Mahzun yüzler-inş’allah-artık gülebilirler…(…gülecek günler görebilirler..)

***

14 Şevval-09 Zilkade 1442//26 Mayıs-19 Haziran 2021

_______________________________________________________________

(*): BEYAZ TV’nin HER AÇIDAN isimli proğramından.Katkılarımızla.

(**): SAFF(61/8)

(***): ZİKİR;(KUR’AN-I KERİM’in isimlerinden biri.Hatırlatan.İnsanı

kendisine hatırlatan,yitirdiği değerleri kazandıran.

(****): SAFFAT(37/8),MAİDE(5/54)

(*****): Aliya İzzet BEGOVİÇ

 

 

ŞAFAK YAĞMURLARI (*)

(SAHABE)

 

Ölümcül uykumuzdan şafak yağmurlarıyla

Uyandık,perdelenmiş gözlerimiz açıldı,

Zifiri karanlıklar ağardı,ışıldadı…

Durdurulmak üzere olan nabızlarımız

Atmaya,hızlanmaya,duymaya başladılar

-Kurşunlandığı için-sağır kulaklarımız!

Yolculuk hazırlığı başladı er saatte…

Uzun,çileli,büyük bir menzil var hedefte.

(Bu yolun yolcuları,bahtlılar,bahtlısıdır,

Bu yol bütün yolların en çetin olanıdır.)

Yürüdük,ilerledik sağanaklar altında,

Sonsuz ışık topuyduk karanlığın bağrında!

Geçtiğimiz her kuşak,her iklim,her ufukta

Silinmez izler braktık,renkler,sesler,ışıklar…

Onlara ulaşanlar,onlarla buluşanlar

Özgürlüğü,onuru,,mutluluğu tattılar.

Tatmakla kalmadılar,cömertçe paylaştılar…

“İnsan” olduklarını bildiler anladılar…

Muvahhidler,sadıklar,muttakiler oldular!

Onlar ötelerin de göz bebekleridirler,

Adn’ın,Firdevs’in bahtlı,özgür varisleri de,

Onlar Mevlalarının kıymetlileridirler,

İnanç/Işık Çağı’nın kutlu mimarları da.

İnsanlığın şafağı bir gün ışıyacaksa,

Çoraklaşmış topraklar,kuru dallar,yapraklar,

Bağlar,bahçeler,ruhlar,gönüller,dağlar,taşlar

Eğer canlanacaksa,coşacak,taşacaksa,

Şafak yağmurlarının kristal damlalarıyla

(Her birinin saçtığı sonsuz ışıltılarla…)

Işıyacaktır ancak,başka bir şeyle değil!

Bu verilen bir sözdür,bu sözü veren Kim’dir?

Yerlerin ve göklerin-arasındakilerin-

Geçmişin,geleceğin,dünyanın ahiretin

Varisi,Murisi’dir,Malik’i,Melik’idir.

Ki O’ndan daha doğru,güzel sözlü var mıdır?

O’nun kadar sözünün arkasında duran da!

***

07-12 Zilkade 1442//17-22 Haziran 2021

______________________________________________________

(*): H.Muhammed(AS)’in arkadaşlarına(sahabeye)yapılan yakıştırma.

Karanlığın zifiri bir noktaya ulaştığı sırada gönderilen-çorak

toprağa can/hayat veren şafak(rahmet)bulutları/yağmurları.

 

 

Y A T

 

Sere serpe uzanmış dev bir yat iskelede!

Öylesine bir gurur,gösteriş halinde ki,

Martılar bile uzak duruyor kendisinden!

(Yayılan bir koku var-belki de-çevresinden

Bilmediğimiz başka bir şey vardır belki de!)

Yoksa bu gurur,kibir içindekilerden mi,

Yansıyor,dışarıya vuruyor,saçılıyor

Yılanlar,kırkayaklar,yarasalar halinde…

Denizin,gökyüzünün güzelim mavileri

Renkten renge giriyor,inliyor,kıvranıyor, (…ürperiyor)

Krizantemler,serçeler,çimenler,galaksiler…

Güneş ak bulutların ardına çekiliyor!

Kim bilir kaç çıplağın,açın gereksinimi

Onun bir dakikalık masrafıyla,lüksüyle

Karşılanır bir,iki öğünlük menüsüyle(!),

Bir günlük,bir gecelik keyfiyle,kaprisiyle…

İçindekilerin bir ti-şortu,gömleğiyle,

Bir yüzüğü,kolyesi,kravatı,gözlüğüyle

Kaç çıplak çıplaklıktan kurtulur ederiyle!

Velhasıl,aldanmamak gerekir görünüşe!

Teknenin yükü ağır,batma tehlikesiyle

Karşı karşıymış gibi diğerlerine göre

Riski yüksek olarak görünse de gözlere,

Hiçbir şey göründüğü gibi değildir evrenlerde.

(Bu kadar da karamsar,umutsuz olmamalı!

En olumsuz,gereksiz,en önemsiz,zararlı

Görünen bir şeyin de yararlı bir tarafı

Mutlaka vardır,bunun en çarpıcı örneği

Arıdır,bir yanıyla zehirli iğnesiyle,

Diğer yandan şifalı bal akıtan karnıyla…

(Daha nice örnekler vardır hiç kuşkusuz ki!)

Bunların tam aksinin yaşanabileceği (…tanık olunacağı)

Tekneler olamaz mı evren denizlerinde?

 

***

24-29 Şevval 1442//05-10 Haziran 2021

 

Ö L Ç Ü L E R

 

Düşünüp durmuşumdur,tefekkür etmişimdir

Dinginleşen gecenin bir vaktinde mü’mince!

İlahi ölçülere göre yaşayanlar mı

Akıllıdır,mutludur,özgürdür,yararlıdır, (…kazançlıdır,)

Beşeri ölçülere göre yaşayanlar mı?

Bu yaşama tarzına,duruşuna bağlıdır.

Duygu/fikir/düşünce/davranış biçimleri

Onun maddi/manevi sınırlarını çizer…

Bir bakarsınız bir gün kuzu/melek gibidir,

Bir bakarsınız bir gün şeytanlaşıvermiştir!

Hiç beklenmedik tutum,davranışlar içine

Girebilir ki,ancak bu samimiyetsizliktir. (…özgüvensizliktir.)

Rabbi’ne,kendisine tam bir güvensizliktir!

Haksızlık,bağnazlıktır,dahası ihanettir!

(İnsanın kendisine,insanın birbirine

Yaptığı haksızlığı,verdiği zararları

-Kullanamadığından aklını,mantığını-

Hiçbir canlı yaratık yapmıyor evren(ler)de.)

Her gün oruçlu olsan,yüz rekat namaz kılsan,

Hakkını vermiyorsan,gösteriş yapıyorsan,

İnsanca,müslümanca bir ömür sürmüyorsan,

Kendini bilmiyorsan,sevmiyor,saymıyorsan,

Bilerek,bilmeyerek dünyayı,ahirete

Yeğliyor,çıkarların için eğiliyorsan,

Sanal albenisine kapılıveriyorsan,

Kula kul olmak gibi bir utanç yaşıyorsan

Aldanış yarışının favorilerindensen,

Ödeyemeyeceğin bir borca gömülmüşsen,

İyimserlik,hoşgörü,sorumluluk,özgüven,

Gönülsüzlük,sağduyu,samimiyet,empati,

Tefekkür,ilim,irfan,hikmet,basiret,takva,

Şefkat,merhamet,iman,zarafet,ahde vefa

Velhasıl insaniyet,haysiyet yetimiysen,

Aklın oyunlarına kayıtsız kalıyorsan, (Nefsin…)

Hele,hele RAHMAN’ı kandırmak gafletiyle

Böyle akıl dışı bir işe yelteniyorsan,

Onurunu ayaklar altına alıyorsan,

İçinden çıkılmaz bir açmaza düşebilir (…gayyaya…)

Hiç kimseden bir yardım,bir destek göremezsin!

Kendini aldatırsın başkalarını değil!

Nasıl,nasıl bu kadar aymaz olabilirsin?

Bir “insan” olduğunu nasıl fark edemezsin?

Güzelim hayatını rezil,rüsva edersin!

(Yerle yeksan edersin,zindana çevirirsin!)

Beşeri ölçüleri yeğleyen,benimseyen

Benlikler de erdemli bir ömür sürebilir.

Yeter ki,onurunu,umudunu,aşkını,

Yitirmesin,kendine,insana saygısını,

Ailesi,çevresi,toplumla bağlarını

Koparmasın,yaşasın dolu,dolu hayatı.

Soy düşüncelerini,güzel duygularını

Paylaşsın seve,seve insan kardeşleriyle,

Aklara,karalara kucak açsın şefkatle…

Belki de-bilmeyerek-ilahi ilkelere (…buyruklara/yasalara)

Uyduğundan düzgündür,anlamlıdır hayatı.

(Yani istemeyerek,belki de isteyerek

İlahi sınırları aşmadan yaşıyordur.

(Bu belki ateist bir kimlik de olabilir!)

Bu bile ne demektir,herhalde bilmiyordur!)

Zaten o sınırları aşmak mümkün değildir!

İstesek,istemesek,aslına bakarsanız, (İnansak,inanmasak…)

Çizilen sınırların dışına çıkamayız!

Buna yeltenmek ancak tutsakların işidir.

Egolarına ilah edilen müşriklerin!

(O limitsiz bilgisi,sonsuz iradesiyle (…külli…)

Kuşatmıştır varlığı bütün boyutlarıyla,(a)

-İç ve dış dengeleri/afakı,enfüsüyle.-

İlahi sınırları belirlemiş,çizmiştir,

Kusursuz dengelerle kurmuş,dizayn etmiştir.

Ve mülkünde bir ortak kabul etmemektedir.)(Fiillerinde/İradesinde..)

Kimin gücü yeterse aşsın o sınırları!

(Bu kadar terbiyesiz,sorumsuz,haysiyetsiz,

Nasıl olabiliyor insanlar(!),hiç şüphesiz

Bunun için büyük bir yetenek gereklidir.)

RAHMAN’ı gücendirmek bir kulun yapacağı

En büyük nankörlüktür,en korkunç aldanıştır.

O,bolca bağışlayan,affetmeyi sevendir.

Tövbe edenler,Doğru Yol’a girenler için

Affedilme ümidi her zaman olasıdır.

ALLAH’tan ümidini ancak kafirler keser.(b)

Onlar ki,özgüvenden yoksun karamsarlardır!

Körlerdir,sağırlardır,dilsizler,bahtsızlardır…

Ne doğru duyabilir,ne düşünebilirler!

Gözlerin,yüreklerin,kulakların,ellerin (c)

Fiillerinden hesap sorulacağı Gün’de

Onlar,belki,en şaşkın benlikler olacaktır!

Herkes hakkında en son,en yerinde kararı

Arasat Meydanı’nda-Mahşer’de-kuracağı

Divan’ında Hakimler Hakimi verecektir.

Başkaları hakkında yetersiz aklımızla (…yarım aklına göre)

Hüküm vermeye kalkmak bağnazlık,hadsizliktir.

Haddini bilmemenin ödülü(!)hezimettir,

Meskenettir,utançtır,nedamettir,zillettir!

Haddimiz bilirsek,RABBİMİZ’i seversek,

Sonsuz merhametine,affına güvenirsek,(…sığınırsak,inanırsak,)

Dosdoğru Elçisi’ni rol/model edinirsek,

Bir “insan/kul” olmanın bilincine varırsak, (…erersek,)

Adaleti,barışı,kardeşliği,imanı

İçselleştirebilir,temsil edebilirsek

Mümkün olur en güzel zamanları yaşamak!

İnsanlığı düştüğü bataklıktan çıkarmak,

İnsanlığını tekrar kazandırmak,yaşatmak!

Yitirdiği beşeri/evrensel değerleri(ni),(…moral…)

Allak/bullak ettiği iç,dış dengelerini

Sarsarak hatırlatmak,yeniden canlandırmak!

En etkili,en güçlü hatırlatıcı olan,

ALLAH’ı unuttuğu için kendilerini (d)

Yine kendilerine unutturmuş olduğu

Kimseler olmamızı önleyen,engelleyen,

Adalete,barışa,sevgiye çıkan yolu,

Rotayı belirleyen,güvenle ilerleten,

İnsan’ı kendisine getiren,hatırlatan,

Tan yeri ağarmadan ölümcül uykusundan

Uyandıran ZİKİR’dir,”o an” gelip çatmadan ,(e)

Beklenmedik bir anda kapımızı çalmadan!

Gelin gönül,gönüle yürüyelim bu yolda,

Özgürlüğü,barışı tadalım hep birlikte…

Gelecekler saygıyla,hayranlıkla,minnetle

Ansın,bizi sevgiyle,onurla,içtenlikle

 

MEVLAMIZ tam da bunu istemiyor mu bizden!

***

05-09 Şevval 1442//17-21 Mayıs 2021

_______________________________________________________

(a): MUHİT:(ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Her şeyi(ilmiyle,

kudretiyle)kuşatan.Varlığı kuşatan.Sıfatlarının tüm tecellileriyle

Varlığı kuşatan,ihata eden.)

(b) : YUSUF (12/87)

(c): İSRA (17/36)

(d): HAŞR (59/19)

(e): ZİKİR (KUR’AN’I-KERİM’in isimlerinden.İnsanı kendine

getiren,kendine hatırlatan.

 

 

BEN-İ İSRAİL

 

İnsanlık Ailesi,şımarıklıktan öte

Artık dengelerini,aklını,mantığını

Yitiren,arsızlaşan,yozan,saldırganlaşan,

Çevresine zalimce zarar veren.çıldıran

Evladının yüzünden tedirgin,mahçup,kırgın…

Artık ona haddini bildirmenin zamanı

Geldi,geçiyor bile,ancak bir ses,seda yok!

Hiç kimsenin,hiç bir şey gelmiyor mu elinden?

(Aslında bal gibi var,ancak engel olmazlar!

Ne gezer,bakarkörler,kurşunlu kulakların

Bir etkin adım bile atmaya niyeti yok!

(BM’in dilinde çıban mı var?)

Hatta onu kışkırtan,sırtını sıvazlayan

Zulmünü alkışlayan ondan alçaklar da var!)

Onların karşısında bir yapının taşları (*)

Gibi kenetlenerek saf tutması gereken

Müslümanların hali ibretliktir gerçekten!

Onlar birbirlerine arka/sahip çıkarken, (**)

Bizler birbirimizle dayanışma,anlaşma,

İçinde bulunmazsak,çözülürsek acunda (…olmazsak yeryüzünde)

Büyük kargaşa çıkar,alır başını gider

Meydanı boş bulunca kötüler,kötülükler…

Ceremesini çeker mazlumlar,ezilmişler! (…muztazaflar…)

Ah,onlar başımıza iyi bir şey gelince (***)

Üzülür,mutlu olur bir kötülük gelince!

Eğer birbirimize dayanır,korunursak (…

Göklerden inen İp’e sımsıkı sarılırsak, (****)

Hiçbir zarar veremez onların hileleri!

Siz onları Müslüman sevgisi, şefkatiyle

Seversiniz ya onlar sizi asla sevmezler!

Size bir zarar vermek için fırsat beklerler!(…kollarlar!)

Kinleri,hasetleri ağızlarından taşar!

İçlerinde saklamış oldukları daha da

Büyüktür ki,açığa çıkınca canlar yanar! (…yakar!)

Nitekim onlar bugün bunu yapmaktadırlar!

Başımızı alarak avuç içlerimize,

Düşünmeliyiz niçin bu perişan haldeyiz!

Kendimizin,dünyanın ve Ben-İsrail’in

-Sınırları aşarak-bu hale gelmesinde

Ne kadar payımız var,hiç sorguluyor muyuz?

Yoksa,sütten çıkmış ak kaşık mı oluyoruz?

Yoksa,yoksa aydınlık sandığımız yolumuz

Yankısız kanyonlara sürüklemesin bizi!

Kabul etmeyen kimse öz eleştirimizi,

Çekilsin dikildiği dev aynası önünden!

***

04-05 Şevval 1442//16-17 Mayıs 2021

_________________________________________________________
(*): SAFF(61/4)

(**): EN’AM (8/73)

(***): AL-İ İMRAN (3/118-121)

(****): AL-İ İMRAN(3/103)

 

 

GEÇERLİ VE DEĞERLİ OLAN

 

İnanların bir çoğu (şunu) anlamıyorlar!(…neden/niçin?)

Gözlerde büyütülen,göklere çıkarılan,

Büyük adam(!) olarak bilinen,alkışlanan,

Hatta taparcasına sevilen,yüceltilen

İdollerin hayatı,üretmiş oldukları (…ortaya koydukları)

(İnsanın ürettiği bir düşünce,bir sistem…)

RAHMAN’ın KİTABI’nda yazdığı ilkelere

Uymuyorsa önemi,değeri yok demektir!(…yoktur hiçbir değeri!)

(İnsanın ürettiği bir düşünce,bir sistem…)

O,O GÜN,kuracağı Yüce Mahkemesi’nde

Beşerin değil,Kendi ölçülerine göre

Sorular soracaktır,hükmünü verecektir.

Anlamıyor musunuz,akletmiyor musunuz?

Dibi delik havanda hava dövüyorsunuz!

Ölümlü idollerin,kof ideolojilerin

Peşinden öbek,öbek koşuşturuyorsunuz,

Her iki dünyanızı heder ediyorsunuz!

Gelin,dönün bu fırsat-ömür-elden gitmeden,

Ecel denilen konuk kapımıza gelmeden,

Nedametin temreni bağrımızı delmeden,

Egonuzun kurduğu tuzakları fark edin!

(İnanmamakla bir şey değiştiremezsiniz!

O GÜN,er-geç gelecek,olmasın hiç şüpheniz!)

“İNSAN” olduğunuzu anlayın,görün lütfen!(Kim,ne…)

İnsanların bir çoğu niçin yaşamıyorlar?

***

05 Şevval 1442//17 Mayıs 2021

 

 

VAKIF SONESİ

 

Muhteşem bir Sistem’in,muhteşem ilkeleri

Ona bağlananları muhteşem girişimler

Yapmaya yönlendirmiş,iyiler birleşmişler

Vakıflar’ı kurmuşlar,dert görmesin elleri.

 

Varlıksız olanlara hem maddi,hem manevi

El uzatmak üzere,bol,bol kendilerine

Sonsuz haznesinden REZZAK’ın lütfettiği (*)

Rızıkları paylaşma görevini yerine

Getirmişler olanca iyi niyetleriyle,

Emanet bilinciyle,yoğun bir özveriyle

Karşılığını yalnız umarak Rableri’nden.

 

Onlara seve,seve sevdiğimiz şeylerden,(**)

Bolluk günlerimizde,darlık günlerimizde,(***)

İkram etsek aç,çıplak kalır mı yeryüzünde?

***

03-04 Şevval 1442//15-16 Mayıs 2021

________________________________________________________

(*): REZZAK(ALLAH(CC) kutlu isimlerinden,Kullarına-cümle

yaratılmışa-rızıklarını veren.Rızık vermekte,cömertlikte sınır

tanımayan.

(**): AL-İ İMRAN(3/92)

(***): AL-İ İMRAN(3/134)

 

BİN DOKUZ YÜZ ONBEŞ (*)

Bin dokuz yüz on beşin yirmi dört nisanında

İnsanlık tarihinin belki de “bir anı”nda

Niçin,nasıl,nerede olduğu loş ışıkta

Doğru görülemeyen,tam yorumlanamayan

Olay(lar)ın ardında-sebep/sonuçlarında-

Kimleri(n) rol üstlenen figüranlar olarak

Uzun/kısa vadede devreye girdikleri,

Zalimler,mazlumlar mı pek anlaşılamayan(!)

Yanlış,doğru,şer,hayır ayrımı yapılmayan,

Üzeri örtülmeye çalışılmış olsa da,

Zulüm ki,bağnazlıktır,iftiradır,ateştir! (…nefrettir!)

Onu etkisiz kılan,kılacak olan nedir?(…merhamettir,şefkattir!)

Neler yaptıklarını göstermek,önlemektir,

Barışa,kardeşliğe,hakka davet etmektir.

En güzel bir şekilde “insan/kul” kimlikleri (…kim ve ne oldukları…)

Şahid’in Huzuru’nda her an anlatılarak! (…hep hatıratılarak!)

***

25-26 Ramazan 1442//07-08 Mayıs 2021

______________________________________________________

(*):Akrostiş.

 

 

EN GÜZEL SÖZ

 

Önce inanan,sonra insanları ALLAH’a (*)

Çağıran,imanının gereğini yaşayan,

Hayatına hakkıyla-takvayla-uygulayan,

(Böylece adaletten,kardeşlikten,barıştan,

Sevgiden,paylaşmaktan,hayırdan yana olan…)

Ve;”Ben,-hiç kuşkusuz ki-mutlak teslimiyeti,

RAHMAN’a sonsuz saygı ve güven beslemeyi (…güvenle bağlanmayı)

Yaşayan birisiyim,kul/insanım!”diyenden

Daha güzel sözlü kim olur bir müslümandan?

Bir,eşdeğer olamaz iyilik.kötülükle!

Sen en güzel olanla-katıksız bir imanla- (Kitaplar Anası’yla)

Kötülüğü uzak tut çevrenden,yüreğinden.

O zaman bir bakarsın,tanıklık edersin ki,

Seninle düşmanlığı olan bir kimse bile

Sanki sımsıcacık bir dost,yoldaş oluvermiş,

Sendeki güzelliğe,iyiliğe imrenmiş!

-Bu özelliğe-ancak sabredenler,ihlasla

RAHMAN’a bağlananlar,büyük nasip sahibi

Kullar kavuşturulur,O’nun inayetiyle.(…fazlıyla,keremiyle.)

Tatlı dil deliğinden nasıl çıkarıyorsa

Yılanı,güzel huy da Yüce RAHMAN KATI’nda

Bir ayrıcalık sağlar,insanlar arasında

Saygı,güven duyulan,sözüne inanılan

Bir kişilik ortaya çıkmış olur böylece! (…açığa…)

Onunla dostluk kurmak,üstün kişiliğinden,

Derin bilgeliğinden yararlanmak isteyen

Benliklerin hayatı önem,değer kazanır.

O/onlar toplum(lar) için en güzel kazanımdır.

(Sağlam temel taşları,kirişler,kolonlardır.)

İşte,işte artık o rol/model bir insandır,

Zifir karanlıkları aydınlatan ışıktır.

Sorumluk bilinci,adanmışlık ruhuyla,

Aklıyla seçkinleşen gerçek bir müslümandır. (…zirveleşen…)

Onu her davranışı,her sözü,her bakışı,

Güzeldir,anlamlıdır,gerçeği haykırışı!

Onlar getirecekler yeryüzüne Barış’ı.

***

04 Şevval 1442//16 Mayıs 2021

_____________________________________________________
(*): FUSSİLET(41/33-34)

 

 

B A Y R AM

 

RAMAZAN buruk geçti,BAYRAM da buruk olur!

Gönüller huzurludur,ama yüzler mahzundur.

(Kutlu olsun diyelim içimiz yana,yana,

Nice yıllara,huzur,mutluluk umuduyla…)

Başımıza gelenler ibretlerle doludur.

RAHMAN’a saygı,güven has kulluğun ruhudur.

Kula kulluk en büyük utançtır,mutsuzluktur,

İnsanlık onurunun hükmen tuş oluşudur!(…resmen…)

(İnsanlık onuruna dar ağacı kurmaktır,

Giyotine tutmaktır,boynunu vurdurmaktır.)(…uçurmaktır!)

BAYRAM’a erişenler sonsuzluk yolcusudur. (BAYRAM’ı hak edenler…)

FİRDEVS’e varis olmak sonsuz bir mutluluktur,(*)

Ödüllerin ödülü RABB’in hoşnutluğudur.

BAYRAM yalnız sevinçtir,eğlencedir,coşkudur

Sananlar bilmezler mi özlediğimiz sondur.

Her günümüzün BAYRAM olması arzumuzdur

Bu bilinçle yaşamak boynumuzun borcudur. (Böyle bir ömür sürmek…)

(Susuz kalan AĞAÇ’ın kökleri kurumuştur,

Güneş batıdan doğmuş MAHKEME kurulmuştur.

En azından İNSAN’ın onuru korunmuştur.

Neyin ne zaman,nasıl olduğu sorulmuştur.

DURUŞMA sona ermiş,defterler okunmuştur!

*

Buruk da olsa bizler birlikteyiz BAYRAM’da

Hısım akrabamızla,eşimiz,dostumuzla,

Çoluk,çocuğumuzla,evimiz,barkımızla,

Yiyip,içtiklerimiz,giyim-kuşamımızla!

Ya o bir yudum suya,bir tas ılık çorbaya

Muhtaç kardeşlerimiz,savaş alanlarında

Yurdundan,yuvasından,tatlı canından olan

Horlanan,ötelenen,aç,açıkta brakılan

O mazlumlar düştükçe aklımıza,hüznümüz

Dönüşüyor acıya,duyulmuyor sözümüz,(…dinlenmiyor…)

Dinmiyor göz yaşımız,yürek ağrılarımız,

Bir türlü ışımıyor gönül ufuklarımız…

Rabbimiz!Bu dünyada haksızlığa uğrayan,

Yüzü gülmeyenleri Sen güldür ahirette!

Anlayışsız,doyumsuz,akılsız,megaloman,

Barıştan çok savaştan,gösterişten zevk duyan(!)

Zalimlere merhamet,akıl,fikir,hidayet!

Haddini bilmeyene haddini bildiriver,

Mazlumun,muztazafın gönlüne su serpiver

Diye yalvarıyoruz çaresizlik içinde!

Oysa gönül,gönüle,akıl akıla veren,

Kardeşlikle,sevgiyle,imanla kenetlenen,

EN ULU’nun bizimle olduğunu fark eden

RAHMAN’a daha layık kullar,Rasulallah’a

Daha layık,İNSAN’a hizmet eden bir ümmet,

Olabilseydik eğer samimiyetimizle,

Düşüremez(di) bizi hiçbir güç bu hallere!

Aymazlığımız sığmaz oldu yere,göklere!

Bu gururla,kibirle varamayız bir yere!

Kendini bilmezlikle,samimiyetsizlikle,

Tefekkürsüzlüğümüz,edebsizliğimizle,(**)

Özgüvensizliğimiz,ukalalığımızla!

***

30 Ramazan 1442//13 Mayıs 2021

_____________________________________________________________

(*): FİRDEVS :Cennetlerin en yücesi.

(**): Ahlaksızlıkla birlikte daha çok moral değerlere kayıtsızlık,saygısızlık

olarak algılanabilir.

(Bayramdan önce yayınlanması gereken şiiri,internet bağlantımızda

bir sorun oluştuğundan-özür dileyerek-ancak bugün yayınlayabiliyoruz.

Henüz devam eden bayramımız kutlu olsun!Herkese selamlar,sevgiler.

saygılar.)

 

TASAVVUF VE TARİKATLAR (*)

 

DİN’i daha derinden,daha güzel yaşamak (…içten-likle)

Sabırla yol alarak olguluğa ulaşmak

Olarak tanımlanan tasavvufla,tarikat

Arasında bağ kurmak,onları bağdaştırmak (…örtüştürmek,

Asla doğru değildir,biri dünyevileşme

Peşinde “kayıt dışı bir din” oluştururken,

Öteki Din’i halis kılarak yaşamayı

Öngören bir yapıdır kuşanarak takvayı.

Önceleri ”en yüce amaç için” buluşan, (…birleşen/toplanan,)

Birer ahlak,eğitim,hikmet yuvası olan,

Kısa/uzun vadede yoldan sapan,yozlaşan,

(Amaçları dışına çıkarak sapkınlaşan,)

Ekonomik sektörler ve siyasal aktörler

Rollerine soyunan tarikatlar,hizipler,

İSLAM’ fayda değil,zarar vermektedirler.

(Tepedekiler olan bitene göz yumarken,

Hatta malum kaygıyla kol/kanat geriyorken…)(…el bile uzatırken…)

İSLAM karşıtların(c)a sinsice kullanılan

Çok güzel(!) bir malzeme,fırsat sunulmaktadır.

Geleneksel sınırlar içinde kalamayan,

İSLAM’a uygun fikir/söylem üretemeyen,

Kerameti kendinden menkul şaşkın bağnazlar (…şaşkınlar/benlikler)

Sözde maddi saltanat,devlet hiyerarşisi

Karşısında bir tavır sergilediklerini

Sanarak/söyleyerek avami kitleleri (…saf halk kitlelerini)

Ahiret kurtuluşu için boş vaadlerle

Saflarına çektiler,edilgen,miskin,tembel,

Pasif,bağnaz,kolaycı kimlikler (t)ürettiler!

(Rahman’dan,Elçisi’nden uzaklaşan kitleler,

Kula kulluk etmenin onursuzluğu ile,

Dirliğin,düzenliğin bilinçsiz yıkıcısı,(**)

Güneş’in ışığına bulut/perde oldular.(Dolunay’ın şavkına…)

Bilerek,bilmeyerek FURKAN’la,HADİSLER’le

Çatışmaya girdiler,aklı küçümsediler,(…ötelediler,)

Duygusallıklarının oyununa geldiler.

Ayet ve hadislere kendilerinin haklı,

Belki herkesten daha kavrayışlı,akıllı (…anlayışlı…)

Çıkarmak için gizli anlamlar yüklediler! (…tuhaf…)

(Onlara bağlananlar gizli şirke düştüler!)

Apaçık-mübin-olan KİTAB’ı anlaşılmaz,

Gizemlerle ör(t)ülü,içinden çıkılamaz,

Yalnız kendilerinin anlayabileceği

Bir metin olduğunu,onlara danışmadan

Bir şey yapılmaması-itaat-gerektiği

Telkin edilenlerin içler acısı hali

Doğrusu içimize oturan bir ukdedir. (… zi kavuran bir ateştir.)

(Zakkum tohumu ekip,ondan buğday beklemek

Nasıl mümkün değilse,fitne,fücur ekerek

Huzur,birlik,kardeşlik,barış mümkün değildir.) (…çabası beyhudedir.)

Topluma zarardan çok zarar veriyorlarsa,

Islah edilmeleri gerekir kuşkusuz ki!

Bu mümkün olmuyorsa,susturulmaları da

Gündeme gelebilir,İSLAM’a daha fazla

Zarar vermelerinin önüne ancak böyle

Geçilebilirse de,o zaman yer altına

Geçme ihtimalleri düşünülebilir ki,

Daha kaygı verici yapı oluşabilir

Ve kaş yapayım derken göz çıkarılabilir!

Yapılacak en doğru şey örgün eğitimdir.

-Özellikle gençleri-doğru yönlendirmektir.

Bireylere,topluma gerçeği göstermektir.

(İlmi,ahlaki,sosyal,dini seferberliktir.)

Eğer gerçek alimler sesini yükseltmezse,

Doğru olan İSLAM’ı dile getirmiyorsa, (İndirilmiş…)

Ve hayatları ile temsil etmiyorlarsa,

(Peygamber ahlakıyla ahlaklanmamışlarsa)

Gelecek kuşakların yükü omuzlarına

Yüklenmiş olacaktır ki,bu ağır vebaldir!

Bu görev insan için saygınlıktır,onurdur,

Dünyada/ahirette sonsuz bir mutluluktur.

Yalnız din alimleri değil hiç kuşkusuz ki!

Her mü’minin bu kutlu misyonu üstlenmesi,

Hayatının en büyük amacı hissetmesi, (…var sayması,)

Elinden geldiğince,gücünün yettiğince,

Temsil edebilmesi,imrenilen,erdemli

Örnek/model bir hayat yaşayabilmesidir.

İSLAM,ekmel,kusursuz bir DİN’dir,bir SİSTEM’dir.

Müslümanların yanlış amelleri yüzünden(…tutumları/edimleri…)

İSLAM’ı suçlayanlar,onu karalamaya

Kalkanlar,uğraşanlar,ya onu bilmeyenler,

Ya önyargılarıyla yaklaşan,tavır koyan

İçinden pazarlıklı,kötü niyetlilerdir.

Hazımsızlık,kıskançlık,bağnazlık illetinden

Muzdarip zavallılar,tutsaklar,densizlerdir!

Dünyasız,ahiretsiz fuzuli şagillerdir!

İSLAM’a kafa tutmak,onu etkisiz kılmak,

Onunla aşık atmak,ona galebe çalmak,

Bu yolda kafa yormak,çabalamak,çırpınmak

Bir insan/bir kul için bağışlanmaz hatadır,

Kendisine yaptığı en büyük haksızlıktır!

Bir insanın,bir kulun yapacağı en doğru,

En aklıca tutum,davranış,onurunu

Dünyada/ahirette koruyabileceği

En güvenilir tercih,seçenek olduğunu

Fark ederek muhteşem/evrensel boyutunu,

Zaman/mekan içinde benzersiz konumunu,

Kendine buna göre çeki düzen vermesi,

Fıtratına dönmesi,giderek yitirdiği

Moral değerlerini,özgürlüğü,dengeyi

Yeniden kazanarak İnsanlık Ailesi

İçinde seçkin bir yer elde edebilmesi

Ancak böyle mümkündür insanlaşabilmesi!

Çağımız insanına-hele Müslümanlara-

Furkan ufuklarından bir göz attığımızda,

Buna ne kadar muhtaç olduğumuz ortada! (…aşikar!)

Başka yol deneyenler daha yolun başında

Sendeleyeceklerdir,tökezleneceklerdir,

Sönmeyen Alevler’e sürü(k)leneceklerdir!(…Alevler’le kucaklaşacaklardır.)

***

22-30 Ramazan 1442//04-13 Mayıs 2021

_______________________________________________________________

(*): Prof.Dr.Ali BARDAKOĞLU(İSLAM’I DOĞRU ANLIYOR MUYUZ?

Sh: 265-273) Katkılarımızla.

(**): EN’AM( 6/159),RUM(30/32)

 

 

NUSRET MAYIN (*)

 

DEV’in hastalığını fırsat bilen çılgınlar,

Olanca güçleriyle,gurur,kibirleriyle,

Ağızlarından taşan önlenmez kinleriyle,

Onu halletmek için kolları sıvadılar,

Gizli/açık oyunlar planlar kurguladılar!

Aç çakallar,sırtlanlar,kurtlarca çullandılar!

Ancak saldırdıkları kimdi,onun yanında

KİM vardı-işte bunu-hesaba katmadılar!

Nafile çabaları,bahtsız çırpınışları

Bir işe yaramadı,kursaklarında kaldı

Kusursuz sandıkları büyük ütopyaları!

Kel başlarına geçti planları,tuzakları!

Kesilen kuyrukları,kolları,bacakları

Apış aralarında yarılmış tabanlarla

Apar,topar kaçtılar geldikleri yerlere!

Kaçamayanlar-belki-kaçanlardan şanslıydı!

Tan yeri ağarırken BOĞAZ’ın sularına

Dökülen mayınlarla tarih sayfalarına

Emsalsiz bir zaferin satırları yazıldı!

Küçük,önemsiz silik,basit gibi görünen

Ama debiler üstü zaman ırmağının yönünü

Değiştirebilecek kadar büyük,önemli

Olağan üstü,yiğit,soylu,duru gönüllü

NUSRET’in çok değerli,yüce hatırasına

Saygı duymak zorunda olanlar nerdesiniz?

Sızlamıyor mu,taş mı kesildi kalpleriniz? (…vicdanınız?)

İs,pas içinde,gözden ırak,sıcak limanda

Günlerini sayarak boynu bükük inlerken,

Ağır acılarını,derin hüzünlerini

Görmeye,paylaşmaya yok mu hiç niyetiniz?

Onun yaralı,mahzun,imanlı yüreğiyle

Özlediği o şanlı,onurlu günlerini

Tekrar yaşamasını,candan mutlanmasını

Ününün,onurunun Çağlar’ı aşmasını (…ahret yansımasını)

İstemeyenin millet,tarih,yurt sevgisinden

Kuşku duyanlar,yerden,göğe haklı değil mi?

Zengin tarihimize,şanlı geçmişimize

Daha ne güne adar haksızlık edeceğiz?(…kayıtsız kalacağız?)

____________________________________________________

(*): Çanakkale Deniz Savaşları’nda Boğaz’a döktüğü mayınlarla,

savaşın kazanılmasında-belki de-en büyük rolü oynayan gemi.

(Kaptanı Yüzbaşı Hakkı Kaptan,savaşın sonucu göremeden aşırı

heyecandan kalp krizi geçirerek vefat etmiştir.(İnşaallah şehid

olmıuştur.Ona ve cümle aziz şehitlerimize Allah(CC)ta rahmet

diliyoruz.

 

 

İNSANLIĞIN YENİ DEĞERLERİ!

 

İnsanlık hiçbir çağda yaşamadığı kadar

-Belki de vardır daha fazla yaşanan çağlar!-

Hızlı bir değişimi yaşıyor her alanda…

(Siyasette,kültürde,sosyo-ekonomide,

Yüksek teknolojide,süper iletişimde…)

Ancak gerçek olan şu,acı gerçek yazık ki!

“İnsanlık”tan çıkaran ne kadar değer(!)varsa,

Hiç ayırım yapmadan,sahipleniyor insan

Bin elle sarılıyor onlara ihtirasla!

Bir şeyler mi çalıyor insanlığımdan yoksa

Bir şeyler katıyor mu ya da insanlığıma

Diye hiç düşünmeden,bir kez ölçüp biçmeden

-Doğru olan ölçüyü zaten bilmediğinden,

Kabullenemediğinden,hazmedemediğinden,

Dengesiz egosunu ilah edindiğinden-

Aklıselim,tevazu,itidal yetimidir.

Dünya ufuklarını aşamadığı için,

Olaylara ardından,Furkan ufuklarından

Can/gönül gözleriyle bakamadığı için

Asla kurtulamıyor mantık anomisinden!

Kuşku yok ki,değişim insanca,olumluysa,

Onu geliştirecek değerler katıyorsa (Ona…)

O zaman alkışlanır sevinçle,mutlulukla,

Moral değerlerini saklı tutmak kaydıyla-

İnsanı benliğine yabancılaştırıyor,

Özgürlüğü,onuru titreyen ellerinden

Usul,usul kayarak sele kapılıyorsa,

Rabbinden,benliğinden uzaklaştırıyorsa,

Yükseliyor sanırken,yere çakılıyorsa,

Değerleneyim derken değersizleşiyorsa,

Değerliyle,değersiz yer değiştiriyorsa,(…rol…)

(Kötülük,iyiliği tuşa getiriyorsa,)

Teknoloji devinin kolları arasında

Kendinden geçiyorsa,çılgına dönüyorsa,

Onun kulu,kölesi,kuklası oluyorsa,

(Serçe kartala uçma (dersi) öğretiyorsa(!),(*)(Deve kuşu..)

Karabatak martıyla yarışa kalkıyorsa…)

Yarardan çok zararı dokunur kendisine.

İç dış çevrenlerinde güneş doğacak diye

Beklemesin boşuna çipil bakışlarıyla!

***

01-02 Şevval 1442//13-14 Mayıs 2021

______________________________________________

(*): Bu tür benzetmeler çoğaltılabilir.

 

GÖZLER VE YÜREKLER

 

Gözü paradan/puldan,maldan/mülkten unvandan,

Arabadan,villadan,şatodan,rezidanstan,

Fiyakadan,cakadan,viskiden,şampanyadan,

Kahkahalar atmaktan,kadeh tokuşturmaktan,

Yapmacık kibarlıktan,bol,bol dedi-kodudan,

Rengarenk boncuklardan,bahçelerden,bağlardan

Gururda,gösterişte,israfta yarışmaktan,

Alımlı hanımlardan,baylardan,tıfıllardan,(!)

Başka bir şey görmeyen,nasıl görsün kanayan

Bir yarayı,inleyen bir yüreğin sesini

Nasıl duysun,vicdanı ürpersin kararmadan?

Bunlar,kendilerini elit/seçkin görerek,

Çok kültürlü,akıllı,yetenekli sayarak,

(Oysa ki,çoğunluğu tefekkür öksüzüdür!)(…özürlüdür/yetimidir!)

Gündemde kalmak için her şeyi yapabilir.

Ne bir eleştiriye tahammülleri vardır,

Ne önlerine başka birinin geçmesine,

Yağ gibi üste çıkan sulanmış beyinlerdir,

O kadar özgüvensiz,öylesine sığdırlar!

(Yanlış anlaşılmasın çoğunluğu diyoruz!

Tüm insanların çoğu böyledir görüyoruz.)

Post-modern,abur,cubur söylemler üreterek,

Genellikle KUR’AN’ı,İSLAM’ kastederek,

İnsanlık tarihinin en parlak çağlarından

Olan Orta Çağ’a da göndermeler yaparak

(Bu çağda kurulmuştur görkemli uygarlıklar,

Yetişmiştir en büyük bilgeler,sanatçılar…

Olumsuz yanları da vardır hiç kuşkusuz ki!

Ama karanlık bir çağ olduğunu kastetmek

Asla doğru değildir,haksızlıktır Zaman’a.(…onlara!)

Orta Çağ’ın karanlık labirentoslarında

Kalanlar-kuşkusuz ki-müslümanlar değildi.

Kurdukları devletler Çağ’ın ilersindeydi.

Batı,rönesansını onlardan aldıkları

İlimle,bilgelikle,argümanlarla yaptı.

Bilenler iyi bilir kimler olduklarını

Bu Çağ’da kalanlar kim,onların torunları!)

“Çağ dışı!” yaftasıyla yaftalarlar,horlarlar,

Kibirle kasılarak,şeytanca sırıtarak

Dudak büker geçerler bilerek,bilmeyerek!

(Sanki üstünmüş gibi Çağımız tüm çağlardan!

Ne kadar bilgimiz var bilinmeyen çağlardan?)

Aslında bir gerçeği dillendirmiş olurlar,

Kısa akıllarıyla farkına varamazlar!

Doğru,o çağdışıdır,çünkü çağlar üstüdür!

Yeryüzünün,evrenin Melik’inin sözüdür.

Sözlerin en güzeli ve en hikmetlisidir. (…ölümsüzüdür.)

Onların gözleri var görmezler,kalpleri var (**)

Hissetmez,ürpermezler,sağırdırlar duymazlar!

Dilsizdirler,kördürler,gerçekten uzaktırlar!

Müslümanlık O Çağ’da geldi mi sanıyorlar?

Hayır,hayır!Big-Bang’den beri Müslümanlık var!

Sırf Hz.Muhammed değil bütün elçiler

İSLAM Peygamberidir,söylemleri birebir

Aynıdır,TEK İLAH’a-ALLAH’a-kulluk edin,

Putlara/idollere,kula kulluk etmeyin!

(Ölümlü idollerin,kof ideolojilerin

Peşinde tüketilen bir ömür ne fecidir!) (…ömürler…)

Yeryüzünde/evrende/arasındakilerde

Görünen,görünmeyen,bilinen,bilinmeyen

Ne varsa müslümandır,atomdan,nebülöze,

Karıncaya,kartala,sineğe,dağa,taşa,

Yunusa,okyanusa,virüse,ota kadar…

Yani RABB’in evrensel/kozmik yasalarına

Uymayan,baş kaldıran-belki-insandan başka

Bir varlık,bir yaratık yoktur varlık içinde!

Ey sağırlar,dilsizler,amalar,yüreksizler! (***)(Siz…)

Açın gözlerinizi,görün evrenlerdeki,

RAHMAN’ın Katı’ndaki seçkin konumunuzu.

Lütfen,çar-çur etmeyin,özgürlüğünüz için

Boş emeller peşinde koşarak baştan kara

En üstün değer olan kulluk onurunuzu

Tüketmeyin-yazıktır-yerle yeksan etmeyin.

Düşünün,görün,duyun “insan” olduğunuzu!

Bu kriterlere göre süsleyin ruhunuzu (…yüceltin…)

 

***

30 Ramazan-01 Şevval 1442//13-14 Mayıs 2021

________________________________________________________

(*): Eyyübiler,Memlükler,Karahanlılar,Karluklar,Harzemşahlar v.b

(*): BAKARA (2/18) v.b.

(**): Manevi boyut olarak algılanmalıdır.

 

 

T E K N O L O J İ -II-

 

Olanca varlığımla,gücümle,inancımla

Yüksek teknolojinin(!)işte,karşısındayım!

İnsanı insanlıktan çıkaranların değil,

İnsanca yaşamanın,”insan”ın yanındayım!

Teknoloji değil mi insanı “insan” yapan

İç/dış dengelerini/moral değerlerini

Silmek,süpürmek için sinsi tuzaklar kuran?

İnsanı düşünmekten,duymaktan alıkoyan,

Androide,robota,biyoniğe çeviren,

Onu en uygun-doğal-dünyasından koparan,

Fıtratına-var oluş amacına-aykırı,

Huzurunu kaçıran kuşaklara fırlatan?(…boyutlara…)

Rabbine,Peygamber’e,kendine saygısını

Yitiren,tefekkürden,mantıktan uzaklaşan (…mahrum kalan)

Bozulan dengeleri/ayarları yüzünden

İnsanla bağdaşmayan edimler sergileyen,

Öznelikten çıkaran bir nesneye dönüşen… (…objeye…)

(İnsanlar öyle tuhaf işler yapıyor ki,

Doğrusu utanıyor insan,insanlığından!)

İnsan,olan bitenin,başına gelenlerin,

Yakın/uzak vadede neler geleceğinin

Farkında değil midir,bu kadar gafil midir? (…ilkel midir?)

Velhasıl Ademoğlu başına bela olan

Teknolojiyi(!)) kontrol altına alamazsa,

Kendine çeki düzen vermez,toparlanmazsa,

Kim ve ne olduğunun farkına varamazsa,

Biyonik elleriyle fişini çekecektir!

Bundan en çok zevk duyan kim,kimler olabilir?

***

20-21 Ramazan 1442//02-03 Mayıs 2021

 

 

MEDENİYETİN ÖZNESİ OLMAK (*)

 

Medeniyetimizin geçmişi,geleceği

Üzerinde konuşmak,bugünkü halimizi

Gözden geçirmek,zengin birikimlerimizi

Ustaca kullanarak,tüm zaman/mekanlara

Örnek olabilecek aşk medeniyetini

İhya-yeniden inşa-etmemiz bize düşen,

Yüce Yaratıcı’nın bize vermiş olduğu

Kutlu görevimizi yerine getirmemiz,

Hem kendimiz için,hem İnsanlık Ailesi

İçin en büyük fırsat,kazanım olacaktır.

Geçmişin gümrah/coşkun pınarından beslenen

Zaman ovalarında gürül,gürül yol alan

Irmağın kıyısında usul,usul boy atan

Gülleri,nergisleri,fulleri,laleleri

Dererek demet,demet Çağ’a sunabiliriz.(…buket,buket…)

Rahman’ı tedavülden(!) kaldırması yüzünden,

Elçisi’ni en güzel örnek edinmemekten,(**)

Kitab’ından habersiz bir ömür sürdüğünden

Kendini kendisine unutturmuş olduğu(***)

Çağımız insanını aslına döndürecek,

Rabbiyle kopmuş olan bağlarını yeniden

Bağlayabilmesine yardım edebilecek,

Onu gönendirecek,yüzünü güldürecek,

Yitirdiği beşeri/manevi değerleri (…evrensel…)

Hatırlatabilecek,kazandırabilecek

Biz olmalıyız,işte bu bizim görevimiz.

Önce kendimize bir çeki düzen vermeli

Sonra bu kutlu güzel işe girişmeliyiz.

(Potansiyelimizin farkında değil miyiz?)

Akıl/gönül/düşünce/duygu birlikteliği,

Aklıselim,tefekkür,bilgi birikimiyle,

Analitik zekayla,çağdaş argümanlarla

Harmanlayarak vahyin evrensel potasında,

Tüm zaman/mekanlara model olabilecek

Vahiy uygarlığını inşa edebiliriz.

(Kerpiçten,mukavvadan,lastikten bir gökdelen

İnşa etmek,yükseltmek nasıl mümkün değilse,

Öyle mümkün değildir dünün malzemesiyle

Yarını inşa etmek,gönülleri fethetmek!)

Geçmişe yürüyerek,bir şeyler bekleyerek

Değil,gözlemleyerek,ibretle izleyerek

(O emeğe gereken saygıyı besleyerek)

Pasif iy’likten,aktif iyiliğe geçerek,

Çağlar üstü fikirler,duygular üreterek

Ve bunları özenle pratiğe geçirerek…

Medeniyetin böyle öznesi olabilir,

Adaletten,barıştan böyle söz edebilir,

Sözlerimizi duyan,dinleyen çıkabilir,

O zaman Mevlamız’a secdeler edebilir

Ve el uzatmasını umar,bekleyebilir,

Firdevs bahçelerine varis sayılabilir,

Her şeyin,her şeyin en üstünde,ötesinde

Ödüller ödülüne,nimetler nimetine

O’nun hoşnutluğuna nail olabiliriz.

Bundan büyük mutluluk,bir onur,bir başarı

Bir insan,bir kul için düşünülebilir mi?

Dünyanın/ahiretin güzel kazanımları…

Böyle güzel,anlamlı olmalı kaderimiz.

O zaman yüzümüz ak,alnımız pak olarak

Yürürüz çağlar üstü yolda(n) sonsuzluklara,

Beraat umuduyla Hakim’in Huzuru’na

Çıkabiliriz belki kutsal mesaimizi

Başardığımız için,affına sığınarak…

***

16-18 Ramazan 1442//28-30 Nisan 2021

___________________________________________

(*): Prof.Dr.Ali BARDAKOĞLU(İSLAM’I DOĞRU ANLI-

YOR MUYUZ?Sh:167-186))Katkılarımızla.

(**): AHZAB(33/21)

(***): HAŞR(59/19)

 

 

A N K E T !–II-

 

Bir Müslüman profesör öğrencileri ile, (Pakistanlı…)

Bir anket düzenlemiş,sorular hazırlamış.

Kur’an’dan,Hadisler’den altmış ilkeyi almış,

İnternet üzerinden araştırma yapılmış,

Bu ilkelere en çok uyan,en yakın olan

Toplumlar-tarafsızca-tek,tek araştırılmış…

Sosyal adalet,barış,paylaşma,dayanışma,

Sevgi,saygı,hoşgörü,dürüstlük,iyi niyet,

Özgürlük,dostluk,erinç,uyumluluk,nezaket,

İnsan hakları,sanat,bilim,tefekkür,emek,

Hukukun üstünlüğü,güven,akıl,özveri…

Velhasıl bireylere,toplumlara yön veren,

Onların düzeyini,değerini yükselten,

Bireysel ve toplumsal yaşam için gerekli

En temel ilkelerin saptanmasından sonra,

Alınan sonuçlara göre sıralamada

Dereceye grenler kimler tahmin ediniz!

İlk aklınıza gelen Müslümanlar şüphesiz!

Türkiye mi,Sudan mı,Çad mı,Arabistan mı,

Libya mı,Uganda mı,İran mı,Pakistan mı,

Fas mı,Endonezya mı,Zaire mi,Mısır mı…?

Hayır,hayır!Hiç biri değil,ah,ne yazık ki!

Hayal kırıklığına uğradınız değil mi?

Bu konuda ne kadar haklısınız acaba?

İlk sırada İrlanda,İsveç,Norveç,Hollanda,

Finlandiya,Benelüks,Fransa,Yeni Zelanda,

İsviçre,Amerika,Avusturya,Kanada…

Müslümanlıklarıyla(!)övünüp duranlara

Sormalı,ömürleri boyunca insanlara

(Yalnız onlara değil,cümle yaratılmışa,

Bir çiçeğe,bir,kuşa,bir ağaca,bir taşa…)

Ne kadar adaletle,şefkatle,zarafetle

Yaklaşmışlar sevgiyle,güvenle,hoş görüyle (…içtenlikle)

Davranmışlar,evrensel denge yasalarına

Uymuşlar yaratılış-fıtrat-amaçlarına?

Kaç düşküne kol,kanat germiş bir el uzatmış,

-Vermekten çok alan mı,almaktan çok veren mi?-

Olmuşlar,kalplerinden kaç sefer yaş damlamış

Boynu bükük bir yetim,mazlum gördüklerinde?

Benim söyleyecek bir sözüm yok bundan başka!

Sizin varsa söyleyin,Çalab,Yalvaç aşkına!

Halimizi gördükçe yanıyor yüreğimiz!

***

______________________________

14-17 Ramazan 1442//26-29 Nisan 2021

 

TAHTLAR VE TAÇLAR

SONESİ

 

Yakut,elmas,pırlanta işlemeli tahtlara

Kurulur kraliçeler,krallar asaletleri,

Şişmiş egolarıyla,kibir,gururlarıyla.

Pek parıltılı geçer günleri,geceleri!

*

Hizmetkarlar dört döner her an çevrelerinde,

Ilık sudan soğuğa sokmazlar ellerini,

Tutsaklar süklüm,püklüm eğilir önlerinde,

Tanklar,toplar,ordular haykırır güçlerini!

*

Hem nebi,hem hükümdar Hz.Süleyman’ın (*)

Asasını kemiren kurtçuk getirmedi mi

Sonunu kudretinin,sarayının,tahtının?

*

Bütün saraylar,taçlar ve tahtlar Yüce Arş’ın

Yanında söz etmeye değmez şeylerdir,mutlak

Hükümranlığın Aziz Melik’i O’dur ancak!

***

13-16 Ramazan 1442//25-28 Nisan 2021

___________________________________________

(*): SEBE (34/14)

 

NİÇİN BU HALDEYİZ?

 

Bugün neden böylesi perişan bir haldeyiz?

Maddi,manevi çöküş,çürüyüş halindeyiz!

RAHMAN ne buyuruyor Kitaplar Anası’nda,

(Sözlerin En Güzeli,ve en anlamlısında.)(…hikmetlisinde.)

“Eğer mü’minlerseniz en yüce sizlersiniz.” (a)

(Halis imanınızı içselleştirmişseniz,

Yılmayın,üzülmeyin en üstün sizlersiniz…)(…gevşemeyin…)

“Müslüman” olduğunu ısrarla söyleyenler,

Ne kadar Müslümanlar,ne kadar anlıyorlar,

Ne kadar biliyorlar,ne kadar yaşıyorlar?

(Ne kadar aklediyor,hissedebiliyorlar?)

Ne boyutta takvanız,bilginiz,güveniniz,

İçten bağlılığınız,tam teslimiyetiniz,

Rahman’a,Elçisi’ne-farzına/sünnetine-

Saygınız,bilinciniz,güzel örnekliğiniz?

İslam’ın tekelinde olduğunu sananlar

Kendi görüşlerinden farklı düşünenlere

Saygı duymayanların bağnazlığı yüzünden

Düşünce alanımız daralıyor gitgide.

Tefekkür olmayınca,anlayışlar,yorumlar

Çok yüzeysel,tekdüze,yetersiz oluyorlar! (...anlamsız…)

Düşüncesiz bir insan ne gerçekten bir insan

Olabilir,ne gerçek anlamda bir Müslüman!

Bizim zayıf halkamız aslında budur işte!

Düşünmeyi bilmeyen,akletmeyi sevmeyen

Günübirlik,sıradan bir hayatı yeğleyen

Bireyler ve toplumlar başkalarına tutsak

Olmaktan kurtulamaz ağzıyla kuş tutsa da!

Hele Müslümanlığı gurur,üstünlük,kibir

Aracı sayıyor da,ondan olmayanlara

Hor gözle bakıyorsa,görmezden geliyorsa, (…itiyor,kakıyorsa,)

O zaman daha büyük bir sorun var demektir.

Bizden olmayanları(!) küçümsemek,dışlamak,

-Allah’ın kullarının olduğunu unutmak.-

(Bir gün bizden ileri geçebilecekleri

İhtimalini her an göz önüne alarak…)(…göz ardı etmeyerek…)

Allah’ı,Elçis’ni kırmaktır incitmektir. (b)

Onları gücendirmek gaflettir,delalettir,

Onların ışığından uzak kalmak zulmettir.

Ya,kendi içimizde kliklerle,hiziplerle

Sık,sık birbirimize düşmeye ne demeli! (c)

Bu güç kaybı demektir,güçsüzlük hezimettir

İçte,dışta kurulan tuzaklar karşısında!

(Gavslar,şeyhler,kutuplar,efendiler,üstatlar,

Kula kullukta gözü kapalı yarışanlar!

Kendi kendilerinden utanmıyor mu bunlar,

Böyle onursuzluğa nasıl katlanıyorlar?) (…tahammül ediyorlar?)

Bir an önce bu çetin handikapı aşmazsak,

Kendimize gelmezsek,iç barış sağlamazsak,

Mevlamız’ın İpi’ne sımsıkı sarılmazsak, (d)

Bize verilmiş olan görevi savsaklarsak, (e)

Yarın Yüce Divan’da,Hakim’in Huzuru’nda

Ne yaparız söyleyin Allah,Rasül aşkı için,

Kitab,Beytullah,Ravza,Arafat hakkı için. (…Safa,Merve…)

***

13-15 Ramazan 1442//25-27 Nisan 2021

__________________________________________________

(a): AL-İ İMRAN (3/139)

(b): HUCURAT (49/1-2)

(c): RUM (30/32)

(d): AL-İ MRAN(3/103)

(e): AL-İ İMRAN (3/110)

 

 

S E R Z E N İ Ş V E…

 

Müslümanlar o kadar uzak ki birbirinden!

Uzak kaldıklarından Allah’tan,Peygamber’den

-Yani halis imandan,barıştan,adaletten,

İçtenlikten,bilimden,sanattan,tefekkürden,

İnsan’ı “insan” yapan evrensel değerlerden…-

İki yakaları bir araya gelemiyor, (…parmakları…)

Mutlu olamıyorlar-yazık(!)-işte bu yüzden!

Önlerine sürülen Çağlar üstü Nimet’ten

Habersizmişler gibi başka şeyler peşinden

Koşuşturup duruyor,havanda su dövüyor,

Bir arpa boyu bile yol almadan çılgınca!

Kardeşlerim!Ne olur kendimize gelelim,

Rabbimizin kadrini,kıymetini bilelim,

Bize vermiş olduğu değeri fark edelim,

Sözün En Güzeli’ni O söyler dinleyelim.

O’na layık olmanın yolunu deneyelim,

Nankörlüğe,tuğyana artık bir son verelim,

Dünyamız,ahretimiz aydınlansın,gönensin!

Bu gidişle havanda çok su döveriz daha,

Geri dönmeyeceğiz bu dünyaya bir daha!

Alemlere bir rahmet olarak gönderilen (*)

Elçisi’ni rol/model/kılavuz edinelim.(…olarak izleyelim.)

Bizlere ayet,ayet aktardığı Sözlerin

En Güzel Olanı’nı duyalım,dinleyelim., (…na uyalım.)

Hayatımızı ona göre düzenleyelim.

Yitirmiş olduğumuz değerleri yeniden

Kazanarak İnsanlık Ailesi içinde

İyiliği öneren,kötülüğü önleyen,(**)

Dinlenen,sözü geçen,sevilen,güvenilen,

Güçlü,onurlu,özgür,sayılan,önemsenen,

Bir topluluk olarak Barış/Sevgi Çağı’nın

-Vahiy uygarlığının-mimarları olalım.

Aydınlanmış ruhumuz,beynimiz,ufkumuzla,

Akleden yüreğimiz,halis imanımızla,

Görgümüz,bilgimizle,efendiliğimizle,

Kararlı duruşumuz,güzel ahlakımızla

En büyük ödül olan Allah’ın hoşnutluğu

İçin yarış edelim,ipi göğüsleyelim

Sonsuzluklara çıkan medeniyet pistinde.

Bizim yanlışlarımız,imajımız(!) yüzünden

Mahzun olan İslam’ın,canı yanan Furkan’ın

Kalbine su serpelim,yüzünü güldürelim!

Bilerek/bilmeyerek bizden bekliyor bunu

Mazlumlar,muztazaflar,tağut istemese de

Allah tamamlayacak bir kez daha nurunu.(***) (…onlar/şerler..)

***

08-09 Ramazan 1442//20-21Nisan 2921

___________________________________________________________

(*): ENBİYA (21/107)

(**): AL-İMRAN(3/104,110)

(***): SAF(61/8)

 

 

İNANÇ AŞK VE ŞİİR

 

İniyorlarken hüznün zümrüt doruklarından

Nişanlı alınları yıldız,yıldız tuğralı

Anlı,şanlı yiğitler yürekleri sevdalı,

Nebülöz hevenklerin eğdiği dallarında

Çiylerin tutuştuğu AĞAÇ’ın çığlığından

Ayrılık haberini iliklerinde duyan

Şakayıklar,nergisler,laleler,siyah güller

Kuytu,loş bahçelerde paylaşır sırlarını…

Vuslatın kavurucu ikliminde aşıklar

En derin acıların hazzıyla ürperirler…

Şairler sofrasında yer almak isteyenler,

İçinde zakkum,bal,süt,baldıran,lav kaynayan

İksiri bir dikişte içmekten çekinmezler.

Ruhların yalazıyla tutuşur buzul taşlar…

***

03,04 Ramazan 1442//15-16 Nisan 2021

(30.01.2001-04.09.2003)

 

 

Ö M Ü R

 

Doğarken alınan bir,ölürken verilen bir

İki soluk arası yaşanan bir süreçtir.

Ömür,dünya hayatı,yaşam dediğin nedir?

Sonsuzluğun yanında “bir an” bile değildir.(…”bir an”dan ibarettir.)

Ey insanoğlu,alıp veremediğin nedir

Kimden ne bekliyorsun,kime verdiğin nedir?

Nazıyla,işvesiyle,sanal albenisiyle

Alçak dünya hayatı oyundur,eğlencedir!(*)

Paylaşamadıkların senin mi,değil midir?

Her şeyi yapabilmek senin elinde midir?

Anlamadığı bir şey var kaz kafalıların!

Hiçbir akıl çıkamaz üstüne külli aklın!

Kendini beğenmişlik,bilmezlik illetine

Tutulmuş benliklerin dünyada,ahirette

Paylarına düşenler zillettir,nedamettir!

(Hiçbir şey kimse için kolay değil,güç değil,

Kimine kolay gelen,kimine çok güç gelir!)

O,Kendi sisteminden,Dini’nden başka bir din

Asla kabul etmiyor,anlamıyor musunuz? (**)

Nasıl bu kadar anut olabiliyorsunuz?

Bağlı bulunduğunuz,övünüp durduğunuz

Sistemlerin,dinlerin,kliklerin,hiziplerin

Hiçbir değeri yoktur O’nun Yüce Katı’nda,

Size hiçbir yararı zarar,ziyandan başka!(…bir aldanıştan…)

Kafasızlığınızdan,ukalalığınızdan

Başkaları da zarar görüyor şarlatanlar!

Çekin ellerinizi mazlumlar,muztazaflar,

Üzerinden,ışısın bakışlar,loş ufuklar,

Kurtulsun tutsaklıktan gönüllü(!) prangalılar!

Bireysel ve toplumsal başarısızlıkların,

Bireysel ve toplumsal kaosun,kargaşanın,

Çekilen acıların,korkunç haksızlıkların

Temelinde işlerin ehil olmayanların

Elinde olmasından başka bir sebep var mı?

Dünyayı siyasetten bir de ekonomiden

İbaret sayan,iki boyuta indirgeyen

Yarım akıllıların görmediği çok şey var!

Aptalca savaşların,açlığın,cahilliğin,

Yoksulluk,doğal afet,salgınlar,işsizliğin

Pençesinde inleyen,alçakça sömürülen

Milyonlar için bir şey ifade ediyor mu

Uzun emelleriniz,uçuk projeleriniz?

Onların dertlerine derman,em oluyor mu,

Yoksa birilerinin-doyumsuz bencillerin-

İşine mi yarıyor,lütfen söyler misiniz?

Kuşkusuz,otoyollar,dev barajlar,plazalar

İnşa etmek,kanallar,tüneller açmak güzel

Tanklar,toplar,füzeler,uçaklar,destroyerler…

Büyük devlet,gelişmiş toplum böyle mi olur? (…buna denir mi?)

Yetiştirmiş olduğu düşünce,sanat,bilim,

Devlet adamlarının sayısı,ürettiği

Ürünlerin değeri,niteliği ile mi?

Halklarının kardeşlik,barış,huzur içinde

Yaşamalarıyla mı özgür ülkelerinde?

Yoksa,hınçla,inatla,kamplara,parçalara

Bölünerek gücünü,birliğini yitiren,

Bu yüzden için,için örselenen,çürüyen

Acınacak bir toplum haline gelmesi mi?(Kınanacak…)

(Bireysel ve toplumsal barış en doğru yoldur.

İlerlemek yürüyüş,gelişme(k) yükseliştir.)

Başkalarının değil,kendi sağduyusuyla

Düşünen,karar veren,projeler tasarlayan,

Onları yine kendi aklıyla uygulayan,

Güvenle,özveriyle,onurla pazarlayan

Güçlü,mutlu,medeni evrensel bir toplum mu?(…toplum olması mı?)

İnsanlar en pahalı,konforlu konutlarda

Otursalar,en ünlü marka arabalara

Binseler,en alımlı elbiseler giyseler,

En güzel okullarda eğitilmiş olsalar,

En geçerli,kazançlı meslekleri seçseler,(…meslekler edinseler,)

-Doktor,mimar,mühendis,avukat,eğitimci…-

Altından tabaklarda,mükellef sofralarda

En leziz yemekleri,meyveleri yeseler,

Neşeyle,mutlulukla(!) kadeh tokuştursalar,

En yüksek makamlara gelseler,yükselseler,

(Yükselmenin ölçüsü bu değildir aslında!)

Onlarda Çalab,Yalvaç,vatan,insan sevgisi

(Herkesin tercihine saygı duymak gerekir!)

Şefkat,merhamet,onur,iyi niyet,aşk yoksa,

Aile,çevre,toplum,insan ilişkileri

Aksıyor,düzelmiyor,sorunlar bitmiyorsa,

Kıskançlığı,fitneyi,kibri kanıksıyorsa,

Özgüvenden,onurdan,sağ duyudan,şefkatten,

Özveriden,iffetten,tefekkürden,dengeden

İnsanı “insan” yapan değerlerden yoksunsa,

Emaneti har vurup harman savuruyorsa,

Çalıyor,çırpıyorsa,saçıp savuruyorsa,

Korku,panik içinde çırpınıp duruyorsa,

Her şeyin üstesinden gelirim sanıyorsa,

Havanda su dövmekten.boşa kürek çekmekten,

Çürük tohum ekmekten,İfrit’e yüz vermekten,

Kendini bilmezlikten,kendine dönmezlikten

Başka ne yapmıştır ki,yapmış olabilir ki?

Düşünülmesi bile ruhu rahatsız eden

Şeyleri göz kırpmadan,kılları oynamadan

Yapıyorlar insanlar,nasıl,nasıl bu kadar

Kendi kendilerine yabancılaşıyorlar,

Akılsızlaşıyorlar,canavarlaşıyorlar,

İç,dış dengelerini yerle bir ediyorlar?

(Yarım akıllıların traji-komik halleri,

İncir çekirdeğiyle yarışan fikirleri(!),

Timsahları ağlatan ibretlik fiilleri!)

Herkes haddini bilse,hakkına razı olsa,

Her şeyi biliyorum illetinden kurtulsa,

Barışı,anlaşmayı kargaşaya yeğ tutsa,

Ne olur,olmayacak bir şey mi bu,çok zor mu?(…çok mu zor?)

İşte yanılgı burda,moral değerlerini

Bir kenara iterse,modern teknolojiyi

Tek kılavuz sayarsa,ona uydu olursa

Varacağı yer bugün varmış olduğu yerdir!

(Zaman/mekan içinde yeri,konumu nedir?)

Velhasıl,”erdemli bir insan” olamıyorsa,

Yaşıyor sayılır mı,ona “insan” denir mi?

***

17-28 Recep 1442//30 Mart-10 Nisan 2021

________________________________________________________

(*): ANKEBUT(29/64)

(**): AL-İ İMRAN (3/19,85)

 

E L! (*)

 

İlk gençliğinden beri en büyük hayaliydi…

İyi bir cerrah olmak,kendisine çeşitli

Şikayetlerle gelen,başvuran hastaları

İyileştirmek için olanca çabasıyla,

Hünerini ortaya koyarak bilgisiyle

Onları sağlığına kavuşturmak,onlarla

Bir büyük mutluluğu yaşamak,paylaşmaktı.

Zaman su gibi aktı,okulunu,stajını

Üstün bir başarıyla,coşkuyla tamamladı.

Ünlü bir hastanenin müthiş bir ekibiyle

Birlikte çalışmaya başladı özveriyle.

Bir cerrahın olmazsa olmazı olan eli

-Sağ eli-bir kazaya uğradı,işlevini

Yitirerek bir işe yaramaz hale geldi

Günün birinde nasıl olduysa birdenbire!

Ekip arkadaşları üstün bir performansla,

Genç arkadaşlarının elini normal hale

Getirmeye çalıştı,olanca güçleriyle.

Ancak istenen sonuç elde edilemedi!

Doktorun mutluluğu kursağında kalmıştı.

Kendisinde bulunan bilgiyi,yeteneği

Özel çabalarıyla elde ettiğini mi

Aklından geçirerek bir gurura,kibre mi

Kapılmış,unutmuştu asıl hatırlanması,

Teşekkür edilmesi gerekeni acaba?

Bu korkunç yanılgının ağırdı faturası! (…ceremesi!)

(Böyle bir ihtimali insan düşünmek bile

İstemiyor doğrusu göz göre,bile,bile!)

İnsanların bir çoğu unutuş halindeler!

Nereden geliyorlar,nereye gidecekler? (…gidiyorlar?)

Hangi yolu yeğlerler,o yoldan giderlerse,

Kimi kılavuz seçer,onunla yürürlerse,

Dünyada,ahirette mutluluğa ererler?

Sahibi oldukları sandıkları şeylerin

Kendi bilgilerinin,kendi emeklerinin

Ürünü değil Yüce Yaratıcı kudretin

Bütün hazinelerin yegane Sahibi’nin

Onlara armağanı olduğunu görmezler, (…bilmezler,)

Ya da kabullenemez.,gururun,bencilliğin,

Önyargının,zilletin,densizliğin ve kibrin

Pençesine düşerler,nankör olur çıkarlar!

Ne mutlu olabilir,ne de edebilirler!

***

19-20 Şaban//01-02 Nisan 2021

________________________________________________

(*)Mucize Doktor adlı diziden etkilenerek.Katkılarımızla.

 

 

  EYYAMCILAR

VE EYYAMCILIK!

 

Çağımızda her çağdan fazla eyyamcılık var!

Virüsler gibi sarmış her yanı eyyamcılar!

Ekranlar,sosyal medya bunlardan geçilmiyor!

Kimi artist,sanatçı(!),kimi politikacı,

Kimi bilim insanı,kimi yağcı,pudracı(!),

Kimi şak-şakçı,kimi has borazancıbaşı,

Komplo teorisyeni,felaket tellalları,

Kral’a taklalar atan maymun maskaraları…!

Ünlü(!) olmayı matah bir şey sanan bahtsızlar!(…alıklar!)

Siyasette,sanatta,kara edebiyatta,(…modern…)

Bireysel ve toplumsal yaşam alanlarında

Korkunç bir düzeysizlik,kirlilik,bilgisizlik,

Aymazlık,duyarsızlık,hadsizlik,dengesizlik

Kanıksanan davranış biçimi sayılınca,

Günübirlik yaşayan,yaşadığını sanan,

Güçsüz benliklerine yabancılaştırılan

Tefekkürsüz beyinler uyuşturuluyorlar

Ahmaklaştırılıyor,tutsak alınıyorlar!

Kimiler birbirine payeler biçiyorlar…

Kimini alçaltılıyor,yere batırıyorlar,

Kimini yüceltiyor göğe sığdıramıyor,

Aşağılık kompleksi ile şişiniyorlar!

Arsız egolarını doyurmak tutkusuyla

Birbirlerine bol,bol ödüller dağıtıyor,

Herkes biçilmiş olan rolünü üstleniyor! (…rolüne soyunuyor!)

Bunlar değersiz,sanal,geçici,aldatıcı

Yeryüzü hayatının iğreti süsleridir!

Kalıcı ve yararlı olan mutlak gerçektir,

Soyluluktur,onurdur,içtenliktir,sevgidir,

Merhamettir,emektir,bilgidir,bilgeliktir…

Ötesi laf ü güzaf kabilinden şeylerdir!

(Düşünmeden,sevmeden,inanmadan,bilmeden

Her şeyi bildiğini sanan aklı evveller,

Hiçbir şeyden haberi olmayan zır cahiller,

Hiçbir şey görmeyenler,hiçbir şey bilmeyenler!

Onların sözlerine inanıyor safdiller!

Allah’ın kullarını tepeden süzenlerin

Gözlerini kör eder bakışları Basir’in)

En büyük ödül nedir,neyin karşılığıdır?

“İyi insan” olana Allah’ın rızasıdır.

Yani sonsuz mutluluk,Sevgili’yle vuslattır.

Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.(*)

O’nunla birliktelik onurlar üstü onur.

(Bunlar dosdoğru iman edenler,gönülleri

Allah’ın Zikr’i le-Kur’an-ı Kerim ile-

Ya da O’nu anmakla güzel isimleriyle

Yürekleri yatışıp,erince,sükunete

Kavuşan,erenlerdir,mutlu talihlilerdir.

Bu erinçten her zaman pay alabilenlerdir.

Haberiniz olsun ki-şunu iyi bilin ki-

Gözünüzü açın ki,kendinize gelin ki,

Kalpler ancak Allah’ı-Tek Ölümsüz İlah’ı-

(Aşk,huzur,güven,hikmet,adalet kaynağını…)

Anmakla yatışırlar,huzur,erinç bulurlar.

Allah’ın vahyi ile ancak tatmin olurlar.)

Ruhen,fikren,bedenen hep sağlıklı kalırlar,

Kahramanca.özgürce ve “insanca” yaşarlar.)

Ey Allah’ı anmakla-gerçeği yaşamakla-(**)

Huzura ermiş nefis/bilinç aşkla,coşkuyla,

Rabbine dön,O’nunla yaptığı andlaşmaya

Sadık kalan muhteşem kullarım arasın(d)a

Ölümsüzlük Yurdu’na-Cennetim’e giriver. (Özgürlükler…)

(Ey huzura eren can Rabbini ana,ana

Temizlenen Müslüman,O’na yakın olmakla!

Dön Rabbine sevinçle,razı olduğun halde

O’ndan,O senden razı,tat,yaşa o coşkuyu,

Erişilmez onuru,o sonsuz mutluluğu.

En seçkin kullarımın-en sadık olanların-

-Sözünde duranların-arasına gir,hakkın!

Ve onlarla birlikte giriver Cennet’ime!

(Başarman durumunda budur ikramım sana!)

Bundan büyük bir ikram var mıdır bizim için?

***

13-20 Şaban 1442//26 Mart-02Nisan 2021

_______________________________________________________

(*): RAD (13/28)

(**): FECR (89/27-30)

 

 

ÖLÇÜ (MİYAR)

 

Bizim için değerli,önemi olan bir şey

Rahman Katı’nda hiçbir değer,önem ifade

Etmiyor olabilir,üstünü çizebilir.

Bizim için değersiz,önemsiz olan bir şey

O’na göre değerli,önemli olabilir.

Hakkımızda olumsuz,yanlış karar vererek

Zarar görmemek için dünyada,ahirette,

“Doğru ölçü”yü bulmak,uygulamak gerekir.

Bu “ölçü” en üst düzey(mutlak) bilgi kaynağı

Kitapların Anası,”doğru bakış açısı”

Kazandıran kuşkusuz ki,Kur’an-ı Kerim’dir.

(Sözlerin en güzeli ve en hikmetlisidir.)

Doğru düşünmek,doğru kararlar alabilmek,

Bizim için en doğru sonuca varabilmek

O “bakış açısı”nı kazanmakla mümkündür.

(Bir yetimin başını okşamak,bir sadaka,

İçten bir tebessümle,bir gülle,karanfille,

Şefkatli bir bakışla,naif bir dokunuşla,

Olsun bir gönül alma cömertçe paylaşımla.

Yapılan haksızlığı,kemliği iyilikle (…kabalığı…)

Sabırla karşılamak,savmak barışla,afla.

Dertlilerin derdiyle için,için dertlenmek,

Bir şey yapamamanın utancıyla ürpermek!

(Bir şey yapamasak da açlara,çıplaklara,

Onları desteklemek has dualarımızla.)

Gösteriş olsun diye yapılan hayır(lar)dan(!),

Hanlardan,hamamlardan,ünlerden,unvanlardan,

Rengarenk tomarlardan,köşklerden,saraylardan

Çok daha değerlidir,çok daha önemlidir…)

Bugün yeryüzündeki kaosun,karmaşanın

İnsan’ın yüzyıllardır,çağlardır aradığı

Mutluluğa,huzura kavuşamamasının,

Temelinde bu bakış açısına herhalde

Yükselememesinin,ulaşamamasının

Yattığını söylemek doğru mu,yanlış mıdır? (…olmasa gerek!)

İnsan’ın mutluluğu yakın mı,uzak mıdır?

İnsan’ın “o günler”i görmesi mümkün müdür?

Pek mümkün görünmüyor bu kafayla giderse!

Aklına,bilgisine bu kadar güvenirse,

Kendisini bu kadar beğenirse,bilmezse,

Her aklına eseni doğru diye yaparsa!

Altı delik çizmeden yukarıya çıkmayı,

Gurur,kibir,bencillik göklerinde uçmayı,

Kantarın topuzunu sürekli kaçırmayı

Ve burnunun dikine gitmeyi sürdürürse…

***

15-18 Şaban 1442//28-31Mart 2021

 

İSLAM VE TOPLUM

 

İSLAM,nasıl bir toplum istiyor,öngörüyor?

Önce insanın mutlu olmasını diliyor.

Sağlam bir toplum inşa etmek için gerekli

Toplumun temel taşı olarak kuşkusuz ki!

İnsanın yaratılış amacına,fıtrata

En uygun ortam nedir,bunu saptamak gerek!

Herhalde gökdelenler,plazalar,avm’ler,

Korkunç trafik akışı içinde otoyollar,

-Aile,arkadaşlık,akrabalık,insanlık,

Bağlarının koptuğu hıncahınç,kalabalık!-

Boğucu,yıpratıcı kentler olmasa gerek!

Beşeri sistemlerin insana aradığı,

Huzuru,mutluluğu verdiğini söylemek

Mümkün müdür,böyle bir savı savunabilmek?

Sanayi toplumunu,yüksek teknolojiyi(!)

Savunanlar insanın bugünkü durumuna,

-İnsanlıktan çıkarak makineleşmesine,

Üretmeden tüketen,tükettikçe tüketen,

Duygudan,düşünceden,sevgiden,merhametten,

İnsanı “insan” eden evrensel değerlerden

Hızla uzaklaşarak androitleşmesine,

Doyumsuz,bencil,hoyrat bir hale gelmesine

Ne diyorlar acaba,ısrarlılar mı hala?

İNSANI İNSANLIKTAN ÇIKARMAK MI UYGARLIK?

İçini boşaltmak mı,canına okumak mı,

Kula kul olmasını-sinsice-dayatmak mı?

Sanayi toplumuymuş,yüksek teknolojiymiş!

Yapay zeka,androit,kovidmiş,bitkoinmiş…!

İnsan’ı insanlıktan bunlar çıkarmadı mı,

İnsanlığın canına bunlar okumadı mı?

İnsanları kardeşçe,insanca bir arada,

Fıtratına en uygun,elverişli ortamda

Yaşatabilecek şey bir ”insan” olduğuna

Önce inanmasıdır ve doğru tercihini

Yapabilmesidir ki,kanıtlasın kendini.

Sulak,gür ağaçlıklı,kırsal alanlardaki

Yaşam şekli en uygun olanıdır belki de,

Doğanın dengeleri ile uyum halinde!

Yalın,naif,üretken,paylaşımcı,yapıcı,

Ortak emek,güç,akıl,duygu birlikteliği,

Hırstan,tamahtan uzak dengeli,düşünceli… (…iffetli…)

Onların getirdiği özgürlük,saygı,sevgi…

İşte budur insana yaraşan yaşam şekli!

İnsan için önemli olan bu değil midir?

Şehirlilere sorun,hemen hepsi böyle bir

Ortamda yaşamayı hayal ettiklerini,

Arzuladıklarını dillendireceklerdir.

(Bahçesiz ev,bahçeli ev(ler)e özenmez mi?)

Teknolojiden kimler şikayetçi değildir?

İnsanı bu hallere düşüren kodamanlar,

Gözleri,gönülleri doymak bilmez varsıllar!

Kendi oturdukları evler,malikaneler,

Geniş bahçeli midir,yoksa bahçesiz midir?

RAHMAN’ın sözleri mi,sizin sözleriniz mi

Yeryüzünde,evrende,arasındakilerde

Doğrudur,geçerlidir,önemlidir,gerçektir,

Kendini bir şey sanan hiçbir şey olmayanlar,

Kendini bilmeyenler,nankörler,müstekbirler!

***

16 Şaban 1442//30 Mart 2021

 

H A Y A T L A R

 

Romanlar okuyoruz,diziler izliyoruz,

Tarih,coğrafya,anı,bilgi ediniyoruz!

Bazen kendimiz canlı,bire bir yaşıyoruz!

Yeryüzünde yaşayan,yaşadığını sanan

Öyle çok insan(!) var ki,habersiz insanlıktan!

Bazen olağanüstü hayatlar karşısında

Hayranlık,sevgi,saygı,özenti duyuyoruz,

Bazen ömürlerini incir çekirdeğini

Doldurmayan değersiz fikirler,eylemlerle

Tüketen bahtsızları görüp kahroluyoruz.

İnsan olarak yerin dibine geçiyoruz!

(Bir avuç paranoyak,megaloman yüzünden

İnsanların,doğanın iç,dış dinamikleri

Bozuluyor onların dengesizliklerinden,

Şefkatsizliklerinden,edepsizliklerinden,

Açgözlülüklerinden,bilgisizliklerinden…

Bunların arasında en tehlikelileri

Din’den uzak kalanlar,Din’i kullananlardır.

İçinden pazarlıklı münafıklar bunlardır!

Birbiriyle çılgınca yarışan dengesizler,

Namuslu namussuzlar,namussuz namuslular!)

Dünyanın en akılsız kafaları kimler mi?

Kendini en akıllı sananlar kuşkusuz ki!

Bir yanda meleklerden üstün duru benlikler,

Öte yanda Şeytan’a ters külah giydirenler!(…pabuç bırakmayanlar!)

Gözlerinin içine bakarak insanlara

Yalanlar söyleyenler,onları kandıranlar!

(En güzel bir yüz bile yalan söyle(n)diğinde

En çirkin bir yüz olur çıkar farkında bile

Olmadan yaptığının bilinçsizce belki de!) (…şımarıkça…)

Ağzından bal damlarken,içindeki zehiri

Sinsice başkasına içirmeye çalışan,

Bunun için her yola fütursuzca baş vuran

Sağır,bakarkör insan müsveddeleri de var,

İçindeki şefkati,merhameti,sevgiyi

Karşılık beklemeden paylaşan mutlular da!

Birbirinin gözüne girmek ,birbirlerine

Beğendirmek uğruna birbirini insanlar

Nice şeyleri,nice anlamsız nedenlerle

Gözden çıkarıyorlar,gözler çıkarıyorlar!

Diplomalar,kariyer,ünler,şanlar,makamlar

İleri sürüyorlar,şişinip duruyorlar,

Anlamsız bir yarışla ömür tüketiyorlar!

Oysa üzerlerinde iğreti duranları

Atarak doğal,yalın “insanlık” boyutunda

Yaşamayı yeğlese,deneseler olmaz mı?

Başarının ölçüsü çok para kazanmak mı,

Kula kulluk etmeden,güce boyun eğmeden

Özgürce,kahramanca “insan”ca yaşamak mı?

Bencillik,gurur,kibir,fitne virüslerinin

Kemirdiği bedenler,beyinler için,için!

(Meyve vermeyen ağaç kokusuz bir çiçektir,

Meyve veren bir ağaç,misk kokan bir çiçektir.)

Akıl,inanç,hoşgörü,hikmet virüslerinin

Büyüttüğü yürekler,beyinler için,için! (Beslediği…)

Biraz daha şişirmek için keselerini,

Biraz daha büyütmek için göbeklerini,

Biraz daha azdırmak için nefislerini

Dünyanın çivisini oynatan muhterisler,

Egolarını ilah edinen müstekbirler!

Taçlar,tahtlar altına gizlenemeyen sırlar,

Tepelerinden pul,pul dökülen dünyalıklar!

(Falan,filan makama layıktır safsatadır,

Allah’ın kulluğuna layık olmak esastır.

Herkesin bir fiyatı değil,değeri vardır,

Yani fiyatı değil,değeri olmalıdır.

Ancak o zaman ona“insan”diye bakılır.)

Bir çiçeği dermeye,çimenleri ezmeye

Kıyamayan,içleri ürperen canlar da var,

Milyonları kırarken kılı oynamayan da!

Boynu bükük bir nergis,krizantem gördüğünde

Uzun geceler boyu gözyaşı dökenler de,

Kahkahalar atarken gözleri yaşaran da!

Zakkum bahçelerinden güller derenler de var,

Gülşenleri çöplüğe çeviren hoyratlar da!

Dünya ufuklarını aşamadığı için

Ufuklar ötesini göremeyenler de var,

Ufuklar ötesinden çığlıklar atanlar da!

Deniz kıyılarında kavkı toplayan da var

Kıyısız ummanlara açılan kaptanlar da!

İncik,boncuk,kap,kacak biriktirenler de var,

Onlara bir kez olsun dönüp bakmayanlar da!

Ruhen,fikren,bedenen uyum sağlanamayan

Ortamlarda insanı yaşatmaya kalkışmak

Ona karşı yapılan en büyük haksızlıktır.

Onu kendi kendine yabancılaştırmaktır,

İç,dış dengelerini bozmaktır,dağıtmaktır,

Beynine,yüreğine bukağılar vurmaktır.

Kendi kendilerinden kaçan korkaklarda var,

Kendi kendileriyle yüzleşebilenler de!

Tilkiler,sırtlanlarla dostluk kuranlar da var,

Güneşli teraslardan güvercin uçuran da!

Kondularda mutluluk,özgürlük,onur da var,

Şatolarda tutsaklık,umutsuzluk,utanç da!

Çiğ aşa bir damla su katamayanlar da var,

İğnenin deliğinden deveyi geçiren de!

Yattığı kadınların,yıktığı yuvaların

Sayısıyla övünen-prensi karanlıkların!-

Uçkuruna bir düğüm atamayanlar da var,

İffetini aslanlar gibi koruyanlar da!

Başını Sayfalar’dan kaldırmayanlar da var,

Üç sayfa okumadan fırlatıp atanlar da!

Kantarının ayarı bozuk olanlar da var, (…topuzu kaçmış…)

Gözlerini ibreden ayırmayanlar da var!

İzmlere,idollere uydu olanlar da var,

Özgürlük göklerinde albatroslaşanlar da!

Şovmenlikte yarışan rezil şovmenler de var,

İnsanlıkta yarışan insan evlatları da!

Ün,makam,mansıp için takla atanlar da var,

Olduğu gibi,yalın,gönülsüz olanlar da!(…güzel yaşayanlar da!)

Ölümsüz Sevgli’yle aşk yaşayanlar da var,

Aşkın” a”sından bile habersiz aşıklar(!) da!

Hayatı bir eğlence,oyun sayanlar da var,

Ve bilenler(en)üstün(bir)sanat olduğunu da!

***

24 Recep-12Şaban 1442//08-25 Mart 2021

 

 

P A R A N O Y A!

 

Kitaplar Anası’ndan yirmi altı ayeti

Çıkarmak istiyorlar “ilerici” alıklar!

Rahman’ın sözlerini,kozmik ilkelerini

Külli iradesiyle,limitsiz bilgisiyle

Tenezzülen bizlere,dosdoğru Elçisi’yle

Ulaştırmış olduğu sözün en güzelini,

En doğru olanını ve en hikmetlisini

Beğenmiyor musunuz,siz kim oluyorsunuz,

Nasıl bu kadar gafil olabiliyorsunuz

Egolarına tutsak bahtsız paranoyaklar!

Değiştirin bakalım bir harfini sıkıysa,

Aklınız eriyorsa,gücünüz yetiyorsa!

( Bir tutam beyninizle,gücünüz bilginizle!)

Onu bugüne kadar titizlikle koruyan (*)

Kıyamet’e kadar da koruyacak güçtedir.

(Bir avuç paranoyak,megaloman yüzünden

İnsanların,doğanın iç,dış dinamikleri

Bozuluyor onların dengesizliklerinden.

Bunların arasında en tehlikelileri

Din’den uzak kalanlar,Din’i kullananlardır,

İçinden pazarlıklı münafıklar bunlardır…)

İSLAM’ı “gericilik” olarak algılayan,

Asıl gericiliğin RAHMAN’dan,Kelam’ından

(Aydınlıktan,barıştan,akıldan,özgürlükten,

Adaletten,bilimden,sevgiden,kardeşlikten,

İnsanı “insan” yapan evrensel değerlerden…)

Uzaklık olduğunu bir türlü anlamayan,

Gururun,bencilliğin burgacında çırpınan,

Kendini bir şey sanan hiçbir şey olmayanlar!

Böyle olağan üstü bir işin üstesinden

Geleceğini sanan komik bile değildir!

Hazır mısınız O Gün hesap vermek üzere

Arz edileceğiniz En Adil Mahkeme’ye?

***

04-06 Şaban 1442//17-19 Mart 2021

__________________________________________________

(*): HİCR(15/9)

 

 

PAPA HAZRETLERİ

GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN

 

BEYİN SONESİ

 

Beyin evrenin mikro modeli hiç kuşkusuz

Beynin boyutlarını,koordinatlarını

Ölçmeye kalkışanlar boşa yorulursunuz!

Çizen çok büyük çizmiş onun sınırlarını.

 

Bir arının,sineğin sırtında evren(ler)i

Fethetmeye kalkışmak neyse,ondan imkansız

Beynin olağanüstü,derin gizemlerini

Çözmek,bu güce sahip değil henüz aklımız!

 

O gücü bir gün elde eder mi,edemez mi,

Müthiş gizemlerini çözer mi,çözemez mi,

Çözerse neler olur düşünüyor musunuz?

 

O zaman bu günkünden daha mı insanlaşır,

Daha mı özgürleşir,daha mı korkunçlaşır? (…çılgınlaşır,)

İnsan için bir umut var mı,ne diyorsunuz?

***

03 C.Ahir-22 Recep 1442//16 Ocak-06 Mart 2021

 

 

KAYGI (Anksiyete)BOZUKLUĞU

 

Çağımız insanının iç/dış dinamikleri (Günümüz…)

Bozulduğundan mı ne,davranışlarında da

Sapmalar,kırılmalar,aykırı fiilleri

Ortaya çıkmaktadır her zaman,her ortamda!

Kayıtsızlık,aymazlık,korku,panik,bıkkınlık,

An,an öz benliğinden,hayattan uzaklaşmak,

Aldatıcı yorgunluk,bitkinlik,kayıtsızlık,

Gerçek bir ”insan” gibi yaşamayı unutmak!

Bizi “biz” yapan temel evrensel değerleri (…beşeri..)

İçselleştirememek,doğru kullanamamak,

Kendimizden habersiz elimizden çıkarmak!

Duymuyor,görmüyorsan hayatına bir anlam,

Değer katan renkleri,ışıkları,sesleri,

Sakarlık şampiyonu olmayı düşlüyorsan,

Dürbünün ters yönünden bakmayı yeğliyorsan,

Bir kaş yapayım derken,on göz çıkarıyorsan,

Sana sunulmuş olan en büyük rızıklardan

Zamanı(nı) har vurup harman savuruyorsan,

Nerede durduğunu,durman gerektiğini

Nereye gittiğini,gitmen gerektiğini

İdrak edemiyorsan,belirleyemiyorsan,

En büyük zenginliğin,kendinde olduğunu,

Rahman’ın nezdindeki,yerdeki,evrendeki

Seçkin,onurlu,üstün tutulan konumunu

Bilmiyor,boş emeller peşinden koşuyorsan,

Karanlığı yeğliyor,ışıktan kaçıyorsan,

Başkalarından önce kendi kusurlarını

Göz ardı ediyorsan,burun kıvırıyorsan,

Umut yelkenlerini suya indiriyorsan,

Sevgi denizlerine yelken açamıyorsan,

Vaz geçmişsin demektir neredeyse kendinden,

Mavi bir yolculuğun müthiş serüveninden…

Tutsaklık prangasını parçalayamıyorsan,

Kendinle çok işin var demektir insanoğlu!

Bir an önce kendine çeki,düzen vermeli,

Benliğine dönmeli,yitirdiğin değerli

Şeyleri tekrar elde etmenin çaresini(…yollarını)

Ararken düşürülmüş olduğun tuzakları

Etkisiz kılmak için yardım isteyeceğin

Yeri doğru seçmeli,doğru belirlemeli

(En akıllı,en güçlü,en güvenli cepheyi)

Korkunç bir yenilginin,utancın,nedametin

Seni kuşatmasına fırsat vermemelisin!

Benliğine yaptığın haksızlığı görerek,

Bir “insan” olduğunun değerini bilerek

Hayatını “En Güzel Olan” la süsleyerek,

Adanmışlık ruhuyla gücüne güç katarak,

Çağlar üstü Mesaj’ı özümsemiş olarak,

Bir an önce kendine dönmelisin ey insan!

***

18-21Recep 1442//02-05 Mart 2021

 

EN GÜZEL MANZARA

(PANORAMA)

 

Acunda çok yer gezdim,çok şey gördüm,izledim…

Bazen mutlandım,bazen hüzünlendim,sevindim,

Bazen utandım,bazen düşündüm derin,derin,

Niçin canını yakar kimiler,kimilerin…

Yalnız bir yer,bir yerde tepemden tırnağıma

İliklerime kadar ürperdim,sendeledim…

Son Elçi’ye,ilk vahyin geldiği Nur Dağı’nda

-Ki olağanüstü bir panorama her yanda-

Tanık olduklarımla gündoğumu anında

Anlatamayacağım bir şeydi hissettiğim!

Gözlerimin önüne her gelişinde hala

Ürperirim ilk defa görüyormuşçasına.

Bakmasını bilmeyen,görmekten nefret eden,

Gözleri düşündüm de,bir şey koptu içimden.

Gözleri kamaştıran,ruhları tutuşturan

O duru aydınlığın herkesin yüreğine

Dolmasını dilerim her an dualarımda…

Çoğunluk karanlığı ışığa yeğlese de,

Her dem taze tuttuğum ümidimle,sevgimle…

***

20-21 Recep 1442//04-05 Mart 2921

 

 

ALTIN ORAN

 

Yeryüzünde,evrende her tür yaratılışta

Altın oran en temel ilkelerden biridir.

En açık görüldüğü yer insan bedenidir.

Kuşun kanatlarında,çiçek yapraklarında,

(Papatyada,zambakta,lotusta,kamelyada,

Nergiste,krizantemde,lalede,karanfilde,

Hele günebakanın çekirdek düzeninde…)

Denizin dalgasında,ırmağın akışında,

DNA sarmalında,asmada,ormanlarda,

Sekoyada,çınarda,doruk,doruk dağlarda,

Sonsuz yörüngelerde yüzen gezegenlerde,

Ak,kara deliklerde,süper galaksilerde,

Atomda,atom altı ağır parçacıklarda,

Kollarda,bacaklarda,yüzün boyutlarında,

Arının peteğinde,sineğin gözlerinde,

Karın desenlerinde,sesin çemberlerinde,

Yunusun,balinanın,pirenin gövdesinde,

Yumurtada,kazanda,atta,bukalemunda,

Spiral basamaklarda,atılan adımlarda,

Salyangoz,istiridye,deniz kabuklarında,

Zürafada,zebrada,kuğuda,flamingoda…

Ressamlar,mühendisler,mimarlar,sanatçılar

Ortaya koydukları sanat ürünlerinde,

Gökdelenler,gemiler,uçaklar,tablolarda,

Dev kruvaziyerlerde,en küçük teknelerde (…transatlantiklerde,)

Hep bu altın orana özen göstermişlerdir.

Camiler,katedraller,piramitler,heykeller

Eğer altın orana uygun olmasalardı,

Gözlere hoş görünmez,rahatsız ederlerdi.

Bir şeye benzemeyen objeler olurlardı!

(Bir şey altın orana uygun değilse eğer,

Güzel olmadığından gözü rahatsız eder!)

Altın orana göre KABE arz’ın kalbidir.

Oradan pompalanır,barış,sevgi,adalet,

Hoşgörü,aklı selim,tefekkür,hikmet,rahmet

Dünyanın,evren(ler)in kılcal damarlarına,

En yakınındakiler fark etmeseler bile!

Estetiğin olmazsa olmazı olan yasa (…ilke,)

Yeryüzünün,evrenin nasıl hassas dengeler

Üzerinde kurulu olduğunu belgeler…(…kanıtlar.)

En Yüce Sanatkar’a hayranlık duymayanlar

Yaşadığını sanan kadavralar mıdır ne?

***

12-14 Recep 1442//24-26 Şubat 2021

 

 

EN ALÇAKLAR!

 

Şüphesiz ki,Allah’a ve Rasulü’ne karşı

Düşman olanlar var ya,onların koydukları (Tavır koyanlar…)

Sınırların dışında başka sınır koymaya

Kalkan hadsizler var ya,meydan okuyanlarla,

Kafa tutanlar var ya,zavallılıklarına

Bakmadan küstahlıkla,inatla,ahmaklıkla,

Onlar en aşağılık,en değersiz,en alçak

Kimseler arasında-dünyada ve ukbada-

Yer alacaklardır artık kaybedenler olarak!(Yer almış olacaktır…)

Allah şöyle diledi;”Ben galip geleceğim!(…buyurdu;)

Ben ve peygamberlerim mutlaka üstün,yengin

Geleceğiz Biz!”diye yüce iradesiyle.

(Ve Bizim yolumuzu izleyen has mü’minler…)

Yazmıştır and olsun ki!Allah hiç kuşkusuz ki

Galiptir,çok üstündür,güçlüdür,yenilmezdir.

(Tarifsiz güç sahibi olandır şüphe yok ki!)

Mutlak üstün ve ulu,Yüceler Yücesi’dir,

O’nu yenecek yoktur yeryüzünde,evrende.

(O’nunla yarışmaya,aşık atmaya kalkmak

İnsanın yapacağı en aptalca edimdir.)

Yetersiz beyninizle,gücünüz,bilginizle (Sınırlı…)

Koyduğunuz yasalar,kurduğunuz sistemler

İnsan’a hiçbir zaman mutluluk veremezler,

Temel sorunlarına çözüm getiremezler!

Kendini bir şey sanan benciller,müstekbirler, (..muktedirler(!))

Aklı evvel geçinen,tefekkürsüz beyinler,

Haddini bilmeyene haddini bildirirler!

***

09-11Recep 1442//21-23Şubat 2021

___________________________________________

MÜCADİLE(58/20-21)

 

DENGE(LER)

 

Yeryüzünü,evreni hassas dengeleriyle

En kusursuz biçimde dizayn eden,yöneten

Rahman,bu dengeleri bozmamamızı bizden(*)

İsterken,buyruğunu biziz göz ardı eden!

Ormanları kesiyor,denizi dolduruyor,

Dağları deliyoruz,şehirler kuruyoruz

Tarım alanlarını tarümar ediyoruz!

Akılsızlığımızı sürdürüp duruyoruz!(Dengesizliğimizi…)

“İnsan’ın elleriyle yaptıkları yüzünden (**)

Kargaşa,kaos çıktı karalarda,sularda.

Onlardan bir kısmının karşılığını size

Her an gösteriyoruz,ibret almıyorsunuz!”

Bu korkunç hatalardan,kendini bilmezlikten,

Bencillikten,gururdan,kibirden,bilgiçlikten

Vaz geçmemekte ısrar ettiğimiz sürece,

Kendimizi çok daha büyük felaketlere,

Sürüklediğimizi nasıl göremiyoruz?

Bir kaş yapayım derken,on göz çıkarıyoruz,

Taşkınlıktan olumlu bir sonuç bekliyoruz!

Yağma yok!Kozmik yasa mağduru oluyoruz!

(İç ve dış dengeleri bozulan insanoğlu

Ekolojik dengeyi allak,bullak ediyor!)

Ürkek adımlarımız,sesimiz,soluğumuz

Bizi dipsiz yarlara sürüyor görmüyoruz!

Nasıl bu kadar aymaz,duyarsız oluyoruz!

Kendimize bu kadar haksızlık ediyoruz!

Dengesizler,Rahman’ı gücendiriyorsunuz!

Nasıl bu kadar nankör olabiliyorsunuz?

Bunun sonuçlarını düşünmüyor musunuz?

(Allah,her düşüncenin,fiilin sonucunu(***)

Her an yarattığından,fiilleriniz güzel

Olursa başınıza güzel şeyler,değilse

Belalar,musibetler,hoşlanılmayan şeyler

Geleceğinden,böyle davranışlardan uzak

Kalarak,Arasat’ta-Mahşer’de-kurulacak (-Din Günü’nde-)

En Yüce Mahkeme’ye,hesap vermek üzere

Çağrıldığımız zaman beraat umudunu

Yitirmemiş olalım Hakim’in Huzuru’nda.)

***

08-11 Recep 1442//20-23 Şubat 2021

_________________________________________________

(*): RAHMAN(55/7-9),MÜLK (67/3-4) v.b

(**): RUM(30/41)

(***): AL-İ İMRAN(3/200)’ün yorumu Ahmed Hulusi.

 

GENÇLERİ ANLAMAK

 

Gençler birer gül,zeytin,nergis,çınar fidesi…

Onlar için oksijen,güneş,saf su gerekli.

Onların büyümesi,serpilip gelişmesi

Dal,budak sala,sala giderek güçlenmesi

İçin en büyük görev kimlere düşmektedir?

Önce ana,babalar,sonra eğitimciler…

(Bazen ana babadan yakındır öğretmenler.)

Onlar için oksijen şefkat,güneş bilgidir.

Su,bilgiyi taşıyan debiler üstü nehir…

Bu dupduru nehirden kana,kana içenler

Daha sağlıklı,daha güvenle gelişirler (…boy atarlar.)

Beslendikçe güçlenen,dallar,budaklar salar,

Rengarenk çiçeklerle,yaprakla donanırlar…

Günler,aylar,mevsimler su gibi akar geçer,

Olgunlaşır dallarda hevenk,hevenk meyveler…

Onları paylaştıkça seve,seve cömertçe,

Ağacın mutluluğu görülmeye değerdir!

(Susuz,ışıksız kalan fideler ne olurlar?)

İşte gençler şefkatle,bilgiyle,iyilikle

Donatılırsa eğer,en cömert ağaçlardan,

En münbit topraklardan,bahçelerden,bağlardan

Daha bol,daha güzel meyveler verebilir,

Artık ailesine,yurduna,insanlığa

Üstün değerler katar seçkinleşir,yücelir

Aşkıyla,onuruyla,erdemi,coşkusuyla…

Muhtaç olduklarını özenle belirlemek,

Coşkun egolarını incitmeden gidermek

Büyüklerine düşer sorunlarını çözmek.

Bir de kendilerini ifade etmeleri

İçin fırsat tanımak,olgunlukla dinlemek…

Bir ellerinde kağıt,bir ellerinde kalem,

Yüreklerinde iman,beyinlerinde ekstrem

Duygular,düşünceler,davranışlar üreten,

Gözleri ufukların ötelerini gören,

Çağ’ı,Çağlar’ı aşan üstün kimlikleriyle,

Kuşaklarına örnek olan “müslüman” gençler…

Yurduna,insanlığa,adalete,barışa

Adanmış,şahadete susamış has yiğitler,

Rahman’ın rızasından,yakınlığından başka,

Kimseden,hiçbir yerden bir ödül beklemeyen,(…hiçbir şey…)

Anlamsız sloganları,idolleri pas geçen,

Yurtsever,insan sever,barışsever benlikler,

ALTIN ÇAĞ’ı kuracak mimarlar,emekçiler

Sizler olacaksınız,bunu bekliyor sizden

Sizleri eğitenler,dünyaya getirenler…

Canından bezdirilen,horlanan,örselenen

Mazlumlar,mustazaflar,gün yüzü görmeyenler…

(Bu şiiri yazdıran gençler olduğu gibi,

Yazdığıma bin pişman edenler de yok değil!

Onlar değerlerinin-yazık-farkında değil!

Tercihlerine saygı duyularak yine de

Onlar için en doğru,en yararlı olanı

Eğer gösterebilir,anlatırsak şefkatle,

Açar,aydınlatırız kararsız yollarını…

***

07-11 Recep 1442//19-23 Şubat 2021

 

K A R İ Y E R!

(Karizma!)

 

Siz de biliyorsunuz,tanık oluyorsunuz,

Ne karizmatik baylar,bayanlar var acunda!

Bazen şaşıyorsunuz,bazen gülüyorsunuz!

Her konuda allame kesilen,ahkam kesen,

Aslında doğru,dürüst hiçbir şeyi bilmeyen,

Üretmeden tüketen,tükettikçe tükenen,

İşitmeyen,görmeyen,sevmeyen,düşünmeyen,

Tebessüm edemeyen,pis,pis sırıtıp duran,

Süslü diplomalarla,şişkince cüzdanlarla

Kendini bir şey sanan,eleştirilemeyen,

İnsanları kastlara ayırmaktan hoşlanan,

Onlara kör gözlerle tepelerinden bakan,

Kendini piramidin en tepesine koyan,(…oturtan,)

Alçakgönüllülüğü,onuru,empatiyi,

Özgürlüğü,şefkati,sevgiyi,zarafeti

Dışlayarak “insanlık” boyutundan anbean

Uzaklaşan, karanlık uçurumlara koşan,

Gururun,bencilliğin pençesinde kıvranan

Çakma post-modernliği kimselere brakmayan,

Karizmasını çizen olursa affetmeyen,

Çok para kazanmaktan,dedi-kodu yapmaktan,

Viski,şampanya,şarap,rakı,bira içmekten,

Kariyer,ün sahibi olmaktan,övünmekten,

Elde edemeyince,yitirince dövünen,

En ünlü markalardan giyinip,kuşanmaktan,

Süslenip,püslenmekten,esmekten,gürlemekten

Sosyal medya,bilmem ne fenomeni olmaktan,

Havyar,barbun yemekten başka bir şey bilmeyen,

Velhasıl,egosunu şişirdikçe,şişiren

-Ki bir toplu iğneyle havası gider yekten-

Karizmatik bayan,bay,zamanı geldiğinde

En Yüce Mahkeme’ye yargılanmak üzere

Çağırıldığı zaman,bunların hiçbirinin

Hiçbir değer,bir anlam taşımadıklarını,

Anlayacak vuracak taştan taşa başını, (…yolacak saçlarını…)

Gizleyecek imkanı olmayacak gözlerin

Belerdiği O Gün’ün dehşetli ortamında

Dünya hayatındaki çarpık fiillerini!

***

03-07 Recep 1442//15-19 Şubat 2021

 

 

Ş O K !

Soğuk bir şubat günü çıktım alış/verişe…

Çöp konteynerlerinin bulunduğu sokaktan

Geçerken üstü,başı perişan orta yaşlı

Bir yurttaşın çöplerde bir şey aradığını

Görünce donup kaldım,elimdeki poşette

İhtiyaç sahibine ulaştırmak üzere

Taşıdığım azığı hiç düşünmeden ona

Verdim,kaptığı gibi uzaklaştı koşarca!

Sevinmem gerekirken,milyonlar kırılırken

Şu anda onun gibi,yerin dibine geçtim!

Yemediği önünde,yediği arkasında

Bulunanlar adına,ne diyebilirim ki!

Rahman yüreklerime şefkat,merhamet versin!

Paylaşmanın ne kadar mutluluk,haz verici

Bir duygu olduğunu ah bir fark etselerdi,(…fark edebilselerdi,)

Yeryüzünde aç,çıplak tek kişi kalır mıydı?

Alış/verişi kısa kesip,eve dönerken,

Kayak merkezlerinde,sıcak döşeklerinde

Keyif çatar,felekten günler,yıllar çalarken(!),

Bu(z) gibi sokaklardan,evlerden habersizken,

Yaşadığını,hatta kendini “insan” sanan

Bahtsızları düşündüm,daha bir yandı içim!

Gözlerimi bağlamak yetmez dedim içimden!

Tutamadım yükselen çığlıkları sinemden!

***

03-04 Recep 1442//15-16 Şubat 2021

 

Ö Z G Ü V E N

 

Hayatları boyunca hiçbir şey yapamamış,

Bir fide dikememiş,gül yetiştirememiş,

Bir baltaya/kesere sap bile olamamış,

Elinin uzattığı her şey elinde kalmış,

Olanlar başkasının başarılarını,

(Gözleri yanıltıcı kof parıltılarını,

Kulaklara hoş gelen lafazanlıklarını…)

Kendi başarıları gibi algılayarak,

Onlara karşı derin bir hayranlık duyarak,

Alkışlarlar,severler bazen tapacak kadar…

Özgüvensizliklerini örtmeye çalışırlar…

Öngörüsüz,hedefsiz,hayal kurmaktan uzak,

Sürü içgüdüsüyle peşlerinden koşarlar!

Egoları şiştikçe,şişen sayın çobanlar(!),

Onları gütmek için güzel kaval çalarlar!

Özgüvensizlik kadar özgüven fazlası da

İnsanın dengesini bozabilir giderek…

Gurur,kibir moduna girme tehlikesiyle

Karşılaşır,insanlık değerleri aşınır,

İç ve dış ufukları karardıkça kararır,

İç ve dış dengeleri bozuldukça bozulur,

Hayatı kör kuyuya düşmüşten beter olur,

O artık silik,sönük uydu bir kişiliktir,

Ne kendisine,ne de ellere hayrı kalır, (…vardır,)

Dünyası/ahireti yıkılmış,kararmıştır,

En büyük ihaneti kendisine yapmıştır.

Egosunun tutsağı olmuş bir kadavradır!

Bu hale geldiğinin ne kadar farkındadır?(*)

Ona bu gerçeği kim nasıl söyleyecektir?(…itiraf ettirecektir?)

Asıl sorun,o bunu kabul edecek midir?

***

26 C.Ahir-04 Recep 1442//08-16 Şubat 2021

____________________________________________________________

(*): Cahilin cahilliğini kanıtlamak kolaydır.Fakat bunu ona kabul ettirmek zordur. Hz.ALİ (r.a)

Cahille yaptığım her tartışmada mağlup oldum.İmam-ı Gazali (r.a.)

 

YOLUN NERESİNDEYİZ?

 

Birey,toplum olarak yolun neresindeyiz?

Yolun sonunda mıyız,yoksa başında mıyız?

Yolun başı neresi,neresi yolun sonu?

Yolun başında mıyız,yoksa sonunda mıyız?

Sağlam mı,yerinde mi,doğru mu bastığımız

Adımlar,sağlıklı mı soluklar aldığımız?

Aklımız,yüreğimiz,duygumuz,düşüncemiz

Yeterli mi duymamız için En Güzel Ses’i?

(Güzeller Güzeli’nin en büyük mucizesi.)

Yoksa kulaklarımız,eller’miz,gözlerimiz

Dumura mı uğradı,önleri mi kesildi?

Aracımız uçak mi,küheylan mı,mekik mi?

Hedefimiz Satürn mü,Pluton mu,öteler mi?

Sendeleyecek miyiz,tökezlenecek miyiz

Yoksa uzun sürecek yolculuğun başında?

Bu dev yolculuk için nedir hazırlığımız?

Yeterli donanıma sahip mi ekibimiz?

Yolun başında kimler,kimler yolun sonunda?

Durduğu,gideceği yerin ne olduğunu

Kim ne kadar biliyor,kim ne kadar farkında?

Biz evrenden büyüğüz,içimizde evrenler,

En muhteşem yolcular içine yürüyenler…

Kimler ömrü boyunca havanda su dövenler,

Karanlık mağraları Güneş’e yeğleyenler?

***

14-30 C.Ahir 1442//27 Ocak-12 Şubat 2021

 

 

ÜNİVERSİTE (*)

 

Üniversite bilim,sanat,özgür düşünce…

Nezaketin,görgünün,kültürün,inceliğin,

İnsanı “insan” yapan erdemin,özgüvenin,

Vakarın,olgunluğun,bağımsız kişiliğin,(…onurlu…)

Evrensel değerlerin,bilginin,bilgeliğin

Ruhlara,yüreklere nakış,nakış güzelce,

Sevgiyle,en hünerli ellerce,beyinlerce

İşlendiği aydınlık,zaman üstü amfiler…

Tarihe not düşerken,izlerini sürenler

En iyi,en yararlı,en doğru,en güzelin…

(Böyle kaç tane okul var ki şu gezegende,

Üstün başarılara imza atan beyinler?) (…atabilenler)

***

25-27 C.Ahir//07-09 Şubat 2021

______________________________________________________

(*): Akrostiş

 

 

DÜN,BU GÜN VE YARIN

 

Yeryüzünde,evrende,geçmiş,hal,gelecekte

Bireysel ve toplumsal düşüncede,ölçekte,

Bilinen,bilinmeyen,anılan,anılmayan,

Düşünceler,duygular,katmanlar,dereceler

Yaşanan,yaşanmayan,asla unutulmayan,

(Zaman içinde mekan,mekan içinde zaman…)

Bazen ilerleyişler,bazen gerileyişler

Halinde geçirilen doğru,yanlış ömürler…

Dün,bir dilim salçalı,zeytinyağlı,şekerli,

Hurma zeytinli,kelle peynirli ev ekmeği,

Mis gibi ayran,pekmez,buz gibi kuyu suyu,

Tarhana,yoğurt,güveç,kavurma,tavuk,kuzu… (…eti…)

Bugün,kola,hamburger,dürüm,döner ve pizza!

Yarın belki bir,iki kapsül aile boyu!

Dün kırlarda,bağlarda,buğday tarlalarında

Yalın ayak koşturmak,avaz,avaz haykırmak,

Kör ebe,köşe kapma,çelik-çomak,kaydırak,

Harman dövmek,buğdayı tınaz,tınaz savurmak,

Hayal gücüne boyut kazandıran masallar…

Gazete kağıdından uçurtma(lar) uçurtmak,

Misket,saklambaç,beştaş,tombala,uzun eşek,

Muko,topaç,ağacın dallarında salıncak…

Buzağılar,taylarla,civcivler,kuzularla

Aynı zaman/mekanı paylaşarak yaşamak…

Güneşli teraslardan güvercinler uçurmak,

Dalından,kütünden derlen,devşirilen

Karanfiller,zambaklar.sümbüller,krizantemler…

Tadı,kokusu olan kavun,karpuz,sarımsak,

Sarı elma,razakı,kayısı,kadın parmak!

Bugün ayarı bozuk ellerce,beyinlerce

Rengi,tadı,kokusu yok edilen besinler!

Doğallığı sanala dönüştüren,verdiği

Huzuru mutsuzluğa çeviren muhterisler!

Bir incirin,zeytin,çitlembiğin altında

Olağanüstü anlar toprağın kollarında…

Ekicinin yüzünü güldüren değirmenler,

Emeğin tanıkları dev yel değirmenleri! (…ortakları…)

Dün,bir hırka,bir lokma olsa bile paylaşmak,

Güler yüz,tok gözlülük,cömertlik,saygı,sevgi,

Ilık gözyaşlarıyla ıslanan seccadeler…

Dün,az bir şeyle gelen mutluluk,sağlık,huzur,

Bugün,haset,kıskançlık,gösteriş,kibir,gurur,

Timsah gözyaşlarıyla sömürülen safdiller!

Dün,merkep,tay,at,koyun,horoz,güvercin,kedi,

Yayılan sürülerin gür çıngırak sesleri…

Bugün,oyun,yaşama alanları bir parka,

Balkona sığdırılan,bilgisayar,atari

Oyunlarıyla çocuk,nasıl çocuk olacak,

Dünün çocukluluğunu yaşayabilecek mi?

Bugün,opel,kadillak,merseles,fort,toyota,

Ruhları tırmalayan ekzoz,korna konseri!

Mağrur gökdelenlerin,trafiğin arasında

Koşturmak bir tarafa yürümeye çalışmak!

Yarın yürümek için ayaklar ne yapacak?

Dün,hüzzam,segah,neva,hicaz,saba,nihavent,

Evrensel senfoniyle bütünleşen notalar,

Notalara can veren olağanüstü sesler.

Bugün,havy metal,rap,müzikten başka her şey!

Evrensel senfoniye aykırı zırıltılar!(…cızırtılar!)

Dün,zarafet,nezaket,centilmenlik,letafet,

Ana,babaya hürmet,küçüklere merhamet,

Kardeşlik,dostluk,güven,yetime,dula hizmet…

Kavuşmaya yeğlenen hüzünlü ayrılıklar,

Karanfil,leylak,zambak,gül kokulu sayfalar,

Özleneni gözleyen pencereler,balkonlar…

Bugün,çiçek yerine geçen şiddet,hakaret,

Körpecik yüreklere saplanan küflü hançer!

Kadın kadınlığını,erkek erkekliğini

Sanki unutmuş gibi,iç ve dış dengeleri

Allak,bullak olunca,ortaya çıkan kara

Tabloyu oluşturan figürler öfke,nefret!

Toplumu içten içe çürüten dev virüsler,(…kemiren…)

Dijital bir dünyanın gözdeleri idoller!

Bugün,bir türlü doymak bilmeyen benliğiyle,

Kendin bilmezliği,bu gururu,kibriyle,

Bu aç gözlülüğüyle,düşüncesizliğiyle,

Rabbi’ne nankörlüğü,kadir bilmezliğiyle,

Bu korkunç bağnazlığı,terbiyesizliğiyle,

Bu sorumsuzluğuyla,vurdumduymazlığıyla,

Bu sevgisizliğiyle,özgüvensizliğiyle,

Bu karamsarlığıyla,bu umutsuzluğuyla,

Bu sabırsızlığıyla,kaba sabalığıyla,

Bu kararsızlığıyla,bu utanmazlığıyla,

Ciddiyetsizliğiyle,hafif meşrepliğiyle,

Nükleer ve dijital savaş(lar) özlemiyle (…beklentisiyle,)

Öfkesi,rehaveti,şımarıklıklarıyla,

Çılgınca koşusuyla uçurumlara doğru,

Beynini cahillikle çürüten İnsanoğlu,

Bozamazsa Şeytan’ın oynadığı oyunu,

Yarın olmadan heder edebilir soyunu!

***

12-24 C.Ahir1442//25 Ocak-06 Şubat 2021

 

 

BURUK (ACI) MUTLULUK!

 

Güneşli bir kış günü kahvemi yudumlarken,

Sonsuz maviliklerin buluştuğu kıyıda…

Mavi düşüncelere,hayallere dalmışken,

Gözlerim dolu,dolu oldu birden nedense!

Tipiler,yangınlardan,çılgın kasırgalardan,

Depremlerden,sellerden,savaşlardan,açlıktan,

Kamplarda,hapislerde,hastanelerde,evde

Zarar gören,kırılan,ezilen,aldatılan,

Zalimler tarafından horlanan,hırpalanan

Milyonlar düştü bir an aklıma,yüreğime…

Bir de cahillikleri,zaafları yüzünden

Hayatları zindana dönen zavallıları,

Sonra, benliklerini ilah edinenleri,

Rahman’ı unuttuğu içini,kendilerini(*)

Yine kendilerine-sapkın benliklerine-

Unutturmuş olduğu akılsız bahtsızları…

Dünyayı kan gölüne çeviren zalimleri,

İnsana kan kusturan mücrim,müstekbirleri,

Cebinde,kasasında milyonlar istiflerden,

Yoksulun lokmasını ağzından alanları,

(Açgözlü,bencil,mağrur,seçkin ahlaksızları!),

Rahman’a,Elçisi’ne kafa tutacak kadar

Kendinden geçenleri,kendini bilmezleri,

Kıyamet’i,Mahşer’i,Divan’ı,Mahkeme’yi

Sollayan,savsaklayan,hayatından çıkaran,

Yeni Dünya Düzeni kurma ütopyasıyla

Bin bir türlü düzenler,entrikalar kuranlar,

İnanlığın başına çoraplar örenleri…

Düşündüm,düşündükçe yerin dibine geçtim…

Beklesinler,yakında ördükleri çoraplar

Geçecek kapkaranlık,ışıksız başlarına…

Dünyanın çivisini bunlar oynatıyorsa,

Onların çivisini oynatan da bulunur!

Kim,nasıl,ne yapmışsa,dünyada/ahirette

Cezasız,armağansız kalan hiçbir şey yoktur!

(Onları yastığıma başımı koyunca da

Düşünüyor,yüreğim yanıyor,kavruluyor,

Gözlerim kızarıyor,elden bir şey gelmiyor

Dua etmekten başka onlar için o anda.

Sonra,olanakları olanların onlara

Yardım etmemesine akıl erdiremiyor,

Granit yüreklerini yumuşatması için (...yüreklerine şefkat yüklesin diye)

İçten yalvarıyorum Ölümsüz Meliki’ne(…Rahman’ına)

Yerlerin ve göklerin-arasındakilerin…)

Kahvenin rengi,tadı,ve kokusu değişti,

Yudumlar kursağıma takıldı,düğümlendi,

Mutluluğu tadayım,tam tadıyorum derken,

Mutsuzluğa dönüştü mutluluğum bir anda!

Hemen yanı başımda hayata dar açıdan

Bakan,dünya ufkunu bir türlü aşamayan

Dünyalılar bir yandan kıs,kıs sırıtıyorken, (…kıkırdıyorken,)

Öte yandan bana laf yetiştiriyorlardı!

(Sokuşturuyorlardı,dokunduruyorlardı!)

Esprileri düzeysiz,anlamsızdı,yavandı!

Rahman’ın Katı’ndaki,yerdeki,evrendeki

Onurlu yerlerinin farkında değillerdi!

Benliklerine an,an yabancılaşıyorlar,

Seçkin varlıklarını inkar ediyorlardı,

Aşağılıyorlardı,hiçe sayıyorlardı!

Akıllarınca beni ti’ye alıyorlardı!

Yitirmişler miydi ne moral değerlerini!

Onlar da-belki-böyle mutlu oluyorlardı!

Güneş çekildi birden bulutların ardına…

Ortalık bürününce alacakaranlığa,

Söndü yanan ateşler gönül ufuklarında.

Martılar tiz çığlıklar ata,ata kıyıdan

Açık sulara doğru hızla kanat çırptılar…

***

21-23 C.Ahir 1442//03-05 Şubat 2021

_____________________________________________________

(*): HAŞR(59/19)

 

 

UKDE YA DA BUMERANG

GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN

 

 

Dear President,

JOE BİDEN!

 

Bay başkanlar değişti fırsatlar ülkesinde!

Bin bir türlü oyunlar,planlar,entrikalarla

Ulusalcılar gitti,küreselciler geldi!

Büyük bir zafer daha kazandı demokrasi!

(Bir hengamedir koptu Beyaz Ev’in önünde!

Amaç,büyük bir olay oluyor havasıyla

Bağnaz fanatikleri meydanlara dökmekti!(…çekmekti!)

Doğrusu başarılı(!) olmadılar da değil!

Dünya kamu oyu da heyecanla izledi

Dışı renkli,içi kof görkemli gösteriyi!(…şölenleri!)

Göklere çıkaranlar yanında kıs,kıs gülen (…pis,pis sırıtan)

Birileri de vardı ufuklar ötesinden! (…maskeleri ardından!)

Soluk dünyalarını,bakış açılarını (…alçak ufuklarını)

Parlak göstermek için,yüksek göstermek için,

Maskesiz yüzlerini gizleyebilmek için (Renksiz suratlarını…)

Ne yapsalar boşuna,her şey açık,ortada!

Gitti eteri,ondan bin bir beteri geldi!

(Yarım akıllı gitti,çeyrek akıllı geldi!

Kutsallığı kalmamış Kitab’a el basarak

And içiyor Tanrı’ya yürekten inanarak!)

Ne fark eder önceki geri gelse,gelmese!

Onu da görmedik mi yıllar,yıllar boyunca!

(Göz gözü görmez olur karanlık bastırınca.)

Çok şeyi gören gözler,akleden kalpler için

Pek parlak görünmüyor bay başkan geleceğin!

Bir kaş yapayım derken,bin bir göz çıkarmaya

Kalkışırsan İnsan’ın çok iş var demektir

Seninle yakın uzak geçmişte,gelecekte!

Birisinden kurtulduk diye sevinen varsa,

Yenisinden gelecek mesajları beklesin,

Alelacele karar vermesin,gözetlesin!

Birisi ötekinin izlerini silmeye

Kalkarken o nasıl izler bırakacak ardında?

(Her ikisinin ortak yanları da yok değil!

İkisinin de uçkur bağları sağlam değil!)

Hele biraz sabredin,bakın neler olacak!

Gövdede usul,usul oluşan gizli çatlak,

Gitgide büyüyerek,bir gün çatırdayarak

Dev ağacın çiçeksiz dalları,budakları

Yerlere serilecek sessiz gümbürtülerle!

Yellow Stone da en güçlü yardımcısı(!) olacak!

Kendi uluslarına ve insanlığa karşı

Eğer sürdürürlerse malum tutumlarını,

Devreye girebilir,ortaya çıkabilir

İlahi müdahale daha etkin olarak.

O zaman her şey daha açık görülecektir.(…görülebilir.)

Taşlar yerli yerine oturabilecektir,

Zalimin zulmün sonu dünyada,ahirette

Kuşkusuz rezilliktir,utançtır,yenilgidir.

***

09-10 C.Ahir 1442//22-23 Ocak 2021

 

 

SARAY(LI)LAR VE ÖTEKİLER

 

Saraylarda,köşklerde yaşamak ne güzeldir!

Ekmek elden,su gölden,oh ne ala memleket.!

Servet üstüne servet,devlet içinde devlet!

Saraylılar üşümez,terlemez,acıkmazlar!

Emre amadedirler hizmetçiler,uşaklar

Elleri ılık sudan,soğuk suya sokulmaz,

Bir dedikleri,iki edilmez,savsaklanmaz.

Keyifleri gıcırdır,keseleri şişkindir,(…göbekleri…)

Üretmeden tüketen hazır yiyicilerdir,

Tembellik,yeme,içme vaz geçilmezleridir.

Boş vakitleri boldur,dedi-kodu gözdedir!

Küpeleri pırlanta,kolyeleri incidir,

Yorganları atlastır,giysileri ipektir,

Tabakları porselen,kadehleri kristaldir.

Gönül oyunlarında üzerlerine yoktur.(…oldukça mahirdirler.)

Çoğunluğunun sonu hüzündür,mutsuzluktur,

Gerçek mutluluğun ne olduğunu bilmezler!

Velhasıl,bomboş geçer güzelim ömürleri,

Birbiriyle yarışır gençleri,geçkinleri

Kıskançlıkta,gururda,kibirde,entrikada!

İçecek bir tas çorba,bir yudum su,bir lokma

Ekmek,giyecek bir çift çorap bulamayanlar

Çöp konteynerlerini eşeleyip duranlar

Olduğuna inanmaz,inanmak istemezler!

Hep uzak kaldıkları,burun kıvırdıkları,

Umursamadıkları,ulaşamadıkları (…yabancı oldukları)

Gönülsüzlüktür,selim akıldır,empatidir,

Kendilerini bilmek,sorgulayabilmektir.

Kendileri birinci,ötekiler ikinci…

Hatta üçüncü sınıf bile saydıkları var!

Hangi ölçüye göre bunu belirliyorlar,

Ya zır cahiller,ya da art niyetliler bunlar!

Saraylarda,köşklerde,yalılarda oturmak,

Mal/mülk,ün,unvan,çoluk/çocuk sahibi olmak

Ayrıcalık değildir Ulu Rahman Katı’nda.

(Kuşkusuz istisnalar vardır aralarında

Hakkını yemememiz gerekir onların da.

Onların yeri belki oraları değildir.

Eh,bu kendilerinin bileceği bir şeydir!)

Beşeri kriterlerle en altta görünenler,

El üstünde tutulan övülen,övünenler,

(Hele kibre,gurura sebep oluyorlarsa,

Sırtta taşınan yükten başka bir şey olmazlar!)

İlahi ölçülerde en altta olabilir,

Dünyadayken yüzüne bakılmayan,horlanan,

Dışlanan adam/insan yerine konulmayan

Ahirette seçkin bir yere konulabilir.

Köşklerde,saraylarda yaşayamadığınız

İçin hiç üzülmeyin itilen,kakılanlar!

Sevgi dolu bir kalple çıkabiliyorsanız

Rahman’ın Huzuru’na,hiç tasalanmayınız,

Bunun karşılığını O size verecektir.

Bir yıldız kaymasından,bir şimşek çakışından

Kısa,geçici olan dünya hayatı ancak

Büyük bir aldanıştır,ona tapmak,bağlanmak,(…hazdır,oyalanmadır,)

Sanal albenisine hayran kalmak,kapılmak

Akıl karı değildir,olacak şey değildir.

Faniliği ölümsüz olana yeğlemektir!

***

07-09 C.Ahir 1442//20-21 Ocak 2021

 

 

EN GÜÇLÜ SİLAH!

 

Kuzey Kore dünyanın en güçlü silahını

Üretmiş olduğunu ilan etti gururla!

Kendisine “baş düşman” olarak var saydığı

ABD’ye göz dağı,bir gövde gösterisi

Yapmasının yanında,dünyanın da başına

Yeni bir bela açmak değil midir bir yerde?

Şunların övündüğü şeye bakar mısınız!

Bu nasıl bir kafadır Rabbim,nasıl bir vicdan?

Binlerce,yüz binlerce insanı öldürecek

Bir silah üretmeyi,bir o kadar insanı

Hayata döndürecek,eğitip,giydirecek

Kadar para harcayan,bununla gururlanan

Olsa,olsa kim olur,cüce bir megaloman!

(Tanktan da,füzeden de daha büyük kör nefsi!)(…kendisi!)

Bunlar,bunlar gibiler yüzünden yüzyıllarca

Nice nabızlar durmuş,nice can evsiz,barksız,

Yersiz,yurtsuz,anasız,babasız bırakılmış…

Bunlar egolarının tutsağı,patavatsız,

Düşüncesiz,şımarık,acımasız,vicdansız

Tiplerdir ki,geceden beterdir beyinleri,

Sarsılmış,bozulmuştur iç ve dış dengeleri!

Bu yüzden ekolojik dengeleri bozmada

Oldukça ustadırlar,ancak bunun farkında

Olup olmadıkları doğrusu kuşkuludur!

Onlar kadar onların peşinden gidenlerle,

Onlara inananlar onlar kadar suçludur.

Onların suçlarına bilerek,bilmeyerek

Ortak olmak apaçık bir insanlık suçudur.

İnsanoğlu Rahman’ın yüce buyruklarını,

Onları insanlara okuyan elçileri,

Elçilerin varisi olan has bilgeleri

Dinlemediği süre daha çok göreceği

Vardır böylelerinden daha çok çekeceği!

Bir de bilgilerini,üstün yetilerini

İnsanlığın hayrına değil,böylelerinin

Çılgın arzularını gerçekleştirmek için

Kullanan sözde bilim adamları onlardan

Daha erdemli,daha dengeliler mi sanki?

Asıl gerçek suçlular onlar olamazlar mı?

Fani hayatımızda yaptığımız her şeyin

Bir,bir sorulacağı En Yüce Mahkeme’de

Düşünün başlarına neler geleceğini

Akılsız zalimlerin,bencil müstekbirlerin!

Ah,bir an akılları başarına gelse de,

“İnsan” olduklarının farkına varsalar da,

Tagut’la yaptıkları ahdi iptal etseler,

Kendilerine çeki düzen verebilseler,

Sapkın benliklerine bir dönebilseler de,

Artık huzura erse İnsanlık da,onlar da!

Bundan beterleri de yok değil yeryüzünde!

Onların da defteri yakın bir gelecekte

Dürülecek,dünyadan sonra ahirette de

Layık olduklarını eksiksiz görecekler! (…alacaklar/bulacaklar!)

( Şişinip durdukları güçleri,servetleri

Bir avuç küle döner vahyin soluklarıyla,

Sel olur akar,gider dünyanın hay,huyuyla…)

En büyük düşünürü,şairi,bestekarı,

Mühendisi,doktoru,öğretmeni,yazarı,

Her branşta sanatçıyı,bilim insanlarını,

Barış,özgürlük,onur,aşk kahramanlarını,

Adil,bilge,vizyoner devlet adamlarını,

Velhasıl toplumların ufkunu,çitasını

Yükseltecek erdemli beyinleri,ruhları

(Onlardır ulusların,insanlığın yüz akı,

Silah üreticiler,ocak söndürücüler,

Kötülükte yarışan inanlık düşmanları

Onursuzlar,tutsaklar değil hiç kuşkusuz ki!)

Yetiştiren bir ulus,uluslar arasında,

Adaletle,şefkatle,akılla,bilgelikle,

Meşveretle,hikmetle,erdemle,iyilikle

Yönetilen,halkıyla barışık devletiyle,

-Halkının inandığı,saydığı,güvendiği-

Her zamanda/mekanda,her şartta,her alanda

(Sosyo-kültürel,sosyo-ekonomik,siyasal…)

Övülmeyi ve seçkin bir konumu hak eder.

Böyle bir devlet ancak ilahi ilkelere

Uyularak kurulan,yönetilen devlettir.

Maksat öldürmek değil insanı,diriltmektir.

Rabbine döndürmektir,murada erdirmektir.(…kendine getirmektir.)

Bunun tek çıkar yolu imandır,düşünmektir,

İnsanlığın,kulluğun değerini bilmektir.

Bir insan,bir kul gibi ömür sürebilmektir,

Kibre kapılmamaktır,nankörlük etmemektir.(Terbiyesizleşmemek…)

Kula kul olmayarak özgürleşebilmektir.

***

03-07 C.Ahir 1442//16-20 Ocak 2021

 

 

Y Ü Z (*)

 

Genç kızın güzel yüzü paramparça olmuştu,

Geçirdiği çok ağır trafik kazası sonu.

Kaldırılmış olduğu hastanenin onurlu,

Bilgili,merhametli,yürekli doktorları

Yüz nakli yapmak için sıvadılar kolları.

Bu en büyük olaydı hastane tarihinde.

Asistanlardan biri onu ikna etmeyi

-Ameliyata razı olmasını-başardı.

Yüz güzelliğinden çok,gönül güzelliğinin,

İnancın,özgüvenin,sevginin,merhametin

Daha önemli,daha değerli olduğunu

Anlatmayı denedi,moralini yükseltti!

Operasyon çok uzun,çok başarılı oldu.

Onların güzelliği,şefkati,iyiliği

Hünerli ellerine,süper beyinlerine

Destek olmuş,güç,güven vermişti kuşkusuz ki!

Yansımıştı genç kızın yüzüne,kalbine de…

Aynada yüzünü de gördü,yüreğini de!

Doktorların diyecek yoktu keyiflerine!

Bundan böyle yüzü de gönlü kadar güzeldi!

Ebeveynini yakan ateş de söndü,dindi!

***

01-02 .ahir 1442//14-15 Ocak 2021

________________________________________________________

(*): MUCİZE DOKTOR adlı dizinin bir bölümünden etkilenerek ve

esinlenerek.

 

ANA BABA/EVLAT HAKKI

 

Mutasyona uğrayan,uğratılan toplumda

Koparılan bağlardan,aile bağları da

Nasibini alınca,ana,babaların da

En zorlu günlerini yaşadığı ortamda

Tağut’un oynadığı oyunlara gelmeyin!(Şerlerin…)

Sözün En Güzeli’ni,doğrusunu dinleyin!

Kopan bağları tekrar bağlamayı deneyin!

Ebeveyne evlatlık görevinde yarışın,

RAHMAN’ın rızasını kazanabilmek için

Onların alkışını almaya çabalayın,

Dünyada/ahirette gönenin,özgürleşin!

“Ey insan(lar)!Rabbiniz sadece Kendisine (a)

Has kulluk etmenizi,güven beslemenizi,

Ana,babanıza da iyilik etmenizi,

Güzel davranmanızı emretti,hüküm verdi

Çok kesin bir şekilde külli iradesiyle.

Onlardan bir ya da ikisi yanınızda

Elden,ayaktan düşer,eğer yaşlanırlarsa,

“Öf!”bile demeyiniz sakın kendilerine.

Onlar kırılgandırlar,azarlamayınız da!(Yaşlılar kırılgandır…)

Ve her ikisine de-sevgiyle,güler yüzle-

Hep tatlı,iç açıcı,hoş,gönül okşayıcı-

Güzel söz söyle(yiniz)sakın incitmeyiniz!

Onlara merhametle,alçak gönüllülükle

Davranarak,kol kanat gerin(iz) hep şefkatle.

“Rabbim!Küçüklüğümde,güçsüz dönemlerimde

Onlar beni besleyip nasıl büyüttülerse,

Yedirmiş,giydirmişler,görüp gözettilerse,

Şimdi Sen de onlara rahmet eyle!”deyin(iz.)

İyilikleri için yalvarınız Allah’a.

(Allah’ın rızasına kavuşma yollarında

Onlar bize sunulan en büyük fırsatlardan

Biridir kuşku yok ki!Hayırlı evlat olmak,

Bilincine ulaşmak-bilincinde yaşamak-

Ne bulunmaz nimettir,rahmettir,berekettir,

Dünyada/ahirette şereftir,haysiyettir.

“Biz insana gerçekten ana ve babasına (b)

Güzel davranmasını,iyilik etmesini

Tavsiye etmişizdir,bunu önermişizdir.

Onu bin bir zahmetle güçlükle,sıkıntıyla

Taşıyan anacığı acıyla bu dünyaya

Getirmiştir,ardından çıkarmıştır candan can.

Rahimde taşınması ve sütten kesilmesi

Süresi otuz aydır-ki iki buçuk yıldır.-

Nihayet nankör,aymaz,şımarık,bencil insan

Güçlü,olgun çağına-kırk yaşına-varınca

(Yüreği durulup da kişilik kazanınca)

Der ki;”Rabbim!Sen bana ve anama,babama

Verdiğin-sevk ettiğin,sunduğun-nimetlerle

Şükretmeme ve razı olacağın yararlı

Amelde bulunmamı-iş yapmamı-nasip et!

(Güzel işler/hizmetler yapabilmeye yönelt!)

Soyum sopum için de,kendi nefsim için de

Sürdür iyiliğini lütfunu,keremini.

(Soyumu sopumu da iyi kimseler eyle!)

Yardımlarını kesme,gerçekleştir barışı,

Din’e bağlılık sağla!Şüphesiz ki ben Sana

Yüzümle,yüreğimle-olanca benliğimle-

Yönelip tövbe ettim,Seni tek dostum bildim!

Ve ben gerçekten Sana-Ölümsüz Varlığına-

Teslim olanlardanım,halis mü’minlerdenim.”

“İşte yaptıklarından-yapa geldiklerinden-

En güzel olanını seçip alacağımız,

Görmezlikten gelerek,kabul edeceğimiz,

İşlemiş oldukları suçları,günahları

Bağışlayacağımız,ayıklayacağımız

(Kudret kalemimizle çizip örteceğimiz)

Bu kimseler-mü’minler-ebedi cennetlikler (…evlatlar..)

Arasına girerler,mutluluğa ererler.

Bu onlara verilmiş-nezdimden lütfedilmiş

Olan,unutulmayan ve asla dönülmeyen

Şaşmaz bir sözdür işte!Ki yerini şüphesiz

Bulacaktır O Gün’de-En Yüce Mahkeme’de.-“

“O kimse ki kendine imanı telkin eden

Ana ve babasına;”Öf be!İkinize de!

Benden önce de nice-bilinen,bilinmeyen-

Kuşaklar iklim,iklim,nesiller dalga,dalga

Gelmişler geçmişlerken-gelip geçtiği halde-

Siz mi beni yeniden,yerden çıkarılmakla,

Yoksa dirilmekle mi tehdit ediyorsunuz?

Neler söylüyorsunuz,ne saçmalıyorsunuz?”

Diyen münkir kimseye,imansız bir evlada

Ana babası der ki:-Allah’ın yardımına

Sığınarak esefle-hüzünle,endişeyle-;

“Yazıklar olsun sana,senin gibi evlada!

İman et!Şüphesiz ki Allah’ın söz verdiği

Şey haktır bilmez misin,akıl yürütmez misin?”

Ama o küstahlıkla;”Hayır!Bu eskilerin

Uydurduğu şeylerden-masallar,mesellerden-

Başka bir şey değildir!”diye karşılık verir!

(Böyle bir evlat büyük utançtır,rezilliktir!)

“Bir ana,baba eğer evladını Allah’ın (c)

Yolundan alıkoymak niyetiyle telkinde

Bulunursa,zorlarsa,evladın bu konuda

Söz konusu olamaz onlara itaati!

Onları incitmeden,kırmadan güzellikle

Kabul etmemelidir yanlış tekliflerini!

Hatta gücü yeterse onları yanlış yoldan

Çevirebilmek için çaba harcamalıdır.

Ve düşmüş oldukları zifir karanlıkların

İçinden usul,usul çekip çıkarmalıdır,

Hiç güneş kavuşmayan vahiy ufuklarına.”

(Eğer onlar hakkında hiçbir bilgin olmayan,

Kanıtlanmamış olan,kanıtı bulunmayan-

İslam’ın kimliğine uymayan,yakışmayan

Şeyi körü körüne Bana ortak koşmaya

-Ya da dinden çıkmaya,sınırları aşmaya-

Seni zorlarlar ise,tartışıp bu konuda

Ağırlık koyarlarsa,boyu eğme onlara! (Baskı uygularlarsa,

İyi geçin dünyada örfe uygun onlarla.

Her şeye rağmen yine destek ol tüm gücünle.

Her türlü işlerinde yönelenlerin sen de

Uy yollarına Bana,dönüşünüz sonunda

Bana’dır unutmayın,hatırdan çıkarmayın.

Size haber veririm tam eksiksiz o zaman

Yaptığınız ne varsa hayatınız boyunca.

Hesabını sorarım,ey insanlar uyanın!)

Evlatların da ana baba üzerlerinde

Bazı hakları vardır kuşkusuz ömür boyu.

Sevgi,şefkat,anlayış,eğitim,giyim,kuşam,

Erdemli,hoşgörülü,doğru dürüst,onurlu,

Üretken,başarılı,soylu,akıllı,uslu

Bir ömür sürmeleri için çaba harcayan,

Ellerinden geleni atlarına koymayan,

Evlatlarına her an destek olan,kollayan,

Onların küçük,büyük bütün sorunlarına

Çözüm arayan,bulan,üreten,uygulayan,

Şefkatte,feragatte bir sınır tanımayan

Her türlü zorluklara dayanıklı,kararlı (…sabırlı)

Kimseler olmalıdır güvenilir,inançlı…

Bir ayetlere bakın bir de günümüzdeki

Ana/baba/aile yapısının geldiği

Noktaya,farklı değil o kadar olmasa da

Toplumların değişik çoğu kesimlerinde

İçten içe yaşanan çöküşe,çürüyüşe!

Bu kadar saygısızlık,kabalık,imansızlık,

İnsan’ı aşılması,çıkılması imkansız

Bilinmezliğe doğru sürükleyebilir ki,

Yolunun üzerine çıkıverir apansız

Her yanından kuşatan zifiri bir karanlık!

Bir kadavradan farksız hale gelmiştir artık!(…canavardan…)

Ondan her şey beklenir insanlığın dışında!

Horlar da,boğazlar da,bıçaklar da,yakar da!

Ne ana baba dinler,ne Allah ne Peygamber!

***

21 C.Evvel-02 C.Ahir1442//05-15 Ocak 2021

_____________________________________________________

(a): İSRA(17/23-24)

(b): AHKAF (46/15-17)

(c): LOKMAN(31/15)

 

 

A Ş I

 

Beklenen bir şey miydi,beklenmeyen bir şey mi

İnsanlığın başına gelen son zamanlarda?(…şu son günlerde?)

Korona denen illet sınav sebebi miydi,

Yoksa hiç bilinmeyen bambaşka bir şey miydi?

Her neyse!Ona karşı tavır koymak gerekti,

Yoksa İnsanoğlunun sonu gelebilirdi!

Kolları sıvadılar dev laboratuarlar…

Süper zekalı bilim insanları topluca

Birbiriyle yarışa başladılar coşkuyla,

Yürekleri insanlık aşkıyla çarpa,çarpa!

Türlü,türlü aşılar ürettiler ustaca!

Bu illetten kurtulmak için var güçleriyle,

Üstün yetenekleri,derin bilgileriyle(!)

Çalışıp duruyorlar durmadan özveriyle!

Öte yandan doluyor,taşıyor keseleri!

Gözleri kararmasın dert görmesin elleri,

Onlar insanlık için iyilik melekleri,

Kanatları altından,parmakları billurdan!

Belki de bekliyorlar gelecek virüsleri(!).

Aslına bakarsanız her zamanda/mekanda

İnsanlığın en büyük hastalığı cehalet!

Ve onun sonuçları kabalık,şiddet,nefret,

Sevgisizlik,bağnazlık,karanlık,ahlaksızlık,

Görgüsüzlük,kin,nefret,dengesizlik,atalet…

Rahman’dan,Elçisi’nden habersiz,uzak kalmak,

En büyük haksızlığı kendi kendine yapmak,

Yani insanlığının künhüne varamamak!

(Niçin vaz geçmiyorsun kibrinden,gururundan,

Ahmakça,inadından,nankörlüğünden İnsan?)

Onun tek aşısı var;aklıselim,aydınlık

Ve onun sonuçları erdem,yüksek ahlaktır…

Sevgi,saygı,kardeşlik,barış,erinç,adalet…

Bunun en güvenilir kaynağı saf imandır.

Ancak çakma bir inanç değil,gerçek olandır.

Bu korkunç hastalığın pençesinden kurtarmak,

İnsanlığın kararan ufkunu aydınlatmak,

Kullara,egosuna kulluktan azat etmek,

Nereden geldiğini,nereye gittiğini

Hatırlatmak,göstermek kendisine döndürmek

Yolu üzerindeki engelleri kaldırmak

İçin başka bir aşı,bir yol var mı söylesin

Bir bilen,duyan varsa Allah rızası için!

***

27 C.Evvel-02 C.Ahir 1442//11-15 Aralık 2021

 

TOPLUM PSİKOLOJİSİ

 

Aklı selim olanlar dehşetle irkiliyor

Olan bitene tanık oldukça toplumlarda!

Toplumlar gözlerinin içine baka,baka

Yalan söyleyenlerin peşlerinden koşuyor,

Onlara inanıyor,onları alkışlıyor!

(İçlerinden onları ilahlaştıranlar da var!)

Statlarda,sahnelerde,ekranlarda da öyle…

Gerçeği,doğruları dile getirenlere

Ya düşman kesiliyor,ya gülüp geçiyorlar!

(Toplum psikolojisi buymuş,öyle diyorlar!

Artık varın söyleyin,nasıl psikolojiyse!)

O kadar boş,değersiz şeylere inanıyor,

Ömürlerini öyle boşa harcıyorlar ki,

Rahman’ın Katındaki,yerdeki,evrendeki

Yüksek değerlerini fark edemiyorlar ki,

Bu kadar akılsızlık,aymazlık insanlıkla

Nasıl bağdaştırılır,insan donup kalıyor!

Mursil’in elçileri,adalete,barışa,(*)

Tefekküre,erince,gerçek medeniyete,

Sevgiye,kardeşliğe,erdeme,aydınlığa

Çağırırken,insanlar onları duymuyorlar!

Beşeri herzeleri,ilahi buyruklara

Yeğliyor,unutuşun pençesine düşüyor!

Nefsin tuzaklarına kapılıp çırpınıyor

Gurur,kibir,bencillik,cehil burgaçlarında…

Kıyamet’i,Mahşer’i,Divan’ı ıskalıyor…

Rahman’ı,elçileri Kitabı dışlayınca,

Kendi kendilerini unutmuş oluyorlar!

Artık insandan başka her şeye benziyorlar!

Kendi kendilerine ihanet ediyorlar!

***

25-26 C.Evvel 1442//09-10 Aralık 2021

_______________________________________________________

(*): MURSİL:ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Gönderen(irsal

eden).Eşsiz,benzersiz sevk edici.Vahiy gönderici.

 

 

DÜNYA HAYATI

 

İyi bilin ki dünya hayatı bir eğlence, (*)

Bir oyundur,bir süstür,aranızda mallarla,

Evlatlarla çoğalma,övünme,büyüklenme

Yarışıdır yalnızca oyalanma,avunma!

Bir gösteriş yarışı ömür kulvarlarında!

Aşk,meşk,mutluluk,mal/mülk,para/pul,vesaire,

Okul,askerlik,ev/bark,eş,çoluk/çocuk derken,

(Her adım atışımız,soluk alışımızda

Ömür hazinemizden vermiyor muyuz fire?)

Beklenmedik bir anda kapımız çalınınca,

Elimiz,ayağımız burkulup dolanınca,

Yapılması gereken,yaşanması gereken

İşler yapılmıyorsa,hayat yaşanmıyorsa,

Yetersiz irademiz,sınırlı gücümüzle, (Kararsız…)

Eller,gözler,ayaklar,canlar,başlar,oyrumlar

Amaçları dışında yıprandırılmışlarsa,

Ahlak dışı huylarla huylandırılmışlarsa,

İlk bahar,yaz,sonbahar,kış gün gibi geçince,

Yapraklar dökülünce,gün geceye dönünce,

Bizi aşan olaylar ard arda üşüşünce

Kabullenmekten başka ne gelir elimizden?

Bir damla gözyaşını mazlumdan esirgerken,(**)

Mülteciden,yetimden,duldan,yiğit şehitten,

Zalimler için kucak dolusu alkış sayha,

Gözleri yaşartacak kadar coşkun kahkaha(!)

Reva mıdır,yakışan bir şey midir insana?

Dünyanın eften,püften,iğreti nesneleri

Değildir aldatmaktan başka şeyler bizleri!

Yatlar,katlar,villalar,saraylar,rezidanslar,

Renk,renk otolar,kürkler,elmaslar,pırlantalar,

Ünler,şanlar,makamlar,süslü,püslü koltuklar

(Gönülü doyurur mu gözleri doyursa da

Bu güç,onur verdiği sanılan değersizler?)

Allah için dökülen bir damla göz yaşından

Daha önemli daha,değerli değildiler!(…olamazlar!)

Bu şuna örnektir ki,yağmurun yeşerttiği

Ekinle mutlu olur,sonra bir bakarsın ki,

Sararır,kurur,toprak olur o yeşillikler,

Hiçbir işe yaramaz hale geliverirler!(…gelivermişler!)

Gelecek sonsuz yaşam içinde ya şiddetli

Bir azap vardır,ya da bir mağfiret Rahman’dan.

Onlara aldanmayan,kapılmayan,tapmayan,

İnanmış,özgürleşmiş,aklı selim benlikler

İçin hazırlanmıştır En Cömert tarafından

Dünyada bulunmayan sonsuz nimetler,rıdvan.

Öyleyse yol yakınken,fırsat elden gitmeden(Ne var ki…)

Rahman’a yönelenler,takvaya bürünenler,

En Büyük Armağan’ı bekler,umabilirler.

Ödüllerin ödülü O’nun hoşnutluğudur,

Bir insan/kul için en muhteşem zafer budur.

Dünyada/ahirette onurdur,mutluluktur. (…özgürlük…)

***

12-14 C.Evvel 1442//27-29 Aralık 2020

________________________________________________________

(*): HADİD(57/20),MUHAMMED (47/36)

(*): NECM (53/60-61)

 

GALİPLER &MAĞLUPLAR

 

Var olduğundan beri acunda insanoğlu,

Barıştan çok-nedense-savaştan yana oldu

RAHMAN’dan çok İfrit’in cephesinde yer aldı!

Savaşarak mı elde edeceğini sandı

Ya da-belki-gücünü kanıtlayacağını!

Hep yanıldığı halde sürdürdü inadını!

Yenince mutlu oldu,yenilince kudurdu!

Daha çok zarar verdi kendine,çevresine!

Bu akılsızlığını sürdürüyor bugün de!

Bir sınır tanımıyor egosunu tatminde!

O kadar ki,RAHMAN’la aşık atmaya bile

Kalkışıyor nefsinin sinsi dürtülerine

Kapılarak oyunlar düzenliyor aklınca!

Durmadan övündüğü süper yarım aklıyla!

Egosunu aklının önüne geçirenler

Barıştan yana değil,savaştan yanadırlar!

Devlet adamlarının(!) başarı ölçüleri

Büyüklükleri(!),yıkmış,söndürmüş oldukları

Ocaklarla,canlarla,tatlı yalanlarına

İnanan kitlelerin sayısıyla ölçülür!

Aklı tutulmuşların ölçüsü bu ölçüdür!

Kolay değil bu işler oysa sanıldığınca!

Bakın ne diyor ALİM Kitablar Anası’nda;

“O sapkın yalancılar,bahtsız üstü bahtsızlar (*)

(İnkarda,nankörlükte direnen umutsuzlar.)

Tek ALLAH’ın yolundan-kardeşlikten,barıştan,

Adaletten,sevgiden,onurlu yaşamaktan…-

Çevirip insanları-zayıf inançlıları-

Alıkoyanlar var ya,mahrum edenler var ya,

(Gösteriş olsun diye dünyada bir çıkara

Dayalı yaptıkları bütün iyilikleri)

ALLAH tümüyle boşa çıkarır kuşkusuz ki

Yargılama Günü’nde-En Yüce Mahkeme’de.”

(İyiliğin gizlisi,gösterişsiz olanı

Makbuldür,değerlidir,önemli,geçerlidir

Yüce ALLAH Katında,Ululuk Makamında.

Böyle iyiliklere ancak ödül verilir.

En güzel,en değerli,en büyük ödülleri

Sadece ALLAH verir,O en zengin,cömerttir.)

“Şüphesiz ki ALLAH’a ve Rasül’üne karşı (**)

Düşman olanlar var ya,ortaya koydukları

Sınırların dışında başka sınır koymaya

(Meydan okuyanlarla,kafa tutanlar var ya

Zavallılıklarına bakmadan küstahlıkla!)

Onlar en aşağılık,en değersiz,en alçak

Benliklerine tutsak,utançla kıvranacak

En onursuz,en sefil kimseler arasında

Yer alacaklardır artık dünyada/ahirette!”

ALLAH şöyle diledi;”Ben galip geleceğim,

Ben ve peygamberlerim mutlaka üstün,yengin

Geleceğiz biz!”diye,zamanı geldiğinde,

Yazmıştır and olsun ki!ALLAH hiç kuşkusuz ki

Galiptir,çok üstündür,güçlüdür,yenilmezdir.

(Tarifsiz güç sahibi,mutlak üstün ve yüce

Olandır şüphe yok ki,önüne geçilmezdir.)

Tek Ölümsüz ALLAH’a ve Ahiret Günü’ne

İnanan bir kitlenin,onların babaları,

Hısım/akrabaları-kardeş ve çocukları-

Veyahut soydaşları,yakın arkadaşları

Olsa bile isterse,ALLAH’a,Rasül’üne

Karşı gelenler ile,düşmanlık edenlerle,

Meydan okuyanlarla,karşı(t) kanun koymaya

Kalkışan kimselerle,bahtsız nasipsizlerle(...akılsız bencillerle)

Yürekten bir ilişki,dostluk kurduklarını

And olsun göremezsin,tanıklık edemezsin!

(İşte böyle olmalı has Müslüman dediğin.)

Ulu ALLAH onların kalplerine imanı

Nakşetmiş ve Katından manevi bir güç ile

-Bir ruh-ile onları desteklemiştir işte!

(İndirdiği manevi nimetle,inayetle.)

Onları içlerinde ebedi kalıcılar

Olarak altlarından sonsuz nehirler akan

Cennetlerine alır keremiyle,lutfuyla.

ALLAH onlardan hoşnut,onlar ALLAH’tan razı

Olmuş bir halde işte bu baht üstü bahtlılar

ALLAH taraftarları-erleri,orduları-

Olanlardır yenilmez ALLAH’ın cephesinde.

Dikkat edin,ALLAH’ın safında yer alanlar,

Felaha erenlerin ta kendileridirler!

Hep üstün gelenler de dünyada/ahirette,

Büyük bir başarıya ulaşan mutlular da!

(Gördünüz mü kim mağlup,kim galip sayılırmış,

Rahman’dan rol çalmaya kalkan komik aktörler?

Kahhar’ın erişilmez kudreti karşısında

Galip gelmek nasılmış,mağlup olmak nasılmış!

“Durmadan fena işler,kötülük tuzakları (***)

Düzenleyip kuranlar,entrikaya dayalı

Gizli,açık suçları,günahları,planları

Yapanlar,işleyenler Rabb’in kendilerini

Yere batırmasından-batırmayacağından-(-geçirmeyeceğinden-)

Ya da kendilerine bilemeyecekleri

Bir yerden azabının-acının,ızdırabın-

Hak edilen cezanın-ve başarısızlığın-

Ulaşmayacağından-dokunmayacağından-(-bulaşmayacağından-)

-Ulaşıvermesinden,erişivermesinden-

Emniyette midirler,bundan emin midirler?

Ya da o inançsızlar dönüp dolaşırlarken,

-Günlük telaş içinde pervasız gezinirken-

Rabbin kendilerini tutamayacağından,

Durdurmayacağından,kuşatmayacağından,

(Asla savuşturmaya güç yetirilemeyen

Bir belanın onları enseleme(me)sinden!)

Güvende mi oldular?Kuşkusuz olamazlar

Onlar buna engel de sınırlı güçleriyle.

Onlar Ulu ALLAH’ı aciz bırakacak da,

Atlatabilecek de değillerdir elbette!

Yeryüzünde,göklerde-geçmişte,gelecekte-

Yoksa Yüce ALLAH’ın-Tek Ölümsüz İlah’ın-

Bir süreç içersinde endişeyle,korkuyla,

Her türlü afatlarla,çözülme,çürümeyle

Tüketerek usulca yakalayacağından,

(Safha,safha ortadan kaldırmayacağından)

Entrikalarını alt,üst edemeyeceğinden

-Cezalandırmasından-etkisiz kılmasından-

Onlar emin midirler?Nasıl olabilirler,

Hangi güçle,bilgiyle,cesaretle,cüretle!

Siz iyi kullarsanız,hiç kuşkunuz Rabbiniz

İyidir,şefkatlidir ve pek merhametlidir.”

(Bundan olmasın asla en küçük endişeniz.)

“Şurası muhakkak ki-bunda hiç kuşku yok ki!-(****)

İman verip,inkarı-zifir karanlıkları-

(İman karşılığında küfrü satın alanlar)

Yeğleyenler,seçenler ALLAH’a hiçbir zarar

Veremezler and olsun,kulağa küpe olsun!

Onlar için elim bir azap vardır,bir bozgun!

(Bu acı ebedidir,işlemiş oldukları

Suçlar yüzünden onlar ateş yaranıdırlar.

Bunu hak etmişlerdir,yanlış yol seçmişlerdir.

ALLAH’ın adaleti yine gerçekleşmiştir.)

Hakkı inkar edenler-kibirliler,benciller-

Sakın sanmasınlar ki,ümitlenmesinler ki,

Kendilerine süre-cezayı erteleme-

Vermemiz onlar için daha bir hayırlıdır.

Ancak günahlarını arttırmaları için

Bir fırsat veriyoruz,-her şeyi yazıyoruz-

(Tövbe etmelerini bekliyor,umuyoruz.)

Onlara alçaltıcı,acı bir azap vardır.

Bir ALLAH,mü’minleri-gülşen yüreklileri-

Ey inkarcılar,sizin şu an bulunduğunuz

Utanç verici,elim,yaşamış olduğunuz

Hayat tarzı üzere,durumda bırakacak,

Onları unutacak değildir hiç kuşkusuz.

Sonunda O,murdarı temizden ayıracak.

Bununla beraber Hak-Alim,Müteal,Hallak.-

Size gizli olanı bildirecek değildir.

Gaybı-gizli olanı-yalnız O bilir ancak.

Fakat elçilerinden ALLAH dilediğini

Ayırt eder,belirler,belirtir,görev verir.

Bazen birbirlerinden seçer dilediğini.

O halde Tek ALLAH’a-Rahman,Rahim Olan’a.-

Ve peygamberlerine-kutlu elçilerine-

(Hakikat bilgisini size bildirenlere)

İnanın,iman edin,kurtarın kendinizi

Dünyada,ahirette.Eğer iman edip de

Takva sahipleri de olursanız sizlere

Çok büyük ecir vardır,sonsuz bir hayat vardır.(…mutluluk…)

(Sorumluluk bilinci kuşanmış olursanız,

İşte o zaman sizi muazzam bir karşılık

Ödül kucaklar asla ayrılmaksızın artık!

And olsun mallarınız,egolarınız ile

Sınava tutulurken,incitileceksiniz

Sizden önce hakikat bilgisi verilenler

(Akıl tutulmasından muzdarip Kitap Ehli!)

Ve RAHMAN’ın yanında başka rab edinenler

-Müşrikler-tarafından,ne kadar sefihtirler!

Direnebilirseniz,korunabilirseniz,

(Ki,bunu ancak içten imanınız,azminiz

Sayesinde-kuşkusuz-başarabilirsiniz!)

Dünyada/ahirette en karlı alış,veriş

Yapan siz olursunuz,en mutlular,özgürler!

Size zarar vereyim derken kendilerine

Neler yaptıklarının farkında değildirler!

 

Sözlerin en güzeli,en doğrusu,gerçeği

İşte böyle söylüyor duysunlar,duymayanlar!

Çeki,düzen versinler artık kendilerine,

Geçmişte,gelecekte,dünyada/ahirette-

Yüzüne bakılmayan bahtsızlar olmasınlar!(*****)

________________________________________________________

(*): MUHAMED(47/1)

(**): MÜCADİLE (58/20-22)

(***): NAHL(16/45-47)

(****): AL-İ İMRAN(3/177-178,186)

(*****): AL-İ İMRAN(3/77)

 

UYANIKLAR &UYUYANLAR

 

İnsanlar uykudadır,ölünce uyanırlar.(*)

Uykuda olmasalar böyle mi davranırlar?

Onlardan bin beteri uyur gezenler de var!

Uyuyanlar kimlerdir,kimlerdir uyanıklar?

Gözleriyle görmeyen,kulakları duymayan,

En Büyük Hakikat’e uzak,kayıtsız,kalan,

Düşünmeyen,sevmeyen,bilmeyen,anlamayan,

Üretmeyen,hedefi,ideali olmayan,

Bencilliği,gururu kimselere brakmayan,

Kıskançlığı,riyayı,kini içselleştiren,

Yalanı,aldatmayı uyanıklıktan sayan,

Erdemli,özgür,insan gibi yaşamak varken,

Onursuz yaşamayı yeğleyen,kanıksayan,

Birisine uyanık demek yerinde midir?

İnsana yapılacak büyük bir haksızlıktır.

Uyanıklığı brakın ölü bile değildir!

Ölü/diri arası tuhaf bir yaratıktır!

(Ölmeyeceği için uyanması hayaldir,(…muhaldir!)

Gözünün açılması söz konusu değildir!)

Sözün özü:Uyanmak için ölmek gerekir.

Ölmeden önce ölmek sadıkların işidir!

***

18-19 C.Evvel 1442//02-03 Ocak 2021

____________________________________________________

(*): Hadis

 

YÜKSELENLER&ALÇALANLAR

 

Yüce Yaratıcı’nın yeryüzünde,evrende

Kurduğu,yönettiği kozmik düzen içinde

Sürekli yükselişler,sürekli alçalışlar,

Sonsuz iniş,çıkışlar,sonsuz dalgalanışlar

Hiç ara vermeksizin sonsuz yörüngelerde,

Her an,her an renkleri,şekilleri,sesleri,

Frekansları,çapları,yolları,hedefleri

Değişen,değiştikçe çoğalan yüzeylerde

Süre giden yaratma atomdan,novalara,

Ak,kara deliklerden,coşkun galaksilere…

Akıllara durgunluk veren mesafelerde

Sağlanan iletişim objeler arasında…

Her noktadan duyulan en cılız fısıltılar,

Karanlıklar içinden yükselen haykırışlar,

Kozmik organizmayı kuşatan hologramlar,

Hiç kaçırılmaksızın kayda geçen bilgiler

Birbirinden habersiz uzak,yakın komşular…

Evren içre evrenler,paraleller,antiler,

Olağanüstü güzel şeyler gören gezginler,

Kalıplarını kıran duygular,düşünceler…

Pozitif enerjiler,negatif enerjiler,

Esir denizlerinde durmayan med,cezirler…

Kaos gibi görünen mükemmellik içinde

Yerleri,zamanları dengeleyen dengeler…

Birbiriyle yarışan ışıklar,karanlıklar,

Genişleyen,durmadan genişleyen çeperler,

Çeperleri zorlayan sonsuz koordinatlar…

İlahi saltanatın,sanatın karşısında

Mest olan,çılgınlaşan,özgürleşen benlikler!

Kıyamlar,rukularla,sessiz hıçkırıklarla,

Bitmesi istenmeyen secdeler,dualarla

Evrensel senfoniye katılanlar coşkuyla!

Kozmik düzene uyum sağlayamayanların,

İlahi buruklara burun kıvıranların,

Kendini bir şey sanan,bir şey olmayanların,

Evrenle bağlarını koparan beyinlerin,

Ruhların,nabızların,kulakların,kalplerin,

En büyük haksızlığı kendine yapanların,

Söyleyecek bir sözü kalmış olmayanların,

Yaşadıkları derin utancın,pişmanlığın

Yüzlerine vurduğu zifir karanlıkların

Kuşattığı mühürlü canlar,başlar,yürekler!

Dünyada,ahirette insanlar arasında

Yükselenler de vardır,alçalanlar da vardır.

Evrensel armoniye uyanlar yükselirler,

Dünyada/ahirette mutlu,özgür olurlar,

Uymayanlar utancın gayyasına düşerler,

Dünyada,ahirette kaybedenler olurlar…

Evrenin bir ucundan,öte ucuna kadar

Yolculuklar yapsak da,başarılıyız diye

Kendimizle övünme,bencilce kibirlenme

Payı çıkarmamızın Rahman’ın Huzurunda

Hiçbir değeri yoktur.O izin vermedikçe,

Oynatamayız bir an parmağımızı bile!

O.bizden önce insan,sonra kul olmamızı,

Adaleti,sevgiyi,kardeşliği,barışı

Yücelterek her zaman ayakta tutmamızı,

İstiyor,dünyamızı yaşanır kılmamızı,

Koyduğu yasaları,sınırları aşmadan,

Egomuzu evrenin merkezine koymadan…

***

15-19 C.Evvel 1442//30 Aralık 2020-03 Ocak 2021

 

 

M U T A S Y O N (*)

Korona mutasyona uğradı diye,diye

Ortalığı ayağa kaldırıyorlar yine!

Zaten canından bezmiş,bezdirilmiş kitleler

Bu gidişle endişe,karamsarlık,panikle,

Daha derin bir korku moduna girecekler!

(Nasırsız ellerine kına yaksın mücrimler,

Aklı evvel geçinen karanlık beyinliler!)

Mutasyon bir değişim,sırf virüs için değil!

Uzun,kısa vadede her ruh,her beyin için

Geçerli bir olgudur,oluşumdur aslında!(…aslına bakılırsa!)

İşte,işte bu yüzden ruhen,fikren,bedenen

Eğer uğramamışsa pozitif mutasyona

İnsan kokuşmuşluğa,karanlığa,kaosa,

Çöküşe,çürüyüşe,giderek tükenişe

Doğru yol alacaktır negatif mutasyonla!

Nereye bastığının,nereye baktığının,

Nereye gittiğinin,nerde duracağının

Farkında olmadığı,başına gelenlerden

İbret/ders almadığı,uyanmadığı için…

Bu dertten kurtulması,pozitif mutasyona

Dönebilmesi,akıl,ruh,beden sağlığına

Kavuşabilmesinin en kalıcı,en etkin

Aşısı yitirdiği beşeri değerleri

-Adalet,sevgiyi,barışı,kardeşliği,

Tefekkürü,dostluğu,iç/dış dengelerini…-

Yeniden kazanmaya olanca inancıyla

Mümkündür hiç kuşkusuz çaba harcamasıyla!

Tefekkürden,mantıktan uzak brakıldığından,

Attığı her adımı uçurumlara çıkan,

Sosyal adaleti de hayatından çıkaran,

Yaptığı hatalardan bir türlü vaz geçmeyen,(…utanmayan/usanmayan)

Neoliberalizmin çirkin oyunlarıyla,

Neokapitalizmin sinsi tuzaklarıyla

Ve dijidal faşizmin acımasızlığıyla

Gözleri yıldırılan,evlere kapatılan

Varlığı örselenen yine aynı insanken,

Bağlanan elleriyle kazdığı kör kuyuya

Tepetaklak düşmesi işten bile değildir

Bu çarpık tutumunu sürdürmesi halinde!

“O-Rahman-Kendisine kulluk etmeyenlerin(**)

Ve O’na saygısızlık,nankörlük edenlerin,

Kendini bir şey sanan mağrur,kibirlilerin,

Sapkın egolarını ilah edinenlerin (***)

Yerine Kendisine kulluk edecek olan,

Sizden daha hayırlı,aklı selim,erdemli,

İyiliği öneren,kötülükten men eden,

Dengeli,özgüvenli,uslu,iyi niyetli

Topluluklar yaratır,bu O’na güç değildir.”

Nankörlüğü,gururu,kibri,zulmü,nefreti

Sevgi,hoşgörü,şefkat,erdem mutasyonuna

Uğramadığı süre,çok su döver havanda

Daha insan,bir adım bile ilerleyemez,

Yüzünü güldürecek güzel günler göremez

Zulümden merhamete,kaostan dinginliğe,

Arsızlıktan,hayaya,cahillikten bilgiye,

Karanlıktan ışığa,savaşlardan barışa,

Ölümden yaşamaya,uykudan uyanmaya

Mutasyon geçirmezse insan insanlaşamaz,

İnsanlık onuruna yeniden kavuşamaz,

(İnsanlık dışılıktan ne yapsa kurtulamaz!)

***

07-10 C.Evvel 1442//22-25 Aralık 2020

____________________________________________________

(*): Gizli akrostiş.

(**): İBRAHİM(14/19-20),HUD(11/57),ENBİYA(21/11),FATIR(35/16-17),

MEARİC(70(40-41) v.b.

(***): FURKAN(25/43),CASİYE(45/23)

 

 

GERÇEK Mİ,SANAL MI?

 

Gerçek bir dünyada mı yaşıyoruz,sanal mı?

Sanal bir dünya için kolları sıvayanlar

Bunu bilmiyorlar mı,yoksa biliyorlar mı?

Sanalın sanalını üretmek nasıl bir şey?!

Neyi amaçlıyorlar,neyi hedefliyorlar?

Ne kadardır planların başarı oranları?

Önlerine bir engel çıkmaz mı sanıyorlar?

Çıkabilecek olan aksaklıkları nasıl

Etkisizleştirecek,bertaraf edecekler,

Aşabilecekler mi,geçebilecekler mi?

Bunların hesabını herhalde yapmışlardır.

Ya evdeki hesaplar çarşıya uymayıp da,

Hesapta hiç olmayan şeyler karşılarına

Çıkarsa,kurdukları planlar alt,üst olursa,

Her zamanda,mekanda,her işte,her oluşta

Hesaba katılması gereken dışlanırsa,

Uçarı başlarına gelebilecekleri

Nasıl düşünmüyorlar,niçin anlamıyorlar?

Bir de kendilerini akıllı sanıyorlar!

Bir problem var bunların akıl sağlıklarında,

Davranış bozukluğu düşünce tarzlarında!

Olmayınca fazla bir duran karşılarında,

Artık gemi iyice azıya alıyorlar!

Bunlar sevgisiz,mutsuz,doyumsuz olduğundan,

Mutluluğu,sevgiyi,şefkati,kardeşliği

Ortadan kaldırmayı,dünyayı cehenneme

Çevirmek istiyorlar,benzetmek istiyorlar

İdeal saydıkları rezil dünyalarına!

Akıl hocalarının onlardan kalır yanı

Olmadığı ortaya koyduklarından belli!

Tağut’un veletleri Yeni Dünya Düzeni

Kurmak size mi kaldı,etiniz,budunuz ne?

Dolaşmaktan vaz geçin karanlık vadilerde!

Bir sıkımlık aklınız,yamuk bakışınızla

Suyun yolunu siz mi değiştireceksiniz,

Akışına yeni bir yön mü vereceksiniz?

Heyhat!Daha çok ekmek yemeniz gerekiyor!

Gerçi siz ekmek değil,havyar,badem yersiniz,

Su yerine şampanya,viski,cin içersiniz!

Onun için mi böyle cin çarpmış gibisiniz?

Ne olur,siz siz olun vaz geçin bu sevdadan!

Daha hayırlı,daha akıllıca işlere

El atın,el atın ki,adınız gelecekte

İyilerle anılsın onurlu insanlarla.

Sizin insan yerine koymadıklarınız da,

İçecek bir tas çorba,yudum su bulamıyor!

Büyük projeleriniz içinde onlar nerde?

(Zaten çoğunluk değil daha işin farkında!)

En Yüce İrade’nin önüne geçmek gibi,

Üstüne çıkmak gibi,etkisiz kılmak gibi

Akla zarar bir eylem yapma yiğitliğini(!)

Kimden alıyorsunuz,kime satıyorsunuz?

Bir kendinize gelin artık ne olursunuz!

İnsanlığın başına gelebilecek olan

Her türlü felaketin tetikleyeni değil,

Önleyicisi olun,budur sizden umulan!(…size yaraşan/beklenen!)

Yapmış olduklarınız yanınıza kar kalır

Sanıyorsanız eğer,akıl tutulmasına

Yakalanmışsınızdır,hastalanmışsınızdır,

Aldatılmışsınızdır,tutuklanmışsınızdır

İfrit’in yardakçısı egonuz tarafından!(Deccal’ın uşakları...)

Oturun uslu,uslu oturduğunuz yerde,

Çıkmaya çalışmayın çizmeden yukarıya,

Yalnız siz mi varsınız yeryüzünde,evrende?

“Yüce Allah’ın sana verdikleri içinde (*)

Bunca hazinelerden,zenginlikten,varlıktan

O’nun doğru yolunda harcayarak ahiret

Yurdunu iste,ara,ama bu dünyadan da

Nasibini unutma!Her an mücadele et

Kurmak için ikisi arasında (bir) denge(yi).

Cömert Rezzak’ın sana ihsan ettiği gibi

Sen de o insanlara-eli daralanlara-

Hayır yap,kol kanat ger,cömertçe iyilik et,

Bol,bol ihsanda bulun ihtiyaç fazlasından.

Bir de sakın ola ki,-aklında bulunsun ki-

Yeryüzünde kargaşa,bozgunculuk çıkarma,

Böyle şeylere sakın heveslenme,özenme

Sana verilmiş olan gücünü kullanırken.

Çünkü gerçekten Allah-tapılacak Tek İlah

-Kullarına sayısız ufuklar açan Fettah.-(…kapılar…)

Bozguncuları sevmez,fesat çıkaranları,

(Fitne peşinden koşan yarasa ruhluları!)

Bazen bilerek,bazen bilmeden,istemeden

Barış için gerekli evrensel dengeleri

Bozan bağımlıları,ucuz kahramanları,

Çarpık niyetlileri,dengesiz benlikleri!”

“Allah yaşam gıdanız/rızkının konusunda (**)

Kimini,kiminizden üstün,varlıklı yaptı.

Üstün olan-tutulan-yaşam gıdalarını

Sorumlu oldukları,payları,rızıkları

Yetersiz olanlarla-varlıksız yoksullarla-

Paylaşmıyor,onları hor görüyor,dışlıyor!

Ben çalıştım,didindim,yeteneğim,çabamla

Kazandım diye,diye hatta egolarıyla

Eş koşarak Allah’a,Tek Ölümsüz İlah’a,

İnkar mı ediyorlar verilen nimetleri,

Rezzak’ın lütfettiği rahmeti,bereketi.

Nankörlük yarışına girmişler besbelli ki!

Oysa herkes eşittir Rahman’ın nazarında.”(…onlar…)

(Üstünlük takvadadır,parada,pulda değil,

Sevgide,merhamette,kibir,gururda değil!)

Sen de uy bu Çağrı’ya hayatını karartma,

Dünyada,ahirette kaybedenlerden olma!

Has mü’min ol(a)mayan Müslümanlar sizler de!

(Kuru inanmak yetmez yaşamanız gerekir!)

***

30 R.Ahir-08 C.Evvel 1442//15-23 Aralık 2020

______________________________________________________________

(*): KASAS (28/77)

(**): NAHL (16/71)

 

T E F R İ K A

 

Din anlayışlarını parça,parça edip de(*)

Hizipler,cemaatler oluşturanlar var ya,

Ey Rasül’üm-Allah’ı birleyen muvahhidler-

Hiçbir işin(iz)olmaz senin/sizin onlarla!

Onların işi ancak kalsa,kalsa Allah’a

Kalmıştır ki,-zamanı geldiğinde-onlara

Bildirecektir yapmış,yapmakta oldukları

Şeylerin içyüzünü Büyük Yargılama’da!(…Sorgulama’da!)

Din’e,kendilerine verdikleri zararı

O Gün göreceklerdir gözleri açılınca!

Ancak iş,işten geçmiş olacaktır şüphesiz.

Övünüp durmaktadır her hizip kendisiyle!(**)

Bunlar kendilerinden başka herkesi dinsiz,

İmansız,cehennemlik,kafir sayıyorlar ya,

Korkunç günahlarını fark edemiyorlar mı?

Gırtlaklarına kadar şirke batmışlar oysa!

Canına okuyorlar ayrımcılıklarıyla

Birliğin,kardeşliğin,kul olmanın Vahid’e! (***)

Tağutun ekmeğine yağ/bal sürmüyorlar mı?

Dipsiz uçurumlara doğru koşmuyorlar mı,

Kendi kendilerini sorgulamıyorlar mı?

***

30 C.Ahir 1442//15 Aralık 2020

_______________________________________________________

(*): EN’AM (6/159)

(**): RUM(30/32)

(***): VAHİD.(ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Bir/Tek,Eşsiz,

benzersiz Tek.Mutlak ve (nitelik/nicelik bakımından)sonsuz(luk)

ötesi Bir.

 

 

TİYATRO VE OYUNCULAR

 

Yeryüzü bir tiyatro,senaristler yazıyor

Her türlü senaryoyu,oyuncular oynuyor!

Salon hıncahınç dolmuş,perdeler açılıyor…

Kuliste birbirinden pek farkları olmayan

Oyuncular sahnede bir,bir boy gösteriyor,

Verilen rollerini ustalıkla oynuyor!

Seyirciler ilk andan itibaren başlayan

Merakla,heyecanla onları seyrediyor!

Kimisi alkışlıyor,kimisi düşünüyor,

Kimisi uyukluyor,kimi sohbet ediyor,

Kimi nohut,çekirdek,fındık,fıstık,leblebi

Bazısı patlamamış darı tıkırdatıyor!

Adap,erkan bilmeden,bir kural tanımadan

Kimi elinde kalem bir şeyler karalıyor…

Kimi kıs,kıs gülüyor,kimisi somurtuyor,

Kimisi esniyordu,kimi kaşınıyordu!

Perdeler indiğinde alkış tufanı koptu!

Bu alkışlar acaba ne anlam taşıyordu?

Oyun hiç beklenmedik bir şekilde bitiyor,

Şaşkınlık,merak,neşe öfkeye dönüyordu!

Birkaç kişi dışında herkes yanılıyordu!

Bir köşede bir çocuk yüzü avuçlarında

Saçları darmadağın gözyaşı döküyordu!

Bu hengame içinde onu gören yok muydu?

Boşalan koltukların rengi,kokusu,şekli

Değişiyor,bir başka hale bürünüyordu!

Kulisi hiç sormayın,aynı şey onların da

-Büyük oyuncuların(!) başına geliyordu!

***

27-28 R.Ahir 1442//13-14 Aralık 2020

 

İNSANLAR UYANIN!

 

İnsanların yaptığı her şeyin sonucunu (*)

-MUKTEDİR’in nelere muktedir olduğunu-(**)

Elçisi’yle ne kadar haklı olduklarını,

Görecekleri “an”ın süreci yaklaşmıştır.

Onlar ise karanlık kozaları içinde

Yaklaşan “hadise”ye aldırmaz bir haldeler!

Rablerinden gelen her uyarıyı alaya,

Alarak dinliyorlar,ciddiye almıyorlar!

Dengesiz akılları,bağnazca fikirleri

Oyunda oynaştalar,çılgınca eğlencede!

Gülüyor,kahkahalar,çığlıklar atıyorlar-

Ağlanacak acıklı,pespaye hallerine!

Eğlencelerini din,dinlerini eğlence (***)

Haline getirmişler,rab,ilah edinmişler

Çılgın nefislerini,putları,idolleri!

Rahman’ı unutmuşlar,O da kendilerini(****)

Unutturmuş onlara,insanlıktan çıkmışlar!

Şeytan’ın pabucunu çoktan dama atmışlar!

Sevgi,saygı,kardeşlik,barış,din,bağlarını

Koparmışlar,ksmişlerr,adeta çıldırmışlar!

Önlerine çıkan ne varsa yakıp yıkmışlar!

Bencillik,kin,gösteriş,gurur,kibir,övünme

Yarışına girmişler,tükenmiş,tüketmişler!

Yoksa o hastalıklı düşünce sahipleri (*****)

Gizlemiş oldukları şeytanca planlarını,

Derin nefretlerini,amansız kinlerini

ALLAH asla ortaya çıkar(a)mayacak mı

Sandılar zavallılar,o yamuk akıllılar,

Kendini bir şey sanan cüce megalomanlar?

Ey insanlar uyanın!Sözün En Güzeli’ne

İnsanı “insan” yapan derin öğütlerine

Kulak verin.kavuşmak istiyorsanız eğer

Özgürlüğe,erince dünyada ahirette…

***

26-29 C.Ahir 1442//11-14 Aralık 2020

_________________________________________________________

(*): ENBİYA(21/1-3)

(**): MUKTEDİR:(ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Mutlak iktidar

sahibi.Her iktidara boyun eğdiren.hiçbir iktidara boyun eğmeyen.

(***): EN’AM( 6/70)

(****): HAŞR(59/19)

(*****): MUHAMED(47/29)

 

 

TEKNOLOJİ VE İNSAN(LIK) (*)

 

İnsanoğlunun büyük bir başarısı olan

Teknoloji hayatı daha kolaylaştırmak,

Daha yüksek bir yaşam standardı sunmak için

Değil de,insanların sırtından nemalanmak,

Duygu sömürüsüyle gündem oluşturarak

Kullanıldığı zaman kese doldurmak için

Acımasız bir zalim haline gelebilir!

(Zulümden zevk almanı adı ne olabilir?

Zulmet mi,meskenet mi,kin,öfke mi,nefret mi?)

İnsan’ı doğal/yalın yaşam alanlarından

Koparan,sanal/yapay yaşam alanlarına

İterek fıtratını bozmakla ellerine

Ne geçecek,anlayan,bilen varsa söylesin!

(Bunlar istemiyor mu “insan” gibi yaşamak,

“İnsan” gibi yaşamak isteyeni yaşatmak?)

(Bir çınarın altında,okyanus kıyısında,

Bir pınarın başında,bir çavlanın altında,

Bir ekin tarlasından,bir dağın doruğundan

Gün batımına, ya da gün doğumuna dalmak,

Kuşların cıvıl,cıvıl öttüğü bir bahçede,

Bir ak atın sırtında ufukların ardına

Doğru koşturmak,uçmak özgürleşmiş bir ruhla,

Bir deniz kıyısında kavkılar toplamak mı,

Bir kumsalda yürümek,koşturmak yalın ayak,

Bir narı,bir elmayı,bir dutu,portakalı,

Bir ayvayı,inciri dalından koparmak mı,

Gönül penceresini güvercinlere açmak,

Özgürlük göklerinde şahinler uçurmak mı,(Mavera…)

Yüreğe,beyne huzur,mutluluk verir,yoksa

Çılgın festivallerde,çelik gökdelenlerde,

Futbol sahalarında,miting alanlarında,

Diskolarda,barlarda,kumar masalarında,

Loş kahvehanelerde,kat,kat AVM’lerde

Balo salonlarında,hıncahınç metrolarda

Yoğun otoban(lar)da,v.b ortamlarda

Bulunmak,yaşamak mı,hayatı bu sanmak mi?)

Akıllı(!) telefonlar,aşılar,uydularla,

Mezbahalardan beter laboratuarlarla

Sentetik insan gibi bir obje yaratmaya(!)

Soyunana aklı evvel,bencil küreselciler!

Şifa(!) dağıtanların tüplerini doldurmak

İçin çirkin düzenler,sahte pozitif testler

Tertipleyen paragöz,dünyaperest zalimler!

Rahman’la aşık atmak,boy ölçüşmeye kalkmak

Densizliğine düşen dengesizler,ifritler!

Allah’ı tedavülden(!) kaldırmak isteyenler!!!

(Bu iş nasıl olacak,kaldırın da görelim!

Güneşin,yerkürenin,ay’ın,gezegenlerin,

Ak,kara,deliklerin,boy,boy galaksilerin,

Yıldızların,evrenin yönünü değiştirin!

Geceleri gündüze,gündüzleri geceye,

Gurubları şafağa,şafakları guruba

Çevirin,akışını durdurun nehirlerin,

Değiştirin rengini göklerin,denizlerin,

İnsanı “insan” yapan ilahi cevherini,

Şeklini,kokusunu güllerin,nergislerin,

Su serpin mazlumların yanan yüreklerine!

İçinizi kemiren nefreti,kini,kibri

Dönüştürün sevgiye,barışa,kardeşliğe…)

İşte asıl başarı budur anlasanız a!

Artık farkına varın insan olduğunuzun,

Yerdeki,evrendeki Rahman’ın nezdindeki

Seçkin konumuzun,saygın onurunuzun..

Sizler onursuzluğu,zulmü yeğliyorsunuz,

Nasıl bu kadar aymaz olabiliyorsunuz?

Yaptık diye övünüp durduğunuz şeylerin

Tümünü bir anda yok edebilecek olan

Sonsuz kudret sahibi Kahhar’a boyun eğin!

(Furkan’ı Biz indirdik,koruyacak olan da(**)

Mahşer Günü’ne değin Biziz hiç kuşkusuz ki!

Ve aktaracak olan geleceğe taptaze…

Onu değiştirmeye,etkisizleştirmeye

Kalkanlar,yeltenenler ancak kendilerini

Aldatmış,inkar etmiş,tüketmiş olurlar ki,

Kursaklarında kalır dünyalık hevesleri!

Zindandan beter olur iki dünyaları da!

Dinleyin avanaklar ilahi uyarıyı!

Yeryüzünde/evrende-arasındakilerde-

Onun bir sayfasını,ayetini,harfini

Değiştirecek gücü,bilgisi,birikimi

Olan varsa göstersin,görelim kendisini!)

Sınırlı akılları,yetersiz güçleriyle

Bir kaş yapayım derken,bin bir göz çıkaranlar!

Ahlaksızlık,art niyet,akılsızlık,bağnazlık

Akılla,sağ duyuyla yer değiştiriyorsa,

Kendini bilmezlerden beklenir her şer artık!

Onları kurdukları tuzaklar kuşatacak,

Ne bir adım atacak,ne bir soluk alacak

Halleri kalmayacak,düşerek tepetaklak

Apışıp kalacaklar,bozulacak oyunlar

En güzel tuzak/oyun bozucu tarafından.

Olmayan akılları gidecek başlarından!

Ne çelik kasaları,ne süper(!) zekaları

İşe yaramayacak,derman olamayacak

Dertlerine dert katan dinmez kaprislerine!

(Geçici bir başarı elde edebilseler

Bile uzun vadede tökezleneceklerdir.)

Belki girişecekler her şeye yeni baştan,

Ancak kısır döngüden kurtulamayacaklar!

Başaramayacaklar,asla başaramazlar!

Bunlar mı getirecek insanlığın sonunu,

Bunlar mı yön verecek tarihe sözüm ona?

Hayır!Kimse kalkmasın paylaşmaya kozunu

Yerlerin ve göklerin-arasındakilerin-

Gözlerin,gönüllerin-zamanların,yerlerin-

Mutlak Malik’i olan,her işinde,hükmünde

Tam isabet kaydeden Hakimler Hakimi’yle.

O’nun belirlediği Son Saat geldiğinde,

Yerler,gökler başka bir hale büründüğünde,

Divan kurulduğunda,celse açıldığında,

Bunların hallerini görenler utanacak!

(Onların hesabına-Mü’minler kahrolacak!)

Onlar bildiklerini-belki de-okuyacak!

Belki hala gözleri açılmış olmayacak!

Ya da haşrolacaklar belki de kör olarak!(***)

Edepsizliklerinin,dengesizliklerinin

Ödülü(!) hiç solmayan alev güller olacak!

Yapmış olduklarının karşılığı olarak

Başka ne bekliyorlar,ne umuyorlardı ki!(****)

***

10-16 R.Ahir 1442//25 Kasım-01 Aralık 2020

________________________________________________________

(*): BEYAZ TV’nin HER AÇIDAN adlı proğramından.Katkılarımızla

(**): HİCR (15/9)

(***): TAHA (20/124)

(****): CASİYE(45/21-22)

KORKU VE PANİK!

 

Sevgili kardeşlerim,yeryüzü sakinleri!

Korkmayın,inanmayın,paniklemeyin sakın!

Varsıl küreselciler başta olmak üzere,

Onların sırtlarından nemalanmak isteyen

Fırsatçıların çirkin/sinsi düzenlerine,

Korkunç yalanlarına,iğrenç oyunlarına (Aldatmacalarına...)

Gelmeyin,doğruları dile getirenleri

Dinleyin,yalancılar güruhuna kanmayın!

Sağlık(!) adı altında,zorunlu aşılarla,

Yamuk akıllarıyla bizi kontrollerine

Almak isteyenlere direnelim birlikte,

Kötü niyetlerini yıkalım başlarına,

Onlara bu fırsatı,hazzı tattırmayalım!

(Kendi oyunlarına gelme ihtimali de

Gelmeyecek şey değil,belki de çok yakında!)

Kese doldurmak içim her şeyi yapar bunlar!

Aç kalmış sırtlanlardan bile doyumsuzdurlar!

Baş edemezsek eğer bir avuç şarlatanla,

Yazıklar olsun bize,ettiğimiz yemine!

Onların alçaklığı,açgözlülüğü varsa,

Bizim de onurumuz,korkusuzluğumuz var!

Yapacağımız tek şey göründükleri kadar

Yetenekli,akıllı,güçlü olduklarına

İnanmamak,el,ele vererek korkusuzca

Tavır koyabilmektir,stratej geliştirmektir,

Birbirimizi sevmek,inanmak,güvenmektir.

O zaman faşistlerle belki baş edebilir,

Doğduklarına bile pişman edebiliriz.

Yolumuzda güvenle ilerleyebiliriz.

Ecel ne bir an geri,ne bir an ileriye

Alınabilir,her şey/olay gibi onun da

Belirlenmiş sebebi,yeri,zamanı vardır.

Her işinde,hükmünde tam isabet kaydeden

Yerlerin ve göklerin Melik’i tarafından.

Kimsenin gücü yetmez bunu değiştirmeye,

Hem,korkunun ecele bir faydası var mıdır?

Yoksullar daha yoksul,varsıllar daha varsıl,

Oluyor uygulanan küresel oyunlarla!

İnanmayın,korkmayın,paniklemeyin sakın!

Her şeyi/her oluşu denetimi altında

Tutan Yüce Rahman’ın,En Kudretli Olan’ın

Hiçbir şey vuku bulmaz iradesi dışında.

O’na sığının,sonsuz saygı,güven besleyin!

O’nun her an sizinle birlikte,sizden yana

Olduğuna inanın,o zaman size kimse

Asla zarar veremez hayatınız boyunca.

İçiniz ferah olsun başaramayacaklar!

Ne kadar uğraşsalar,ne kadar çırpınsalar

Allah’ın iradesi üstüne çıkamazlar!

Mezarları olacak kazdıkları kuyular!

Doymaz kursaklarında kalacak hevesleri!

***

17-19 R.Ahir 1442//02-04 Aralık 2020

 

 

BURJUVAZİ

 

Bayanların,bayların eline su dökemez

Umurlarında bile olmayan ötekiler!

Rahatlarından asla fedakarlık edemez

Jakobenlik çalımı atarlar podyumlarda!

(…………..yarışı yaparlar boş kulvarda!)

Uzun emellerini gerçekleştirmek için

Var güçleriyle çaba harcarlar,didinirler!

Avurtları bir türlü dolmaz ne yapsalar da!(Avuçları...)

Zifir karanlıkları aydınlığa yeğlerler,

İhtiras ateşiyle yanarlar için,için…

***

11-16 R.Ahir 1442//26 Kasım-01 Aralık 2020

______________________________________________

(*): Akroştiş

 

 

ÖNCE ADALET

 

Ey siz iman edenler Bir Allah için hakkı(*)

En sağlam ölçülerle-inanma bilinciyle-

Ayakta tutan,iyi-adaletin timsali-

Adaletle şahitlik-adaletli şahitler-

Dürüst kimseler olun-doğruluktan haz duyun.-

Bir topluluğa karşı duyduğunuz kin sizi

Adil davranmamaya,bir haksızlık yapmaya ,

Adaletten sapmaya-yalancı tanıklığa-

İtmesin,götürmesin,adil hareket edin.

Hep adaletli olun,temeli sağlam tutun.

Bu,Allah korkusuna,takvaya daha fazla

Yakışan,yakın olan bir davranıştır,insan

İnanan,özgür ruhlu,kul olan herkes için.

(Allah’ın denetimi,güvenli gözetimi

Altına girmenin de en kestirme yoludur.

Sultan’ın buyruğudur,yasası,metodudur.

Tek Allah’a isyandan sakının,uzak durun.

-Takva üzere olun,günahlardan korunun,

Sorumluluğunuzun tam bilincinde olun.)

O yaptıklarınızı-her davranışınızı-

Hakkıyla bilmektedir,duymakta,görmektedir,

Değerlendirmektedir,kayda geçirmektedir.

Ey devlet adamları,hakkimler,hukukçular!

Devletleri yönetir,insanları yargılar,

Onlar hakkında karar verirken siz ne kadar

Doğru,adil,yerinde,tarafsızca kararlar

Verebiliyorsunuz,alabiliyorsunuz?

Kendinize ne kadar güven duyuyorsunuz,

Başkasına ne kadar güven veriyorsunuz?

Haksız yere,taraflı,kayırıcı kararlar

Verdiğinizde neler olur biliyorsunuz!

(Kendinize,ellere verdiğiniz zararlar…)

Daha ne kadar sürer bu çılgın tutumunuz?

Sizin duruşmanıza benzemeyen en yüce,

En Adil Duruşma’yı düşünmüyor musunuz?

***

09-12 R.Ahir 1442//24-27 Kasım 2020

_________________________________________________________

(*):Bir topluluğa-ya da bireye-karşı duyduğunuz kin ve nefret,sizi

ona/onlara karşı adil davranmaktan alıkoymasın.(MAİDE(5/8)

 

 

ALLAH’I UNUTMAK! (*)

 

Allah’ı unutmanın ne demek olduğunu

Ne zaman anlayacak şu nankör insanoğlu?

Hala mı anlamıyor,görmüyor,duymuyor mu?

Başına gelen bunca musibetin sebebi

Rabbinden,kendisinden uzaklaşmasındandır.

O’nu unutmasından savsaklamasındandır,

Şımarıklılığındandır,ahlaksızlığındandır,

Doyumsuzluğundandır,sorumsuzluğundandır,

İçtensizliğindendir,güvensizliğindendir,

Dengesizliğindendir,bilinçsizliğindendir,

Onursuzluğundandır,utanmazlığındandır,

Görgüsüzlüğündendir,bilgisizliğindendir,

Savurganlığındandır,saygısızlığındandır,

Düşüncesizliğinden,ukalalılığındandır,

Taşkınlıklarındadır,sapkınlıklarındandır

Rahman’ı rahmetini üzerinden çekmesi…

Yeryüzünde yaşanan ne kadar olumsuzluk,

Yıkım,acı,pişmanlık,onursuzluk,mutsuzluk

Getiren olay varsa,O’nu unutmaktandır,

Yüce buyruklarına kayıtsız kalmaktandır.

(Önemsenmemektendir,yüz/sırt çevirmektendir.)

Kavgayı,kıskançlığı,kini,nefreti,kibri,

Bencilliği,kaprisi,riyayı,gösterişi

Barışa,kardeşliğe,adalete,sevgiye,

Huzura,anlayışa,aşka yeğlemektendir.

Sakın ha,kendileri ölümsüz,Bir Allah’ı (**)

Unutmuş olduğundan,Allah’ın da onlara

-Kendi kendilerine-sapkın benliklerine-

Bizzat kendilerini unutturmuş olduğu

Bahtsız insanlar gibi olmayın köle ruhlu!

Onlar,yozan,sapıtan,ilahi sınırları

Aşarak yoldan çıkan,sorumsuzca davranan

Rabbinden uzaklaşan,bu yüzden kendinden de

Uzak kalan,aldanan,unutan,unutulan

(Hem O’na,hem kendine yabancılaşmış olan)

Kimselerdir yazık ki bomboş hayatlarında!

(Evet onlardır,onlar işte yoldan sapanlar,

Dünyada ahirette en zararlı çıkanlar.)

Rahman’dan uzak kalan zalim de olabilir,

Katil de olabilir,cani de olabilir,

En büyük haksızlığı kendine yapabilir.

Çünkü o,adaletten,barıştan,kardeşlikten,

Şefkatten,merhametten,sevgiden,iyilikten,

Tefekkürken,kendini bilmekten,faziletten

Mahrum/yetim kalmış,sırt/yüz çevirmiş demektir.

Onun kime,ne kadar hayrı dokunabilir?

Hiç kimse,”ben mutsuzum!”diye hayıflanmasın!

Allah’ı unutmanın,O’na kul olmamanın

Neye mal olduğunu artık görsün,anlasın,

Dünyada,ahirette,geçmişte,gelecekte

Utancı,mutsuzluğu,nedameti tatmasın!

***

10-12 R.Ahir 1442//25-27 Kasım 2020

____________________________________________________________

(*): Allah(CC)’ı unuttukları için Allah’ın da kendilerini kendilerine

unutturduğu insanlar gibi olmayın.

(**). (HAŞR(59/19)

 

 

TÜRKİYE VE YENİ DÜNYA DÜZENİ

 

“Yeni Dünya Düzeni” gündemden hiç düşmüyor!

Ağızlara pelesenk oldu bu tuhaf slogan!(Şom dillere...)

“Küreselciler” denen çok bilmişlere göre,

Bu onların işidir,onlardan başka kimse

Bu işin üstesinden gelemez,başaramaz!

Sokaklara dökülen kitleler ne yapıyor?

İçlerinden kaçı ne yaptığını biliyor?(…yaptığının farkında?)

Onları meydanlara çekenlerin niyeti

Birbirlerine karşı gövde gösterisinde

Bulunan şer güçlerin kışkırtmaları mıdır?

İnsanları kullanma konusunda ne kadar

Hünerli,başarılı,usta olduklarını

Birbirler’ne göstermek,kanıtlamak için mi

Yoksa düzenliyorlar bu çirkin oyunları?

Kin, gurur burgacında çırpınıp duruyorlar!

Yüzyıllardır bu korkunç yarış sürdürülüyor,

Olan yarım akıllı kitlelere oluyor!

(Komplo teorileri üreten komplocular,

Yeter!İnsanlar bıktı lafazanlığınızdan!)

Türkiye’siz Yeni Bir Dünya Düzeni olmaz!

Bunu kabullenmeyen ciddiye alınamaz!

Böyle düşünenlerle bir adım atılamaz...

Ankara’yı saf dışı bırakmak isteyenler

Boşuna çırpınmasın başaramayacaklar.

Kurulacak “düzen”de çok önemli bir görev

Üstlenecek günbegün etkinleşen Türkiye

İnancıyla,aklıyla,soyluluğu,aşkıyla…

Sanatta,siyasette,bilimde,bilgelikte

Barışta,kardeşlikte,güçlü ekonomide

Bizim kadar deneyim,birikim,söz sahibi

Olan kaç ulus vardır,kaç devlet gezegende?

Bütün girişimlerin,tahminlerin üstünde

Yüceler Yücesi’nin sonsuz iradesi var.

Hiçbir şey gerçekleşmez O’nun izni olmadan.(...izin vermiyorsa.)

Her şey O’nun gözetim,denetimi altında.

Ve bir hikmeti vardır müdahil olmuyorsa,

Müdahil olmuyormuş gibi görünüyorsa (…sanılıyorsa da)

Dahil olmadığı bir olay yoktur aslında.

(Zamanı gelmemiştir böyle gerekmektedir.)

O Alimler Alimi,Hakimler Hakimi’dir,

Her işinde,hükmünde tam isabet edendir.

O’nu göz ardı etmek en büyük aldanıştır,

O’ndan habersiz yaprak bile düşmez dalından.(*)

Onlar Mahşer Günü’ne,Büyük Hesap Günü’ne

Ertelenmektedirler,gözetlenmektedirler…

Ummadıkları anda,beklenmedik şekilde

Korkunç bir akıbetle,acılı bir sürprizle

Karşılaşacaklardır,çuvallayacaklardır!

Yaptıklarıyla er-geç kuşatılacaklardır.. (…O Gün…)

Utanacaklar mıdır,şaşıracaklar mıdır,

Yoksa hala uyanmış olmayacaklar mıdır?

Saçma inatlarını sürdürecekler midir?

Ateş’in konukları onlar mı olacaktır?

Rahman’ın verdiği söz yerine gelecektir.

***

03-06 R.Ahir 1442//18-21Kasım 2020

________________________________________________

(*): EN’AM (6/59)

 

S A Y G I N L I K !

 

Bir insan makam,mansıp,şöhret,varlık sahibi

Olduğundan gurura,kibre kapılıyorsa,

Bunların kendisinin güzel kazanımları

Olduğunu sanıyor,REZZAK’ı unutarak (*)

O’na olan borcunu ödemeye çalışmak

-Zekatla,sadakayla,infakla,paylaşımla-

Ve yürekten teşekkür etmek gerekiyorken,

Beylik,krallık,ağalık,liderlik taslıyorsa,

Başkalarından saygı/saygınlık bekliyorsa,

Bu yüzden kendisine saygı duyuluyorsa, (başkaları saygı duyuyorlarsa,)

Her iki tarafın da özgüven sorunları

Olduğu,tedaviye ihtiyaç duydukları

Kuşkusuzdur,tez elden görünsünler doktora!

(Bazen onlara bakan doktorlar da hastadır,

Onların tedavisi(!)hastalığı arttırır.

Onların tedaviye ihtiyaçları vardır.)

Bunlar şöhret,mal,mansıp tutkunu olduğundan (..tutkunudurlar ya,)

Kullanılabilirler şer güçler tarafından

Birer maşa olarak ömürleri boyunca,

Bir yana itilirler miadları dolunca!

Gerçek kimliklerini,maskesiz yüzlerini

Tanımadan,onlara güvenmek,saygı duymak

Gözlerde büyüterek,matah bir şey sayarak (hint kumaşı sanarak)

Peşlerinden koşturan alıklar da böylece

-Ki bu toplumların en acı yanılgısıdır,

Çok utanç vericidir,onur inciticidir.-

Şaşkınlıkla apışıp kalıverir ortada

Bomboş bakışlarıyla,düş kırıklıklarıyla...(...aldanmışlıklarıyla!)

Bir insan düşünceden,inançtan,merhametten

Yoksun olursa ondan her şer beklenebilir.

Onlar için iyilik-belki-enayiliktir.

Dünyada,ahirette onur,saygınlık,güven

Kazanmak isteyenler,onun,bunun peşinden

Değil Tek Mutlak olan,aldatmayan,kollayan,

Yüceler Yücesi’ne kulluk etsinler ancak!

Onur da,saygınlık da bütünüyle O’ndadır.(**)

En büyük onursuzluk olan kula kulluktan, (...kulluktur.)

Sinsi tuzaklar kuran nefsin tutsaklığından (...esaretinden)

Kurtulur,özgürlüğe kavuşurlar vesselam!(...o zaman.)

_______________________________________________________________

(*): REZZAK,(ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Her çeşit(maddi,

manevi)rızkı daima veren.Yarattığı rızıkları yaratıklarına her daim

dağıtan.

(**): NİSA(4/138-139),FATIR(35/10),MÜNAFİKUN(63/8)

 

 

İSTİKLAL MARŞI

 

Biz,bağımsızlığımız,özgürlüğümüz için

Gözümüzü kırpmadan,kılımız oynamadan

Canımızı verecek bir milletiz her zaman.

Bunu bilmeyen varsa,ya da görmezden gelen,

İSTİKLAL MARŞIMIZ’ı dinlesin,düşünmeden

Bilmeden,anlamadan,gücümüz ölçmeden(!)

Bize karşı tuzaklar,oyunlar düzenleyen

Tağutlar başlarına gelecek olanlardan (Şer güçler...)

Habersiz görünüyor yapacaklarımızdan,

İnsanlığa rol/model olduğumuz günlerden...

(Nasıl kurtulacaklar,nasıl sıyrılacaklar,

Sıyrılabilmek için,kurtulabilmek için

Ne yapacaklar,kimden güç,akıl alacaklar?)

Kendini bir şey sanan cüce megalomanlar,

Kıskançlık,gurur,fesat kumkuması bağnazlar!?)

İSTİKLAL MARŞIMIZ’ı söyleyelim birlikte

Haykıralım olanca coşkumuz,aşkımızla,

Ta içimizden kopan yurt,insan sevgisiyle

Çarpan,ürperen duru ruhumuzdan yükselen,

Zamanlar/yerler/çağlar/frekanslar üstü Ses’le.

Yürüyelim kararlı,sağlam,dev adımlarla

İnsanlığa önderlik,kılavuzluk yolunda,

Barış kardeşlik,huzur,sevgi ufuklarına,

Şımarmadan,gurura,kibire kapılmadan.

Kim,ne olduğumuzu görsün dostlar,düşmanlar...

Bizimle yürüyenler nefsini sultasından

Kurtulsun,mutluluğu özgürlüğü tatsınlar,

“İnsan” olmalarının onuruna varsınlar...

***

28-29 R.Evvel 1442//14-15 Kasım 2020

 

SONBAHARDA İLKBAHAR!

 

Sonbaharda ilkbahar,ilkyazı yaşıyoruz,

Çeşme’de oturmanın keyfini(!)sürüyoruz!

Kasırgalar,depremler,savaşlar,hastalıklar (...sağanaklar)

Yüzünden evlerinden,barklarından,canından

Olanları ne adar görüyor,duyuyoruz?

Kamplarda,çadırlarda,kontenyer konutlarda(!)

İnlerde,mağralarda,karanlık sokaklarda

Kalanların halini hiç düşünüyor muyuz?

Kaderlerine ortak olabiliyor muyuz?

Hiçbir şey yapamasak bile yürekten,candan

Onları bir duayla anabiliyor muyuz,

Yüceler Yücesi’nden yardım diliyor muyuz?

Ilık yatağımıza uzandığımız zaman

Onlar için gözyaşı dökebiliyor muyuz?

(Yatlarda,villalarda,plazalar,saraylarda

Yaşayanların sonu nedir biliyor muyuz?)

Başımıza gelenler yoksa bizim suçumuz

O’na,birbirimize,tüm insanlığa karşı

Sorumsuzluğumuzdan,yabancılaşmamızdan

Olmasın,bunu hiç mi hesaba katmıyoruz?

Her olayın ardında maddi oldu kadar,

Manevi nedenler de olduğunu göz ardı

Ediyoruz,duymazdan,görmezden geliyoruz!

Suçu-haşa-Allah’a atıp sıyrılıyoruz

İşin içinden kısa,yetersiz aklımızla!

O,asla zulmedici değildir kullarına.(*)

Biz kendi kendimize haksızlık ediyoruz,

İnsanlık onuruna,aklına,inancına

Yakışmayan eylemler sergilemiyor muyuz?

Her şeyi baştan savma,günübirlik yapınca,

Her işte aklımızı devreye sokmayınca

Onun faturasını çok ağır ödüyoruz!

Bunu niçin bir türlü kabullenemiyoruz?

***

02-03 R.Ahir 1442//17-18 Kasım 2020

_____________________________________________________

(*): ENFAL(8/51),HUD(11/101),KAF(50/29) v.b.

 

CHARLİE HEBDO (*)

 

Charlie Hebdo denilen haysiyetsizin teki(...akrep yürekli biri,)

Hazreti Muhammed’e,”alemlere rahmet”e (**)

ALLAH’ın beğendiği,seçtiği Elçisi’ne

Ruhumu alt,üst eden kinini,nefretini

(“LA İLAHE İLLALLAH” gerçeğinden habersiz,

İnsanlıktan,onurdan,terbiyeden nasipsiz...)

Evrenlerin en seçkin,en güzel,en değerli,

Hayatını İnsanlık sevgisine vakfetmiş,

En yiğit,en onurlu,en üstün kimliğine (***)

Bilinçsizce yapılan hakaretin suçlusu,

Duruşma’da Hakim’in başlayınca sorgusu

O Gün başına neler gelecek bilmiyor mu?

(....................nasıl bir cevap verecek biliyor mu?)

***

12-13 R.Evvel 1442//29-30 Ekim 2020

_______________________________________________________________

(*): Akrostiş

(**): ENBİYA (21/107)

(***): KALEM (68/4)

 

İNSANLIK SARSILIYOR! (*)

İnsanlık sarsılıyor manevi bir depremle!(...lerle!)

ALLAH’a gerektiği gibi inanmadığı

(Gerçekten inandığı gibi yaşamadığı)

Aradığı huzuru,mutluluğu,barışı

Bulabilmenin ancak O’na teslimiyetle

(Nasıl gerekiyorsa O’na öyle inanmak,

Yani kayıtsız ,şartsız sonsuz güven duyarak.)

Kulluktan geçtiğini bir türlü anlamayı(ya)

İstemediği için tüketiyor kendini (Yanaşmadığı...)

Bencillik,gurur,kibir,cehalet sarmalında!

Temeli “Rabbe iman!” olan hayat,kainat

Mimarisini sağlam temellere oturtmak,

İnsanlığı bu bina içersinde toplamak, (...çatı altında...)

Nereden geldiğini,nereye gittiğini,

Nerede olduğunu,nerede durduğunu,

“İnsan” olabilmenin yordamını,yolunu (...ne demek olduğunu,)

Rabbinin Katındaki kadrini,kıymetini,

Yeryüzündeki asıl,işini,görevini,

Eğlence,oyun,oynaş yeri olmadığını,

Anlayacağı dille,güzellikle anlatmak,

“Yaratılış”ın hedef,niyet ve gayesini,

Unuttuğu şeyleri-sarsarak-hatırlatmak...

Velhasıl,kendisine gelmesini Rabbine

Dönerek sorumluluk bilinciyle donatmak...

Ancak böyle mümkündür sarsıntıyı durdurmak,

(İçindeki)Fayları (kırılmadan)kontrol altına almak!

Ya da kırıldığında yapılması gerekli

İşleri,bilgileri öğretmek,uygula(t)mak!

***

11-12 R.Evvel 1442//28-29 Ekim 2020

_____________________________________________________

(*): ÖLÜMSÜZ GERÇEK (Mustafa YAZGAN) Sh:93 v.d.

Katkılarımızla.

 

MUHTEŞEM ZAFER!

 

Ne dünyanın en yüksek,en uzun köprüsünü,

Ne en hızlı trenini,en ağır gemisini

-Dev kruvaziyerleri-ve transatlantikleri-

Şilepleri,yatları,savaş gemilerini,

Ne en zarif,en güzel,en akıllı evini,

En şık,en pahalı,en frapan elbisesini

Konforlu uçağını,sağlam gökdelenini,

Ne kilometrelerce tüneller,otoyollar,

Nice haltlar işlenen dev laboratuarlar,

Bacalarından mdrmi püsküren fabrikalar,

İnşa etmek en büyük barajını,gölünü,

Ne dokuz saniyede kat etmek yüz metreyi,

Ne dünya şampiyonu olmak farklı dallarda,

Ne nükleer santraller,ne lazer bombaları,

Ne gizemli şatolar,ne başkan sarayları,

En gelişmiş tankları,uçakları,topları,

Ülkeleri,kentleri yerle bir edebilen

Nötron,atom,hidrojen,nükleer bombaları...

Ne en zorlu savaştan kesin zaferle çıkmak,

Ne sınırsız bir servet,soy,sop sahibi olmak,

Ne büyük başarılar elde etmek,ünlenmek,

Ne dünyanın en zeki,akıllı,yetenekli

İnsanı,sanatçısı,devlet adamı olmak,

En uzak yıldızlara geziler düzenlemek,

Ne altın,elmas,petrol,uranyum,bor üretmek,

Ne uzayda kurulan kolonilere göçmek,

Ne insanlardan farksız(!) androitler düşünmek,

Ne bilmek kaç kıratlık elması satın almak,

Ne cafcaflı sözlerle safdilleri kandırmak,

Ne zavallı,çaresiz insanları sömürmek,

Ne zamanda yolculuk serüvenine kalkmak,

Ne topraktan bire bin ürün devşirebilmek,

İnsan’ın yitirdiği beşeri değerleri (...moral değerlerini)

-Adaleti,sevgiyi,barışı,kardeşliği,

Şefkati,merhameti,dostluğu,düşünmeyi,

Dirliği,düzenliği,huzuru,güvenceyi...-

Geri getiremiyor,kazandıramıyorsa,

Savaşlar,hastalıklar,suçlar azalmıyorsa,

Kopan bağlar yeniden bağlanamıyorlarsa,

Havanda su dövmekten başka bir şey olur mu

Bu muazzam(!) zaferler,başarılar ki,ruhu

Arka plana atmanın kaçınılmaz sonucu (...ürkütücü...)

İnsanın insanlıktan çıkmasıdır kuşkusuz!

Tutsaklığı özgürlük sanmasıdır ki,mutsuz

Olmasının en açık,seçik sebebi budur!

Kendini bir şey sanma,beğenme sendromuyla

Baş edemeyeceği illete tutulmuştur.

İşin garip tarafı,hak etmiş olduğunu

Sanmakta,böylelikle iyileşme umudu

Giderek azalmakta,ölümcül bir hedefe (...yankısız kanyonlara)

Doğru koşturmaktadır gözlerinde bandajla!

Bütün başarıları kendisiden sanmakta, (...bilmekte,)

Yüce Yaratıcı’ya nankörlük etmektedir.

(İnsanı “insan” yapan evrensel kriterleri

Elinizin tersiyle itebiliyorsanız,

Eblehlikten de öte bu haliniz tavrınız!

Nasıl bu kadar aymaz olabiliyorsunuz?

Maskeleri yırtıyor riyakarlıklarınız!

Her iki dünyanızı kanlı ellerinizle

Nasıl bu kadar alt,üst edebiliyorsunuz?

Doğrusu övülmeye değer bu başarınız!

Milyonlarca masuma kan kusturuyorsunuz,

Sonumuz nedir diye düşünmüyor musunuz?

İpliğiniz pazara çıktı diye mi yoksa,

Bu hırçınlıklarınız,çamur atmalarınız?

Rahman’ı gücendirmek nedir bilmiyorsunuz!

Allah’ı tedavülden(!) kaldıracakmışsınız!

Bir insanın Kahhar’ı karşısına alması ,(*)

Egosuna kanarak O’na karşı koyması, (...çıkması,kafa tutması,)

O’nunla bilgi,kudret yarışına kalkması,

Beğendiği,seçtiği Elçisi’ni kırması,

Akıl tutulmasıdır,çılgınlık,ahmaklıktır,

Rahman’la imzalanan ahdin bozulmasıdır.

Muhteşem(!)bir utançtır,zillettir,yenilgidir.

Burnumuzun dikine gideriz diyorsanız,

Müstekbirler,kalır mı Şeytan’dan bir yanınız?

Belki pabucunu ters giydirebilirsiniz!

Görünen,görünmeyen şeytanlar iş başında,

Yoksa siz de onlarla iş birlikçi misiniz?

(Böyle şeyler yapamaz gerçekten inananlar!)

Siz inanmasanız da,Arasat Meydanı’nda

Kurulacak Divan’da-En Adil Duruşma’da-

Yargılanacaksınız,sorgulanacaksınız!

Allah’a kul,Elçi’ye ümmet olmamışsanız,

Tavrınızı onlardan yana koymamışsanız,

Duruşma’da beraat edebilme şansınız

Ne kadar olabilir,sorguluyor musunuz?(...düşünüyor musunuz?)

Bir insan için “asıl muhteşem zafer” nedir?

“İnanan erkeklerle,inanan kadınları (**)

Ön ve sağ yönlerinden-duru yüreklerinden-

Yaptıkları hayırlı işlerinin nurları

Parıldayıp giderken,coşkuyla koşarlarken,

Gördüğün Gün onlara,-o mutlu insanlara:-

-Sırat’ın üzerinde-Bu Gün müjdeler size!

Altlarından ırmaklar,pınarlar,gümrah sular

Çağlayan,içlerinde-mevsimsiz bahçelerde-

Sonsuz kalacağınız,mutlu olacağınız

Cennetler işte!”denir,gerçekler bildirilir,

Apaçık gösterilir,sunulur,arz edilir.

İşte büyük kurtuluş-gerçeği buluş-budur.

Gerçek başarının da-evet-ta kendisidir.

Muhteşem bir zaferdir,zafer üstü zaferdir,

Zaferler zaferidir,yengiler yengisidir.

(Böyle bir zafer elde etmek isteyenlere)

Dünya büyük,çetin bir sınav,savaş yeridir.)

İşte Yüce Mevla’nı değer ölçüsü budur!

Bu muhteşem zaferin ecri de muhteşemdir.

Bu zaferin ödülü O’nun hoşnutluğudur.

O’nun hoşnutluğunu,rızasını kazanmak

Bir insan,bir kul için en büyük mutluluktur.

Dünyada,ahrette onurlar üstü onur...

Dünyanın,ahiretin muvahhid varisleri,

İnsanlığın umudu,kılavuzu olmaktır.

İster inanırsınız,ister inanmazsınız!

Eğer inanırsanız siz karlı çıkarsınız,

Eğer inanmazsanız,dareyn zarardasınız.

Hesap Günü gelince apışıp kalırsınız

Gözleriniz açılmış halde fal taşı gibi!

“Allah,sizlerden iman edip iyiliklere, (***)

Barışa,kardeşliğe,sevgiye,adalete

Yönelik davranışlar,çabalar,arayışlar,

İçine girenlere,kendilerinden önce

Gelen toplulukları sahip/hakim kıldığı

Gibi şu yeryüzünde-şu mavi gezegende-

-İnkarcı sapkınların-putperest müşriklerin-

Yerine,getirdiği-hükümranlık verdiği-

Gibi sonsuz gücüyle,yüce iradesiyle

Onları oraya-dünya coğrafyasına-

Varis kılacağını-hakim kılacağını-

Onlar için beğenip,razı olduğu Din’i

-Seçtiği dinlerini-yani İslamiyet’i

Yine kendilerine güç kaynağı yaparak,

Onların iyiliği,mutluluğu,dileği

İçin sarsılmaz,sağlam temele oturtarak,

Güzelce yerleştirip,tam koruyacağını (na)

Güvensiz,kargaşalı,korkulu,orantılı

Bir dönemin ardından mutlaka bir güvene

(Huzurlu,çalkantısız,huzurlu bir döneme)

Ulaştıracağını(na)kavuşturacağını (na)

-Korkuları güvene dönüştüreceğini (ne)

Vad etmiştir yeminle-şaşmaz adaletiyle-(Söz vermiştir...)

Çünkü onlar yalnızca kulluk ederek Bana,

Hiçbir şeyi eş,ortak koşmaz,kibirlenmezler.

Artık kim bundan sonra inkar ederse,işte

İşte onlar ilahi sınırı aşanların

Ve yoldan sapanların-küfre saplananların-

Ta kendileridirler,o benciller,münkirler!

(Haktan ayrılmışlardır,büyük günahkarlardır.)

Bilerek,bilmeyerek İslam’la uğraşanlar

Şunu bilmelidir ki,barışla,adaletle,

Sevgiyle,kardeşlikle,iyilik,güzellikle

Problemleri olanlar onlardır,işte onlar

Dünyada,ahirette perişan olacaklar!

Başka çıkış yolu yok,anlamıyor musunuz?

İdeolojilerim modası geldi,geçti!

Sizleri parmağında oynatıyor egonuz,

Bu yüzden kendiniz bir şey sanıyorsunuz!

Marazi bir tutkuyla peşinden koştuğunuz,

Allah’ın,Peygamber’in önüne koyduğunuz,

Toz kondurmadığınız,kul,köle olduğunuz (...müptela...)

İdoller ne verdiler/vermişler İnsanlığa

Kargaşadan,kaostan,boş vaatlerden başka?

Kula kulluk,bu sizin büyük handikapınız!

Büyük bir ihtimalle şirke bulaşmışsınız,

Affedilmesi mümkün olmayan bir günaha...

Bir türlü barışmıyor gönlünüzle,aklınız,

Karabasana dönmek üzere hayatınız...

Çepçevre kuşatacak sizi bağnazlığınız, (...yalnızlığınız,)

Göremeyeceksiniz,duyamayacaksınız

Barış’ın evren(ler)i sarsan haykırışını!

(Ne kadar yalnızsınız,ne kadar bahtsızsınız!)

O zaman da yaşamış sayılmayacaksınız!

***

05-11 R.Evvel 1442//22-28 Ekim 2020

_____________________________________________________________

(*): KAHHAR;ALLAH’ın kutlu isimlerinden.Daima yenen.Hiçbir

zaman ve şartta mağlup edilmesi mümkün olmayan.Hep boyun

eğdiren.Kendisine direnene haddini bildiren.

(**): HADİD( 57/12),MAİDE(5/119),ŞURA(42/22),TEVBE(9/72) v.b.

(***): NUR(24/55),KASAS(28/5)

 

UMUTSUZ AŞK!

 

Umutsuzluk,umutsuz aşk diye bir şey yoktur!

Umudun ışığı hep yanacağına göre, (...sönmeyeceği için,)

Umut yok olmadıkça,umutsuz aşk da yoktur!

Ayrılık çoğu zaman kavuşmaktan iyidir, (...evladır,)

Ruhu pişiricidir,hatta yücelticidir...

Yalnız aşk değil,ömrün bütün evrelerinde

Umut,umutsuzluktan öndedir,etkilidir,

Hedef belirleyici,moral yükselticidir,

Umutsuzluğa düşmek güçsüzlük,acizliktir,

Umudunu yitiren kendini yitirmiştir,

En büyük haksızlığı yapmıştır kendisine.

İçindeki ışığı söndürmüş,karartmıştır

Onu sonsuzluklara çıkaracak yolunu,(...başarılara götürecek...)

Hiç hesaba katmadan onurunu,sonunu,

Gözlerini yumarak koşmaya kalkışmıştır.

Daha ilk adımında ayağı takılınca

Önündeki tümseğe tökezlenivermiştir.

Kanayan ellerinden tutacak birisini

Boşuna beklemiştir,bitmiştir,tükenmiştir!

Ve ayağa kalkıp da gözlerini açınca,

Kör kuyunun dibinde bulmuştur kendisini!

Karşılıksız aşk yoktur,vuslata gerek yoktur!

Ayrılık,zaman,mekan gönüller arasında

Hiçbir önem taşımaz,özgürlük frekansında

Gönüller birliktedir,kır güller dermektedir

Zakkum bahçelerinden meleklerle birlikte.(...kanatsız meleklerle!

Hiçbir aman umutsuz olmayan,karşılıksız

Kalmayan aşkı tatmak isteyenler kayıtsız,(...eğer istiyorsanız,)

En Güzel Sevgili’ye bağlanmalıdır şartsız,

(Ölümsüz Sevgili’ye aşık olmalısınız.)

Gücünüz yetiyorsa,gözünüz kesiyorsa,

Dayanabilirseniz,kaldırabilirseniz,

O’nun lütfu da hoştur,kahrı da,acısı da!

O zaman gerçek aşkı öğrenebilirsiniz,

Yaşayabilirsiniz,ilahileşirsiniz,

Zakkum bahçelerinden gül derebilirsiniz!

Dünyayı elinizin tersiyle itebilir (Akılı...)

Gönül ufuklarına yürüyebilirsiniz.

Her şeyiniz feda edebileceğiniz

Uğrunda göz kırpmadan ölebileceğiniz,

“Aşk” sandığınız şeyden kurtulabilirsiniz,

Tutsaklık uykusundan uyanabilirsiniz,

Ve özgürleşebilir,dirilebilirsiniz,

Vuslat bukağısından kurtulabilirsiniz,

Hicran sarmaşığına sarılabilirsiniz...

Zaman doruklarından haykırabilirsiniz;

“Ben artık biliyorum aşk nedir,ne değildir!”

Aşkınızı alemle paylaşabilirsiniz!

Sevilenler,sevenler hala yaşıyorlarsa,

Aşkın ne olduğunu eğer bilmiyorlarsa,

Hala tensel hazlarla oyalanmıyorlarsa!(...oyalanıyorlarsa!)

***

23 R.Evvel-02 R.Ahir 1442//9-17 Kasım 2020

 

 

GERÇEKLER VE YALANLAR (*)

(Işıklar Ve Gölgeler)

 

Gerçekler gizleniyor deniyor,öyle değil!

Birey,toplum olarak bakmasını bilmezsek,

Yalanlar gerçek diye yutturulabilirler.

(İşin sosyo-politik yanını bir tarafa

Bırakacak olursak,çirkin yalanlarıyla)

Bizi peşleri sıra sürükleyebilirler,

Bizi kandırabilir,inandırabilirler,

Uzun emellerine,parlak vaadlerine

Gözlerini kırpmadan alet edebilirler,

Her iki dünyamızı zindana çevirirler

Yalanı yaşam tarzı haline getirenler!

Onlara bel bağlamak akıl karı değildir,

İpleriyle kuyuya inmek tam bir gaflettir.

Biz önce kendimize,dünyamıza,evrene

Bakmayı öğrenelim gönül gözlerimizle.

Her şey titreşimlerden,dalgalardan ibaret!

Evren olağanüstü bir düşünce,bir hikmet,

Ona her bakışımız hayretler üstü hayret.

Evren içre evrenler,paraleller,antiler,

Dürüm,dürüm dürülen,durmadan genişleyen,

Bilinen,bilinmeyen,görünen görünmeyen

Gizli,açık boyutlar,sonsuz koordinatlar,

Ebed içinde ezel,ezel içinde ebed,

Her an sonsuz renk,şekil değiştiren yüzeyler,

Dirilmeden ölenler,ölmeden dirilenler,

Gerçekleşen yalanlar,yalanlaşan gerçekler,

Melekleşen şeytanlar,şeytanlaşan melekler...

Birbirinin içinden geçiyorken esriyen

Galaksiler,yıldızlar,kara,beyaz delikler!

Hiçbir şey göründüğü,olduğu gibi değil

Yeryüzünde,evrende-arasındakilerde!-

“İnsanlar uykudadır,ölünce uyanırlar! (**)

Beden kafesinden çık,ölmeden önce öl ki,

Daha yeryüzündeyken göresin gerçekleri.

Ölüm bir son değildir,boyut değiştiriştir,

Masiva ikliminden maveraya geçiştir.

Hayat içinde ölüm,ölüm içinde hayat,

Vuslat içinde hicran,hicran içinde vuslat...

Zamanda zamansızlık,zamansızlıkta zaman,

Mekanda mekansızlık,mekansızlıkta mekan,

Tutsaklıkta özgürlük,özgürlükte tutsaklık,

Çokluk içinde Birlik,Birlik içinde çokluk,

Yokluk içinde varlık,varlık içinde yokluk...

Karanlık mı ışıkta,ışık mı karanlıkta,

Geçmiş mi gelecekte,gelecek mi geçmişte?

“Rabbim!Göster eşyanın hakikatini bana!”(***)

Dokunuyor,duyuyor,görüyormuşuz gibi,

Aslında görmüyoruz işitmiyoruz bir şey!

Birer hologram,sanal,birer görüntü her şey!

Uyuyormuşuz gibi,uyanıkmışız gibi,

Konuşuyor,susuyor,yürüyormuşuz gibi,

Yazıyor,düşünüyor,okuyormuşuz gibi,

Korkuyor,seviniyor,seviyormuşuz gibi...

Biz onların içinde yüzüyormuşuz gibi...

Renkler,sesler,kokular gerçek frekanslarıyla,

Gerçek boyutlarıyla-enfüsü/afakıyla-

Ahirette ortaya çıkacak kuşkusuz ki!

Gerçek kimliğimizde,düşüncelerimiz de,

Ömür boyu özlemle beklediklerimiz de!

O Gün için nasıl bir hazırlık yapıyoruz?

Ne kadar inanıyor,nerede duruyoruz?

***

04-10 R.Evvel 1442//21-27 Ekim 2020

_________________________________________________________

(*): BEYAZ TV’nin NE VAR NE YOK isimli proğramından.

Katkılarımızla.

(**): Hadis

(***): Hadis

 

G A Z E L

Kuruldu mey meclisi bir hazan akşamında,

Sakiler dört dönüyor rindlerin arasında...

 

Bakışlar buğulandı,nabızlar çılgınlaştı

Sohbet koyulaşanda,sağraklar boşalanda...

Anlatmak istiyordu herkes hikayesini,

Kimi övünme,kimi tevazu yarışında.

 

Kimi,benim sevgilim herkesinkinden güzel

Derken suskunluğunu vardı koruyanlar da.

 

Udinin mızrabından saçılan nağmelerle

Kendiden geçenlerin solgun dudaklarında

 

Anlaşılmayan,belli,belirsiz mırıltılar

Eriyordu mekanın soğuk duvarlarında!(...kasvetli havasında!)

 

Son söz alan mestane buruk bir tebessümle;

Sordu;”Canan’a candan vurgun kim aramızda?”

***

18-26 R.Evvel 1442//04-12 Kasım 2020

 

DÖRT MUM (*)

 

Yanıyordu sessizce dört mum loş bir odada.

Birinci mum;”Barışım ben!” dedi endişeyle,

Ancak kimse sürekli böyle yanık kalıp da

Çevreme ışık saçmam için yardım etmiyor!!

Savaşı,dalaşmayı bana tercih ediyor,

Tükenmek üzereyim!”diyerek sönüverdi!

İkinci mum;”Ben akıl ve bilimim!”diyorken,

Esefle ekliyordu;”Ama artık gerekli

Olduğuma-ne yazık-inanamıyorum ben!

İnsanlar karanlığı ışığa yeğliyorlar!

Kimsenin ihtiyacı kalmamış gibi bana.

Böyle yanık kalmamın kalmadı bir kıymeti!”(...önemi!” )

Diye,diye kahrından kavruldu,söndü gitti! (...sönüverdi!)

“Ben sevgiyim!”diyordu üçüncü mum esefle!(...hayretle!)

Ama çevreme ışık verecek hiçbir gücüm

Kalmadı,çok mutsuzum,umutsuzum,üzgünüm!

İnsanlar sevgiye de bir gerek görmüyorlar!

Sevgisizlik daha çok egemen ve yeğlenen!”(...bir şey oldu!)

İnce boynu büküldü,sarsıldı,sendeledi,

Cılızlaştı,nihayet sessizce sönüverdi!

Bir çocuk üç mumun da söndüğünü görünce,

Ağlamaya başladı o anda mutsuzlukla!

Dördüncü mum çocuğu yatıştırıcı sesi,

Ilık bakışlarıyla susturmayı denedi.

“Ağlama,korkma!”dedi,”Ben yandığım sürece

Diğer mumları benim sönmeyen alevimle

Yeniden yakabilir,tutuşturabilirsin,

Onlar da tekrar ışık saçar hale gelirler!

Çocuk,adım umuttur,sönmez ışığım benim!”

Çocuk,umut mumunu alıp diğerlerini

Tutuşturarak yaktı,yeniden aydınlandı

Kararmış olan oda umudun ışığıyla...

Yüreğinin her zaman aydınlık kalmasını (...olmasını)

İsteyen umudunu-ne olur-yitirmesin!

Onu gücendirmesin,kırmasın,küstürmesin,

Her iki dünyasını zindana çevirmesin!

***

23-25 R.Evvel 1442//09-11 Kasım 2020

__________________________________________________________

(*): Merhum B.Coşkun’un bir makalesinden

 

B A Y R A K

 

İçimde sonsuz bayrak dalgalanıp duruyor!

Kahraman şehidlerin al kanıyla boyanmış,

Özgürlük,bağımsızlık simgeleri ay-yıldız,

Üstün güzelliğine daha bir anlam katmış!

Gökyüzünün masmavi sonsuzlu altında

Çağlar’ı en onurlu,en soylu ulusu ki,

Her zaman muztazafı kollamış,arka çıkmış,

Haksızlıklara arşı haykırmış,hiç susmamış,

Adaleti,barışı,sevgiyi,kardeşliği

Acunun yedi iklim/kuşağına taşımış,

İyiliği önermiş,kötülükten caydırmış,

Bazen düşmanın bile saygısını kazanmış,

Şımarmamış,gurura,kibire kapılmamış,

Önderinin dosdoğru yolundan ayrılmamış (...Rehberinin...)

(O’ndan yüz çevirirsek,zalime meyledersek,(*)

Keser üzerimizden rahmetini giderek,

Bulunmaz O’ndan başka bir yardım da edecek...)

Bugün her zamankinden daha hınçla,öfkeyle

Kurdukları tuzaklar,oyunlar,düzenlerle

Varlığına musallat olan iç,dış yağılar,

Hakkından gelmek için çabalayıp duruyor! (Tarihten silmek.)

Bugün her zamankinden daha fazla birliğe,

Dostluğa,kardeşliğe o kadar muhtacız ki!

Hır,gürü,dalaşmayı,kısır çekişmeleri,

Düşmanın ekmeğine ballı yağ sürmeleri

Bırakmanın zamanı hala gelmeyecek mi?

Yeniden insanlığın onurunu kurtarmak,

Önderlik,kılavuzluk edelim istiyorsak,

Önümüzde duruyor nice güçler,fırsatlar.

Kullanmayı bilelim akıllıca yeter ki!

***

27-28 R.Evvel 1442//13-14 Kasım 2020

_____________________________________________________

(*): HUD (11/113)

 

 

TRUMP MI,BİDEN Mİ?

 

Birleşik Devletler’de-nasıl birleşiklerse!-

Başkanlık seçimleri sona ermek üzere!

(Birbirler’ni yiyorlar hele şu son günlerde!(Sözde yarışıyorlar...)

Doğrusu rollerini çok güzel oynuyorlar!)

Su gibi harcanıyor milyon,milyar dolarlar,

Birbirine giriyor,diş biliyor öfkeyle

Ustaca(!) kışkırtılan bağnaz kalabalıklar!

(Nasıl bu kadar silik,kimliksiz oluyorlar?)

Kişisel kaprisleri yüzünden kitleleri

Birbirine düşüren cüce megalomanlar,

Şımarıklık,kin,gurur,fesat fenomenleri,

Aferin budalası,gösteriş objeleri,

Bir kaş yapayım derken,bin bir göz çıkaranlar,

“Dünyaya çeki düzen verme” projeleriyle,

Barış,insan hakları,özgürlük,demokrasi

Ayaklarıyla nice cana kan kusturanlar (...zulmedenler,)

Kendini kartal,puma sanan topal ördekler,

Çarpık mantıklarıyla,kısa akıllarıyla

Dünyanın tek hakimi,kabadayılığına

Soyunan mütekebbir,şımarık talihsizler, (...zavallılar)

Koltuk,tac,taht uğruna ellerinden geleni

Artlarına koymayan muhterisler,zalimler (...tutsaklar,)

(Kaderini onlara bağlayan kimliksizler!)

Başkan olsa ne olur,sultan olsa ne yazar!

Yeryüzüne barışı,kardeşliği,sevgiyi

Onlar değil bilgeler,sanatçılar,bilginler. (...alimler,(

Yürekleri insanlık aşkıyla ürperenler,

Aklı selim,erdemli,kirlenmemiş benlikler,

Sevgide,iyilikte yarışan seçilmişler (...sevgiye,iyiliğe adanmış...)

Getirecek and olsun her çağ olduğu gibi....

Onlar yaptıklarıyla yüz yüze geldiğinde

Gerçeklerin ortaya serileceği Gün’de,

Ne yapacaklarını düşünsünler ilk önce!

***

21-24 R.Evvel 1442//07-10 Kasım 2020

 

 

BÜYÜK SIFIRLAMA

(The Great Reset) (*)

 

Kolları sıvamışlar bizim aklı evveller!

Dünyanın düzenini beğenmediklerinden(!)

Yeni Dünya Düzeni kurma özlemlerini,

(Üretmiş oldukları planları,projeleri!)

Her şeyi yeni baştan başla(t)ma düşlerini

Gerçekleştirmek için ellerinden geleni

Artlarına koymadan yarım akıllarıyla,

Olanca güçleriyle,tüm olanaklarıyla,

İşbirliği yaparak candan çabalıyorlar!

Efendim,buna “Büyük Sıfırlama” diyorlar!

Kaş yapayım derlerken göz çıkarmasınlar da,

Kendi kendilerini sıfırlamasınlar da,

Kurdukları düzenler geçmesin başlarına!

Yeryüzünü,evreni-arasındakileri-

Yöneten külli aklı bile,bile görmezden

Gelen küreselciler,hiç heveslenmesinler!

Her şeyi kontrolünde,denetimde tutan,

Gücü,mutlak bilgisi,aklı limitsiz olan

Hakimler Hakimi var megaloman cüceler!(...cüce megalomanlar!)

Neyin,ne zaman,nasıl gerçekleşeceğine

En yerinde kararı ancak O verebilir,

Sonsuz iradesiyle O uygulayabilir.

Sizin cesaretiniz,aklınız,gücünüz ne ?

Nasıl bu kadar aymaz olabiliyorsunuz?

Oturun paşa,paşa oturduğunuz yerde,

Çıkmaya kalkışmayın çizmeden yukarıya!

Muktedirler(!),iş işten geçmeden,yol yakınken

Tercihinizi yapın,bırakın boş düşleri!

Bir iş açacaksınız akılsız başınıza!

Övündüğümüz şeyler yitirdiklerinizdir,

Kibriniz,gururunuz tiksinti vericidir.

Hayırlarda yarışın,kötülüklerde değil,

Kuşkusuz sizin için bu çok daha iyidir.

Kulluğunuzu bilin,boyun eğin Kahhar’a(**)

Dünyanız,ahretiniz zindana döner yoksa!

***

13-14 R.Evvel 1442//30-31 Ekim 2020

_____________________________________________________________

(*): Küreselcilerin Covid-19 sonrası Yeni Dünya Düzeni için kullandıkları ifade.

(**); KAHHAR: ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Daima yenen.

Hiçbir zaman ve şartta mağlup edilmesi mümkün olmayan.Hep

boyun eğdiren.Kendisine diklenene haddini bi

 

 

ÖLÜMSÜZ GERÇEK

 

Tek Ölümsüz Gerçek var,ötesi lafü güzaf!

Sözün en güzelinin,hikmetin,adaletin

“Kün!”emrinin sahibi,evren(ler)in Melik’i(*),(**)

Merhameti,şefkati,ilmi limitsiz Rauf. (***)

O’nun yüceliğine,gücüne,bilgisine

Saygı duymayanların veyl olsun hallerine!

Kendini bir şey sanan,kasıldıkça kasılan,

Nankörlükte,kibirde nice destanlar(!) yazan,

Cüzi insan aklının üretti fikirler

Ne kadar zavallıdır külli aklın yanında,

Tek Ölümsüz Gerçeğin ulaşılmaz Katı’nda.

Nefsinin oyuncağı,tutsağı olmuşsun da,

Farkına varmıyorsun,kabullenemiyorsun

Hadi bilmeyenleri hoş görmek şöyle dursun,

Hidayetleri için içten dua edelim.

ALLAH’a bile,bile ortak koşanlar için

Ne yapılabilir ki,gülüp geçmekten başka!

(Düşecekleri hali En Yüce Duruşma’da,

Bilince,düşününce haşyetle ürperince...)

Ey Ademoğlu!Korkunç bir gaflet burgacında (...aldanış...)

Çırpınıp duruyorsun,mutluyum sanıyorsun

(Sen ki gerçek mutluluk nedir biliyor musun?)

İdolleri RAHMAN’ın ,Peygamber’in önüne

Geçiriyor,onlara uyuyor,tapıyorsun!

İşte bu yüzden asla mutlu olamıyorsun!

Bu inadın yüzünden dünyanı/ahretini

Zifiri karanlığa çevirmiş oluyorsun,

En büyük haksızlığı kendine yapıyorsun!

Ey insan kardeşlerim!İşitmiyor musunuz,

CELİL’in evren(ler)i ürperten sözlerini?(****)

Akletmiyor musunuz,düşünmüyor musunuz,

Nasıl bu kadar mağrur olabiliyorsunuz,

Kendinizden bu kadar uzaklaşıyorsunuz?

RAHMAN’In rahmetinden mahrum kalıyorsunuz!

Yüce RAHMAN,ilahi düzeninden başka bir

Sistem kabul etmiyor,anlamıyor musunuz?

Bu nasıl bir inattır,nasıl bir eblehliktir,

Gurur,kibir,bağnazlık,kendini bilmezliktir? (...bencillik...)

Siz,hala aklı,gücü,bilgisi sınırlı bir

İnsanın/insanların/kulların ürettiği

İdeolojileri ALLAH’ın nizamından (...sisteminden)

Üstün tutuyorsunuz,ya da sanıyorsunuz!

O Ses’i duyanların,göremiyor musunuz

Uzanan ellerini,yaşarak gözlerini?

Gelin,koşun,yaklaşın kim olursanız olun,

Karamsarlığa küsün,mutsuzlar,umutsuzlar,

Size açılmış kollar,yürekler,kucaklar var!

İSLAM’ın yaşandığı,özümsendiği çağlar

İnsan’ın en görkemli,en uygar çağlarıydı. (...medeni...)

Özümsetebilirsek gerçek,doğru İSLAM’ı,

Çağımız insanına bütün boyutlarıyla,

İnandırabilirsek onları kendimize,

Örnek hayatımızla,güzel ahlakımızla,

Yerler/zamanlar üstü,temellerinin harcı

Akıl,barış,adalet,özgürlük,yüksek ahlak,

Bilim,sanat merhamet olan bir uygarlığı

(BARIŞ/BİLGİ/AYDINLIK/SEVGİ/ERİNÇ ÇAĞI’nı)

İnşa edebiliriz has insanlar olarak!

Soluğumuzu kesmek,susturabilmek için

Ellerinden geleni artlarına koymayan

Benciller,müstekbirler,zalimlerle,nankörler

Kanlı tırnaklarını kemirseler,yeseler

Bile öfkelerinden.çaresizliklerinden!

***

01-03 R.Evvel 1442//18-20 Ekim 2020

________________________________________________________

(*): Evren(ler,ALLAH(CC)’ın ”Kün!”(Ol!)emriyle yaratılmıştır.

(**): MELİK; ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Eşsiz yönetici. Mülkünde mutlak otorite sahibi.

(***): RAUF: ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Çok şefkatli, Şefkati sonsuz ve benzersiz olan.

(****): CELİL:ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Büyüklüğü ve

ululuğu pek yüce olan,Azamet ve ululuk sahibi olan.

 

F UT B O L

(M A Ç )

 

Biletler karaborsa olmuş ne fark eder ki,

Dev stadyumda bir koltuk bulabilsin yeter ki!

Ailesinin birkaç günlük nafakasını

Kılını oynatmadan yatırır bu merete!

Bulamazsa ayakta durmaya da razıdır...

Tribünler yere iğne atılsa düşmeyecek

Kadar hıncahınç dolu coşkun taraftarlarca!

Genç,yaşlı,çoluk,çocuk,er,dişi kıpır,kıpır...

Bu nasıl bir tutkudur,nasıl bir heyecandır!

Ellerinde flamalar,kıyafetler rengarenk,

Dillerinde sloganlar,marşlar,ahenksiz ahenk!

Maç başlama saati,yaklaştıkça coşku da

Dozunu arttırıyor,çığırından çıkıyor!

İlk hakemler sahaya-kontrol için-çıkıyor!

Bir kısmı alkışlıyor,kimisi küfrediyor!

(Daha ortada fol yok,yumurta yok oysa ki,

Önceki maçlardan mı bazı anıları var?)(...kuyruk acıları...)

İşte,işte takımlar olanca görkemleri,

Olanca çalımları,performansları ile,

Yerlerini alıyor,stadyumu selamlıyor!

İstiklal Marşı,saygı duruşunun ardından

Çekilen kura,santra,ilk vuruş yapılıyor!

Tribünler dalga,dalga bir şölen havasında!

Amigolar coşkuya renk,hava katıyorlar...

İlk gol kırmızılardan,beyazlar çıldırıyor! (...kanaryalardan/kartallar...)

Direkler arasından süzülen meşin küre

Onlara “nasıl bir şey” olarak görünüyor?

O anda ne oluyor,neler hissediliyor

Mümkün değil anlamak,izah etmek,anlatmak!

(Şu an yiyebilirler kırmızıları aklar!)

Hakemlere en güzel iltifatlar(!) yağıyor!

Beraberlik golünü attığı an beyazlar,

Tutuşmuş bir ormana dönüyor kırmızılar!

Ağlayan mı ararsın,bağıran,çağıran mı,

En okkalı,aynalı küfürler savuran mı!

İkinci gol aklardan,kırmızılar perişan!

Bütün çabalarına,ataklarına rağmen,

Beraberlik golünü atamıyor kızıllar!

Birbirine giriyor ateşli taraftarlar!

Tekme ,tokat,kaf,akol,yumruk gırla gidiyor...

(Ellerinde ne varsa onlar kullanılıyor!(...onu kullanıyorlar,)

Doğrusu bu alanda epey başarılılar!)

Hakemler de payını alıyor ziyafetten!

Bir hiç yüzünden ana/baba evlatlarına,

Arkadaşlar,hısımlar,komşular birbirine

Kırgın,küskün,öfkeli ayrılıyorlar stattan!

Ağaçların dalları eğiliyor utançtan,

Güvercinlerin kolu,kanadı kırılıyor,

Serçelerin gözleri yaşarıyor korkudan...

***

01-03 R.Evvel/1442//18-20 Ekim 2020

 

İNSANLARIN,MÜSLÜMANLARIN

İSLAM’LA SINAVI

 

İnsanlar,Müslümanlar İslam’la sınanıyor.

Bu en ciddi,en büyük,en anlamlı sınavdır.

İnsanların baskın bir çoğunluğu bilmiyor

Öyle başına buyruk”yaşıyorum”sanıyor!

Her insanın ömrünün bütün evrelerinde (...dönemlerinde)

Karşılaşmış,yaşamış olduğu neler varsa,

Onlardan sorgulanmak üzere Gün gelince

Arasat Meydanı’nda kurulacak Divan’da

Duruşmaya çıkacak,vekilsiz bir başına!

O sorulara cevap verebilmemiz için

Dersimizi çok iyi çalışmak zorundayız.

(Akıllı,uslu birer öğrenci olmalıyız.)

Tarih,fizik,coğrafya,cebir kimyadan önce

Bu ders metafiziktir,insanlıktır,erdemdir,

Kitaplar Anası’nın başat konularıdır.

Barıştır,adalettir,sevgidir,kardeşliktir,

Şefaattir,merhamettir,zarafettir,edeptir.

Tefekkürdür,sanattır,bilimdir,bilgeliktir,

Katıksız bir inançtır,içtenliktir,güvendir,

Allah’a,Peygamber’e sonsuz güven duymaktır,

Onurlu yaşamaktır,kula kul olmamaktır,

“İnsan” olma yolunda uğraşmak,didinmektir.

Yitirmiş olduğumuz beşeri değerleri

Tekrar kazanabilmek,yerine koymak için...

Karanlıklar içinde çırpınan inanlığı

Bizler kurtaracağız sevgili gençler,bizler,

İçimizi ürperten imanın aydınlığı

Olacak insanlığın yol azığı,ışığı...

***

02-03 R.Evvel 1442//19-20 Ekim 2020

 

ASKIDA EKMEK!

 

Siyasilerden bir zat bir proje başlatmış ki,

Doğrusu övülmeye,takdire şayan bir şey!

Proje “askıda ekmek” olarak sunuluyor.

Neymiş efendim ekmek alamayan yurttaşlar,

Yardım için askıya konulan ekmeklerden

Alabilsinler diye ihtiyaçları kadar.

(Ya da üç ekmek alan,hali,vakti yerinde

Bir yurttaş dört/beş ekmek bedeli ödeyerek...)

Unutulan,horlanan,günbegün yoksullaşan,

Halkın sesine kulak versinler bir ne olur!

Yoksul ama onurlu olan yurttaşlar buna

İtibar ederler mi,razı olurlar mı ki?

(Mesela bizim küçük mahalle marketinde (...bakkalında)

Uygulanan bir şey bu epey zamandan beri.

Yılda bilmem kaç milyon ekmek çöpe giderken,

Bu müsrif yurttaşlara yok mu durun diyecek?)

Hadi ekmek neyse de,akıl,ahlak,adalet,

Sevgi,saygı,nezaket,dostluk,kardeşlik,edep,

Pahalılık,özgürlük,işsizlik,güven,zamlar

Askıya asılmaya kalkışılsa ne olur?

Bir ülkede kimlere milyonlar sunulurken,

Yurttaşına bir ekmek bedelini çok gören(!)

Varsıl beyefendiler böyle diyeceğine

Artık bir son versinler gövde gösterisine,

Yurttaşının karnını doyursunlar ilk önce!

***

02-03 R.Evvel 1442//19-20 Ekim 2020

 

EY İNSAN FARKINDA MISIN?

 

İnsan,insan kardeşim!Sen ki,farkında mısın,

Kimsin,neyin nesisin,ak mısın,kara mısın,

Gurub mu şafak mısın,bahar mısın,kış mısın?

Peşinden koşturduğun şeylere bakar mısın!

Yakıştırıyor musun şanına,onuruna?

O ölümlü idoller ne kazandırır sana?

Sen yüce idealler peşinde koşmalısın!

Üç,beş değersiz obje değerli hayatına

Ne katabilir,soluk bir renk,bir koku belki!

Evrenin göz bebeği,yaratılış gayesi

Olduğunun farkında değilsen neredesin?

Allah,peygamber,vatan,insanlık sevgisiyle

Ürperen bir yüreğin olmalı,yanmalısın!

Açlar,mazlumlar için gözyaşı dökmelisin,

Onların üzerine kol,kanat germelisin,

Onlar için elinden geleni yapmalısın.

Yeryüzünde barışın,adaletin,sevginin,

Kardeşliği,erincin hakim olması için

Karşılık beklemeden çaba harcamalısın!

Düşünen,sorgulayan,üreten kimliğinle

Yüzyıl’a,Yüzyıllara rol/model olmalısın!

Yüreğinin anbean güçlenen aleviyle

Zifir karanlıklarda bir ışık yakmalısın

O zaman “insan”lığın doruğuna çıkarsın,

(Ancak o zaman “insan” olduğunu anlarsın!)

***

29-30 Safer 1442//17-18 Ekim 2020

GÖLGELER TEORİSİ(NAZARİYESİ) (*)

 

Maverada tecelli eden sonsuz gölgeler,

Oradan masivaya yansıyan görüntüler. (...figürler.)

Zahirin içindeki batın,mutlak hakikat

(Varlık içinde yokluk,yokluk içinde varlık.)

Batın içre yedi kat,zahir içre yedi kat.

Katmanlar arasında sonsuz geliş,gidişler...

Yedi nefis,yedi kat gökler,yedi kat toprak...

İlahileşmiş ruhlar,çift kutuplu benlikler,

Önlenmez alçalışlar,önlenmez yükselişler...

Işık içinde gölge,gölge içinde ışık,

Işık ile kavgalı,gölge ile barışık (...can,ciğer)

Benliklerin vardığı yer mutsuzluk,bağnazlık!

Kendisiyle yüzleşen gölgenin gizemleri,

İlkel niteliklerin yoğun çelişkileri!

Patlamayı bekleyen gizli potansiyeller,

Alt üst olan bilinçler,duygular,düşünceler...

Gölgenin pençesinde debelenen liderler(!),

Acunu cehenneme çeviren delilikler! (...çılgınlıklar!)

Birbirini yansıtan aynalarla çehreler!

Gölgelerin içinden çıkamayan ışıklar,

Işıkların içinden çıkamayan gölgeler,

Gölgeler gölgesinden kutulamayan canlar,

Işıklar ışığından püsküren galaksiler...

Negatifler içinde(n) haykıran pozitifler,

Pozitifler içinden fışkıran negatifler...

(İyilikler içinde gizlenen kötülükler,

Kötülükler içinde gizlenen iyilikler!)

Her an savaş halinde olan ışık,karanlık,

Bir görünen,bir yiten uzun,kısa gölgeler!

Gölgelerle örtülen öfkeler,bencillikler,

Kıskançlıklar,nefretler,zulümler,bağnazlıklar,

İç ve dış dengelerde ters,yüz,alt,üst oluşlar...

Bir türlü barışmayan,bir türlü savaşmayan

Gölgelerle gölgeler,ışıklarla ışıklar,

Işıklarla gölgeler,gölgelerle ışıklar!

Gölgelerin bağrından,ışıkların ruhundan

Çember,çember yükselen haykırışlar,çığlıklar!

***

29-30 Safer 1442//16-17 Ekim 2020

 

_________________________________________________________

(*):GÖLGELER TEORİSİ(NAZARİYESİ):Prof.Ali AVCI.

Katkılarımızla.

 

ÖNCEKİLER VE ŞİMDİKİLER

 

Öncekiler,sevecen,sıcak kanlı,sevimli (...cana yakın...)

Alçakgönüllü,cömert,samimi,güler yüzlü,

Ağırbaşlı,uyumlu,diğergam/özverili,

Aklıselim,duyarlı,soylu,ince fikirli,

Yardımsever,iyimser,tok gözlü,hoşgörülü,

Onurlu,dost canlısı,yiğit,sözünün eri,

RAHMAN’a,Peygamber’e,kendine,çevresine,

Yurduna,insanlığa karşı saygısı olan,

Sorumluluk bilinci kuşanmış can taşıyan,

Barışçıl,insan sever,akıllı,açık sözlü,

Dünya/ahret dengesi kurabilen,yaşayan

Merhametli,şefkatli,yufka yüreklilerdi(r)! (...nova...)

Velhasıl,insandılar,gerçek müslümandılar...

Şimdikiler,kibirli,bencil,asık suratlı

Kaba,saba,duyarsız,içinden pazarlıklı,

Doyumsuz,nobran,cahil,dünyaperest,sorumsuz,

Nekes,uyumsuz,korkak,kötümser,soğuk kanlı,

Dengesiz,hırçın,arsız,şımarık,bön,karamsar,

Merhametsiz,şefkatsiz,öfkeli,cin fikirli,

İlkesiz,patavatsız,yüreksiz,kaypak,sinsi,

Egosunun tutsağı,haz,hız,şehvet düşkünü (...kurbanı/manyağı,)

Hoşgörüsüz,aç gözlü,özgüvensiz,onursuz,

Barıştan çok savaştan,kaostan yana olan,

Arılarla değil de sineklerle yarışan(!),

Acımasız,kararsız,taş kafalı,dik başlı,

Bir türlü dünya/ahret dengesi kuramayan,

RAHMAN’a,Peygamber’e,kendine,çevresine,

Yurduna,insanlığa karşı sağır,konumsuz...(...vurdumduymaz...)

(Bunlar asla hakaret değil,acı gerçekler,

İsteyen kabul etmez,dileyen kabul eder...)

Velhasıl ne insanlar bunlar,ne Müslümanlar!

Her şeye rağmen yine İnsan’dan ümit kesmek,

Doğru değil,özlenen mutlu günler gelecek!

***

26-27 Safer 1442//13-14 Ekim 2020

 

KAYIP ÇOCUKLAR (a)

 

Baskın bir çoğunluğu İslam coğrafyasından

Dünyaları yıkılan,çalınan,karartılan,

Yeryüzünde kaybolan milyonlarca çocuk var!(b)

Kimi ana,babasız bırakılan,kimisi

Mülteci,bazıları ne oldukları belli

Olmayan yavruların başlarına gelenler

Diken,diken ediyor insanın tüylerini!

Yaşlanmamak-genç kalmak-için o sabilerin

Bedeninden alınan organik adrenalin (...doğal adrenalini)

(İşkence edilerek korkutulan çocuklar

Büyüklerden daha çok adrenalin salgılar!)

Onlara işkenceler ederek/korkutarak

Elde edilmiş olan,göz altında oluşan

Morlukları gideren,dozu elli bin dolar

Doğal adrenalini-ölmezlik(!) iksirini-

Kullanan,elit diye geçinen zalimlerin

Birdenbire çöküşü,dünyalık rezilliği

Ahirette sürecek bin bir beter olarak!

Labirentler,gizemli yer altı tünelleri

İçinde sergilenen arsızlık sahneleri!

Pedofili manyağı alçaklar,ahlaksızlar,

İçi geçmiş varsıllar,rahipler,kardinaller!

Kilisenin altından çıkan masum bedenler.(c)

Organ ticaretinin ahlaksız tacirleri!

Ne oldukları belli olmayan çocuklardan,

İdam mahkumlarından canlı,canlı alınan

Organlarla hayata tutunmayan çalışan

Kocamış varsılların iğrenç yaşantıları,

İnsanı insanlıktan çıkaran tutkuları!

Gizlenen,gizlemeye çalışılan gerçekler, (...dehşetler,)

Artık yüzlerde durmaz hale gelen maskeler!

“Yardım” adı altında zulmeden kuruluşlar,

Göstermelik törenler,gizlenen art niyetler,

Hayrı zulme çeviren vicdansızlar,kansızlar!

Çocukları kaçıran kullanan talancılar,(...kaltabanlar!)

Varsıl müşterilere(!) pazarlayan caniler,

Şeytan’a pabucunu ters giydiren densizler!

(Bunlar her şeyi yapar,bu hastalıklı ruhlar,

Servetlerine servet,ünlerine ün katmak,

Kendi(lerin)den söz ettirmek ,gündemde kalmak

Doymaz egolarını doyurabilmek için.

Biz yeryüzünü ıslah edicileriz derler,

Özgürlük,demokrasi,barış getirmek için(!)

Kentleri beldeleri yerle yeksan ederler,

Kaosun,anominin mühendisleridirler!)

Uygar(!) Batı’nın korkunç/vahşi cinayetleri,

Akla,hayale gelmez şeytani düzenleri,(...projeleri.,)

Başlarına geçecek Bir Gün hiç kuşkusuz ki!

Asimile edilen damızlık(!) genç olarak

Kullanılmak üzere büyütülen ergenler!

Bu en büyük ahmaklık,akılsızlık,bağnazlık,

Ulu RAHMAN’ın kozmik,yüce yasalarına

Karşı umursamazlık,saygısızlık,alçaklık

Kendi kendini inkar,som bir insan dışılık!

Küresel sermayenin vicdansız varsılları!

Egonuzu ilah,put edineceğinize (d)

ALLAH’a tapsaydınız,candan inansaydınız,

O’na kul olsaydınız,şimdi yaşadığınız

Boş hayattan sonsuz kez daha güzel,görkemli

Hayatın beklemekte olduğu bilinciyle

Bu korkunç günahları işlemeyecektiniz!

Eğlenceye,fitneye harcadıklarınızı

Açlara,çıplaklara harcamış olsaydınız,

Bunun karşılığını kat,kat göreceğiniz

Özgürlükler Yurdu’na varis olacaktınız.

(Nerede olursanız olun sizi bulacak (e)

Ölüm en büyük gerçek insanın hayatında.

O ki,kaçınılmaz son,her nefis tadacaktır.

MUMİT’in verdiği söz yerini bulacaktır.) (f)

İki parmağınızla iki gözünüzü de

Çıkardığınız için kör diriltileceksiniz. (g)

Haşrolunacaksınız,sorgulanacaksınız

Hakimler Hakimi’nin Yüce Mahkemesi’nde.

Fitil,fitil gelecek burnunuzdan vampirce

Yiyip,içtikleriniz,korkunç zulümleriniz!

 

Yeryüzü bundan daha acımasız karanlık (Dünyamız...)

Bir çağ yaşamış mıdır,siz karar verin artık!

Kali-Yuga Çağı’na mı giriyor insanlık?

***

20-23 Safer 1442//07-10 Ekim 2020

_______________________________________________________________

(a): BEYAZ TV’nin HER AÇIDAN adlı proğramından,Katkılarımızla.

(b): Yılda 1.200.000(Bir milyon iki yüz bin)

(c): Yapılan kazıda bir kilisenin altından 4000 çocuk cesedi çıkmıştır.

(d): FURKAN (25/43-44)

(e): ANKEBUT(29/57),AHZAB(33/16),CUMA(62/8) v.b.

(f): MÜMİT:ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Öldüren,can alan,

ölümü tattıran,hayatı ölüme dönüştüren.

(g): İSRA(17/72,49-51)

(h): KALİ-YUGA:Karanlık Çağ

 

GEÇMİŞ Mİ GELECEK Mİ?

 

Bireysel ve toplumsal ilerleme,gelişme,

Başarı elde etmek için ne yapmalıyız?

İlk yapılacak olan geçmişi “okumak”tır.

Geçmişi yanlış okur,doğru anlamazsanız,(...ders,ibret almazsanız,)

Ağlarına takılır gafil avlanırsanız,

Daha ilk adımınız sağlam basmadığından,(...tökezleneceğinden)

Sonra atacağınız adımlar hedefsizdir,

Varmak istediğiniz yer/zaman belirsizdir!

Özeleştiri yapmaz,serkeş benliğinizi

Kibirden,gösterişten uzak tutamazsanız,

Bugünü,geleceği inşa edemezsiniz!

“Her şeyi ben bilirim” moduna girerseniz,

Tefekkürden,hikmetten,bilgiden,bilgelikten,

Adaletten,barıştan,imandan,zarafetten (...liyakatten)

Aklı selimden,aşktan mahrum,nasipsizseniz,

Kaş yapayım derken göz çıkarabilirsiniz!

Ataları sayayım derken hatalarını,

Yolunuz üzerine çıkan duruşlarını

Görmezden gelirseniz,göz ardı ederseniz,

Sineye çekerseniz,siz de sürdürürseniz

Onların gizli,açık bazı yanlışlarını,

Geçmişin etkinliği geçmiş değerlerine

Saplanıp kalırsanız,atılım yapmazsanız,

Yaşadığınız yerin/zamanın şartlarını

Kullanmazsanız arpa boyu ilerlemeniz

Asla mümkün olamaz,uygarlık yarışında

Dereceye girmeniz,ipi göğüslemeniz!

Daha ilk adımlarda koştuğunuz kulvarda

Soluksuz kalırsınız,kalem bacaklarınız

Birbirine dolanır,yığılıverirsiniz!(...yere serilirsiniz!)

Ve baka kalırsınız,çipil bakışlarınız

Birer fal taşı olmuş halde arkalarından

Yarışa katılanlar geçerken yanınızdan!

***

19-23 Safer 1442//6-10 Ekim 2020

A Z E R B A Y C A N

 

Azerbaycan can,can Azerbaycan!

Zalimler musallat mı oldular yine sana?

Ermeni çeteleri tetikleyen,kışkırtan

Rahman’dan,merhametten,şefkatten mahrum olan

Barış,kardeşlik varken savaşmayı yeğleyen

Azerbaycan can,can Azerbaycan!

Yardakçılara karşı (öz)yurdunu savunurken (...korurken,)

Can yoldaşların senin yanındadır unutma!(...bilirsen!)

Azerbaycan can,can Azerbaycan!

Nice güzel günleri göreceğiz yakında.(...günlere yürüyoruz birlikte.)

İçin ferah tut sen,eğer inanıyorsan

Çalab yalnız bırakmaz,seninledir her zaman.

İncinen yüreğini O’na aç içtenlikle.

Narsistlerin sonuna tanık olacak dünya!

***

22-23 Safer 1442//09-10 Ekim 2020

 

YEMEN DRAMI!

 

Saba Melikesi’nin görkemli memleketi,

Bir zamanlar parmakla gösterilen beldesi,

Veysel Karani’mizin sevgisinin tanığı,

Kahvenin o dillere destan mutlu vatanı!

Bugün zalimin zulmü altında eziliyor,

Açlıktan kırılıyor,darmadağın oluyor!(...tarumar ediliyor!)

Hem bu zalimler kimler-Allah’ım!-dindaşları!

Bu nasıl bir nefrettir,bağnazlık,kindarlıktır?

Alıp,verilemeyen nedir bu yoksullardan,

Açlıktan,hastalıktan kırılan yavrulardan?

Belki de bilinmeyen suçları,günahları

Yüzünden başlarına musallat edilmiştir

Bu zalimler,bu zulüm olanca karanlığı,

Olanca ağırlığı,acımasızlığıyla!

Zamanı geldiğinde Arasat Meydanı’nda

Kurulacak Divan’da sorgu başladığında,

Her şey belli olacak akıyla,karasıyla,

Kim karlı,kim zararlı çıkacak bu dalaştan,

Kim yüzünün akıyla gülerek bu sınavdan...

***

___________________________________________

16-18 Safer 1442//03-05 Ekim 2020

 

İSLAM,TÜRKİYE VE GELECEK

 

İSLAM,süper bir sistem,çağlar üstü,evrensel...

Sevginin,adaletin,düşüncenin kaynağı,

“LA İLAHE İLLALLAH” sancağının otağı,

AHAD’ın insanlığı kurtaracak Mesaj’ı,

Mutsuzluğu erince çevirecek öğütler...

 

TÜRKİYE,şaha kalkmak üzere olan bir at,

Üzerine çağlardır yığılan yüklerinden,

Ruhuna kasvet veren kinlerden,fitnelerden

Kurtulmak,çağlar üstü silkinişte bulunmak (...atılımda)

İçin gerekli güce fazlasıyla sahipken,

Yolunun üzerine serilen dikenlerden

Ellerinin tersiyle kurtulabilecekken,(Ayağının...)

Varlığına kasteden karanlık/şer güçlerden (...odaklardan)

En alçakça,haince kurulan tuzaklardan (...yüzünden)

Gecikse de o büyük hedefe ulaşması,(...hedefine varması,)

(İnsanlığı daldığı düşten uyandırması,

Çırpındığı bataktan,burgaçtan kurtarması,

Tüm unuttuklarını bir,bir hatırlatması,

Yankısız kanyonlardan doruğa çıkarması...)

En sonunda ütopya(!) denilen,küçümsenen,

Lümpenlerin primitif çabalarına rağmen,

Evrensel bir başarı gerçeklemiş olacak!

Canları yananların acıları dinecek,

Alınacak mazlumun,ezilmişin duası,

Kurulacak yuvası,sarılacak yarası...

Öyle bir aydınlıkla aydınlanacak ki toprak, (vatan,)

Karanlıklar bir daha geri dönemeyecek!

***

13-14 Safer//30 Eylül-01 Ekim 2020

 

DENGELER

GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN

 

 

MÜTREF(LER) VE MELE(LER)

GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN

 

 

VİRÜS VE

GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN

 

 

AHLAK

GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN

 

2.MUTLULUK ÇAĞI

(ASR-I SAADET)

GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN

 

 

  T E F R İ K A

GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN

 

 

“BEYİTLER”LE ÇAĞIMIZ İNSAN(LIĞ)INI TEHDİT EDEN TEHLİKELER

GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN
  

 

    VARSILLARA ÇAĞRI !

GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN

            

 

SOSYAL ŞİİRLERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN