SATİRİK (ELEŞTİREL/MİZAHİ) ŞİİRLER
ÖZELEŞTİRİ DERKEN…
Müslümanlığı hiç anlamayan,(*)
Hiç yaşamayan müslümanlardan
Müslümanlığa sığınıyorum!
Ne kadar doğru olduğu kadar
O kadar acı bir gerçek işte!
Mahzun şaire katılıyorum
Ben de olanca mahzunluğumla,
İçimi yakan kahırla,aşkla!
Müslümanların çağlardan beri
İki yakası niçin gelmiyor
Bir araya bir türlü acaba?
Bu bilgisizlik,bu aymazlıkla,
Bu güvensizlik,saygısızlıkla,
Suçu,günahı kanıksamakla,
Bin bir yüzlülük,içtensizlikle
Geleceği yok gibi çağlarca!
Biz kendimizi her an hesaba
Çekeceğimiz yerde dürüstçe,
Özeleştiri yapamıyoruz,
Ya da empati kuramıyoruz.
Şol cennetlerin son varisleri,
Sütten çıkmış ak kaşık olarak(…misali)
Burnumuzdan kıl aldırmıyoruz!
Başkalarından hesap sormaya
Kalkışıyoruz,yelteniyoruz
Şımarıklıkla,ukalalıkla…
Önyargılara,saldırılara
Karşı koyacak güç bulamıyor
Bocalıyoruz,yeniliyoruz!
Müslümanlığın Müslümanlardan
Çektiği nedir,birbirlerinden
Müslümanların,bağnazlıklardan,
Edepsizlikten,dengesizlikten…
Oysa gerçekten samimi olsak,
İnsan/Müslüman gibi yaşasak
Hem onlar için,hem bizim için
Her şey çok daha güzel olacak!
Mavi bilyenin hepimiz için
Ortak bir mekan olduğu niçin
Unutuluyor,öteleniyor,
Bazı benlikler hor görülüyor,
Affedilmez bir suç işleniyor
ALLAH’a karşı,insana karşı.
(İnsandan başka türüne karşı
Bu kadar düşman bir tür var mıdır?)
Hakkı,erinci,aşkı,barışı
İstemeyenler,küçümseyenler,
Düşünmeyenler,öteleyenler,
Nefret,kıskançlık,kin üretenler,
Pompalayanlar,tutuşturanlar
Kendilerini unutuyorlar,
Kandırıyorlar,alçaltıyorlar!
Hayatlarını kötü bir sona
Hazırlıyorlar,savruluyorlar!
Birbirlerine diş bileyenler
Bir insan mıdır,Müslüman mıdır?
(Ne bir insandır,ne müslümandır!)
Onun yatacak yeri var mıdır?
Dünya/ahiret boyutlarında (…hayatlarında)
Yeri,önemi ne olabilir?
Doğru ve gerçek Müslümanlığa
Kimsenin sözü olmaz herhalde!
Önyargıları,düşmanlıkları
Olanlar bile göründüğünden
Fazla değildir,koyu cahildir!
Onlar bu hale bilgisizlikten
Düşmüştür ancak başka şey değil!
(Kibir,kurur da vardır hesapta!)
Müslümanlığa karşı çıkmakla,
Aşka,barışa,aydınlıklara
İlme,sanata,yüksek ahlaka
Karşı çıkılmış olur çılgınca!
Hayatının bir döneminde her (**)
İnsan,içinde zaten var olan
Müslümanlığı yaşamak ister.
Ancak egosu Şeytan’la eğer
Dostluk kurmuşsa,aynı yoldaysa,
Bu büyük şansı yakalaması
Suya düşmüştür,düşte kalmıştır.
Her şeye rağmen ümitsizliğe
Düşmemelidir,güvenmelidir
Ulu Rahman’ın mağfiretine,
Hidayetine,merhametine
Sığınmalıdır,yönelmelidir…
Kimileri de kibirlerinden
Karşı çıkar ki,onlar gerçekten
En zavallılar,talihsizlerdir.
Soylu duygular,düşüncelerden
Yoksun olanlar ne nasipsizdir!
Ne doğru dürüst düşünebilir,
Ne doğru dürüst davranabilir,
Ne doğru dürüst yaşayabilir!
Ne kendisine,ne başkasına
Hayrı,yararı dokunabilir!
(Hayrı olmayan bir kadavradır.) (…asalaktır!)
Ne doğru dürüst can verebilir,
Ne doğru dürüst dirilebilir, (haşrolabilir,)
(Şeytan çarpmıştan beter haldedir!)
Mutlak Hakim’in Divanı’ndaki
Fani ömrünün savunmasında
Ne doğru dürüst savunacak bir
Söz bulabilir,savunabilir
Ne ak bir yüzle,ne pak alınla
Umut,mağfiret bekleyebilir!
ALLAH,aklını amacına en (***)
Uygun şekilde değerlendirme
Başarısını gösteremeyen
Akılsızların akılların(d)a
-Düşünsel-pislik oluşturur ki,
Kirlenmiş olur düşünceleri!
Düşünmesini bilmeyen biri
“İnsan” yerine konabilir mi?
(Artık bir “insan” olabilir mi?)
ALLAH korusun düşünmemekten!
***
24-29 Şevval 1442//05-10 Haziran 2021
________________________________________________
(*): M.İkbal(Pakistan’ın milli şairi.(M.Akif’i)
(**): HİCR (15/2)
(***): YUNUS (10/100)
BİTCOİN-CİLER
Kalabalıklar korkunç ihtiras yarışında!
Bu çirkin bir yarıştır insana yakışmayan!
Bu gidişe ne Rahman,ne salih kullar razı
Kesilmiyor insanın bir türlü dünya hırsı!
Moral değerlerini savsaklayan,sollayan
İnsanoğlu kişilik erozyonuna uğrar,
Ne sağlıklı düşünür,ne doğru bakar,duyar.
Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığı,(*)
Bilmediği şeylerin peşinden gözü kara
Koşturur serap görmüş biri gibi sahrada.
Kalplerin,beyinlerin,gözlerin yaptığından
Sorumlu olduğuna bilmiyor olduğundan(!),
Daha yolun başında ya tökezlenir,ya da
Apışıp kalıverir,peşinden koşturduğu
Kurnazın tuzağına düştüğünü anlar da
İki dizini döver,yolar-varsa-saçını!
(Teknoloji insana üç,beş imkan verdiyse,
Onun bin bir katını almadı mı geriye?)
Sorar kendi kendine;”Ben mi suçluyum,yoksa
Beni soyup soğana çeviren soyguncu mu?”(…goygoycu mu?”)
Bu hale düşürmüştür doyumsuzluğu onu!
(Canına kıyan bile var bunlar arasında!)
Kendi düşen ağlamaz ama ağlıyor bunlar!
Hem suçlu,hem güçlüler bunlardır olsa,olsa!
***
13-14 Ramazan 1442//25-26 Nisan 2021
_____________________________________________________
(*): İSRA (17/36)
K O L T U K !
Aman Allah’ım!Siz ne yaptınız centilmenler!
Böyle davranılır mı bir hanımefendiye,
Üstelik büyük bir ün,makam sahibesine?
En kısa bir zamanda kendisinden,tarihten
Af dilemelisiniz olay henüz tazeyken! (…hiç vakit geçirmeden!)
Onun oturtulması gerekir baş köşeye!
(Gerekirse ayakta durmalıydınız sizler!)(…hatta!)
Nasıl olur,yok muydu üçüncü koltuğunuz?
Koltuktan,koltukçudan bol ne var bizde oysa!
Devlet adamlarımız ne kadar centilmenler,
Ne kadar aklı selim,kibar beyefendiler,
Nasıl da uyuyorlar edep kurallarına,
Görüyorsunuz işte bayan,bay kaselisler!
Bu nasıl bir davranış,düşüncedir,kimliktir?
Her şeyi bir tarafa brakın,konuk olarak
Düşündüğümüz zaman,bize yaraşan nedir?
Davranışlarımızı gözden geçirmemizdir.
Bireysel ve ulusal tavrımız,onurumuz (Siyasal…)
Bunu gerektirmekte,bunu öngörmektedir.
(Dünyanın malumudur konukseverliğimiz.)
Sosyal medyada(!) mahcup olmak istemiyorsak,
Onların fitnesine karşı direnmeliyiz,
Aldırış,etmemeli meydan vermemeliyiz!
Gerçek kimliğimizi her an göstermeliyiz!
***
27-28 Şaban 1442//09-10 Nisan 2021
K A R İ Y E R!
(Karizma!)
Siz de biliyorsunuz,tanık oluyorsunuz,
Ne karizmatik baylar,bayanlar var acunda!
Bazen şaşıyorsunuz,bazen gülüyorsunuz!
Her konuda allame kesilen,ahkam kesen,
Aslında doğru,dürüst hiçbir şeyi bilmeyen,
Üretmeden tüketen,tükettikçe tükenen,
İşitmeyen,görmeyen,sevmeyen,düşünmeyen,
Tebessüm edemeyen,pis,pis sırıtıp duran,
Süslü diplomalarla,şişkince cüzdanlarla
Kendini bir şey sanan,eleştirilemeyen,
İnsanları kastlara ayırmaktan hoşlanan,
Onlara kör gözlerle tepelerinden bakan,
Kendini piramidin en tepesine koyan,(…oturtan,)
Alçakgönüllülüğü,onuru,empatiyi,
Özgürlüğü,şefkati,sevgiyi,zarafeti
Dışlayarak “insanlık” boyutundan anbean
Uzaklaşan, karanlık uçurumlara koşan,
Gururun,bencilliğin pençesinde kıvranan
Çakma post-modernliği kimselere brakmayan,
Karizmasını çizen olursa affetmeyen,
Çok para kazanmaktan,dedi-kodu yapmaktan,
Viski,şampanya,şarap,rakı,bira içmekten,
Kariyer,ün sahibi olmaktan,övünmekten,
Elde edemeyince,yitirince dövünen,
En ünlü markalardan giyinip,kuşanmaktan,
Süslenip,püslenmekten,esmekten,gürlemekten
Sosyal medya,bilmem ne fenomeni olmaktan,
Havyar,barbun yemekten başka bir şey bilmeyen,
Velhasıl,egosunu şişirdikçe,şişiren
-Ki bir toplu iğneyle havası gider yekten-
Karizmatik bayan,bay,zamanı geldiğinde
En Yüce Mahkeme’ye yargılanmak üzere
Çağırıldığı zaman,bunların hiçbirinin
Hiçbir değer,bir anlam taşımadıklarını,
Anlayacak vuracak taştan taşa başını, (…yolacak saçlarını…)
Gizleyecek imkanı olmayacak gözlerin
Belerdiği O Gün’ün dehşetli ortamında
Dünya hayatındaki çarpık fiillerini!
***
03-07 Recep 1442//15-19 Şubat 2021
BURJUVAZİ
Bayanların,bayların eline su dökemez
Umurlarında bile olmayan ötekiler!
Rahatlarından asla fedakarlık edemez
Jakobenlik çalımı atarlar podyumlarda!
(…………..yarışı yaparlar boş kulvarda!)
Uzun emellerini gerçekleştirmek için
Var güçleriyle çaba harcarlar,didinirler!
Avurtları bir türlü dolmaz ne yapsalar da!(Avuçları...)
Zifir karanlıkları aydınlığa yeğlerler,
İhtiras ateşiyle yanarlar için,için…
***
11-16 R.Ahir 1442//26 Kasım-01 Aralık 2020
______________________________________________
(*): Akroştiş
F I K R A
Malum,Hoca merkebe bazen ters binermiş ya,
Sormuşlar muhtereme;”Eşeğine ne diye
Tersine biniyorsun,nedir bunun hikmeti?”
O hoş tebessümüyle gülümsemiş,demiş ki;
“Ardımdan bir tehlike yaklaşacak olursa,
Görebileyim diye onu hiç kuşkusuz ki!”
“Ya önünden gelecek olan tehlikeleri
Nasıl göreceksin ki?”diye sorduklarında;
“Onları eşek bile görebilir değil mi?” (...görsün artık öyle,..)
Diye bir cevap vermiş,o kadar manidar ki!
İnsanların bir çoğu,brakın arkasındaki
Tehlikeleri görmek,önlerindekileri
Bile görmediğinden gidiyor baştan kara!
Ne yol yordam biliyor,ne hedef belirlemiş,
Ne dosdoğru bir rehber,bir kılavuz edinmiş,
Duymazlıktan geldiği için uyaranları,
Önünde arkasında bir ışık yakanları.
Daha ilk adımlarda-yolunun başlarında-
İşten bile değildir tökezlenivermesi!
***
10-11 R.Evvel 1442//27-28 Ekim 2020
TRUMP MI,BİDEN Mİ?
Birleşik Devletler’de-nasıl birleşiklerse!-
Başkanlık seçimleri sona ermek üzere!
(Birbirler’ni yiyorlar hele şu son günlerde!(Sözde yarışıyorlar...)
Doğrusu rollerini çok güzel oynuyorlar!)
Su gibi harcanıyor milyon,milyar dolarlar,
Birbirine giriyor,diş biliyor öfkeyle
Ustaca(!) kışkırtılan bağnaz kalabalıklar!
(Nasıl bu kadar silik,kimliksiz oluyorlar?)
Kişisel kaprisleri yüzünden kitleleri
Birbirine düşüren cüce megalomanlar,
Şımarıklık,kin,gurur,fesat fenomenleri,
Aferin budalası,gösteriş objeleri,
Bir kaş yapayım derken,bin bir göz çıkaranlar,
“Dünyaya çeki düzen verme” projeleriyle,
Barış,insan hakları,özgürlük,demokrasi
Ayaklarıyla nice cana kan kusturanlar (...zulmedenler,)
Kendini kartal,puma sanan topal ördekler,
Çarpık mantıklarıyla,kısa akıllarıyla
Dünyanın tek hakimi,kabadayılığına
Soyunan mütekebbir,şımarık talihsizler, (...zavallılar)
Koltuk,tac,taht uğruna ellerinden geleni
Artlarına koymayan muhterisler,zalimler (...tutsaklar,)
(Kaderini onlara bağlayan kimliksizler!)
Başkan olsa ne olur,sultan olsa ne yazar!
Yeryüzüne barışı,kardeşliği,sevgiyi
Onlar değil bilgeler,sanatçılar,bilginler. (...alimler,(
Yürekleri insanlık aşkıyla ürperenler,
Aklı selim,erdemli,kirlenmemiş benlikler,
Sevgide,iyilikte yarışan seçilmişler (...sevgiye,iyiliğe adanmış...)
Getirecek and olsun her çağ olduğu gibi....
Onlar yaptıklarıyla yüz yüze geldiğinde
Gerçeklerin ortaya serileceği Gün’de,
Ne yapacaklarını düşünsünler ilk önce!
***
21-24 R.Evvel 1442//07-10 Kasım 2020
ASKIDA EKMEK!
Siyasilerden bir zat bir proje başlatmış ki,
Doğrusu övülmeye,takdire şayan bir şey!
Proje “askıda ekmek” olarak sunuluyor.
Neymiş efendim ekmek alamayan yurttaşlar,
Yardım için askıya konulan ekmeklerden
Alabilsinler diye ihtiyaçları kadar.
(Ya da üç ekmek alan,hali,vakti yerinde
Bir yurttaş dört/beş ekmek bedeli ödeyerek...)
Unutulan,horlanan,günbegün yoksullaşan,
Halkın sesine kulak versinler bir ne olur!
Yoksul ama onurlu olan yurttaşlar buna
İtibar ederler mi,razı olurlar mı ki?
(Mesela bizim küçük mahalle marketinde (...bakkalında)
Uygulanan bir şey bu epey zamandan beri.
Yılda bilmem kaç milyon ekmek çöpe giderken,
Bu müsrif yurttaşlara yok mu durun diyecek?)
Hadi ekmek neyse de,akıl,ahlak,adalet,
Sevgi,saygı,nezaket,dostluk,kardeşlik,edep,
Pahalılık,özgürlük,işsizlik,güven,zamlar
Askıya asılmaya kalkışılsa ne olur?
Bir ülkede kimlere milyonlar sunulurken,
Yurttaşına bir ekmek bedelini çok gören(!)
Varsıl beyefendiler böyle diyeceğine
Artık bir son versinler gövde gösterisine,
Yurttaşının karnını doyursunlar ilk önce!
***
02-03 R.Evvel 1442//19-20 Ekim 2020
U Y A N I Ş
(Kıyam)
İnsanların baskın bir çoğunluğu uykuda!
Onları uyandırmak için çabalayanlar
Uyanmamalarını isteyenleri bulur
Buluyor her zamanda/yerde karşılarında!
Bu,onların değişmez yordamıdır,yoludur.
(Ki onların işine geliyor hiç şüphesiz,
Uykuda olanları uyanıklar yönetir.)
Korkunç bir yalancılık,pompalanan korkuyla
Sindirilmek istenen düşüncesiz toplumlar,
Bunu büyük ölçüde başaran kakavanlar!
İnsanların hayrını istiyor görünüp de,
Onlara akıl almaz zararlar veren çapsız,
Yanlışları doğruymuş,doğruları yanlışmış
Gibi gösteren arsız,acımasız,vicdansız,
İnsanın bağımsızlık,özgürlük haklarını
Kısıtlayan zalimler,bu zulmün hesabını (*)
Vermeyeceklerini eğer sanıyorlarsa,
Yarım akıllarından şüphe etmek gerekir.
(Onların birbirine düşmesi mukadderdir.)
Akıl,ruh,bağışıklık sağlıkları bozulan
Komplo teorileri üreten şarlatanlar, (...borazanlar,)
Aklını onurunu çok ucuza satanlar!
Hakikat bilgisini-ALLAH’ın sözlerini- (**)
İnkar eden,etkisiz kılmak O’nun yolundan
Alıkoymak için tüm yer hazinelerini,
Bir o kadarını harcayacak olsalar,
Bu sapkın,çirkin,sinsi,kara emellerini (...niyetlerini)
Gerçekleştiremezler,ki bu çırpınışları (...saldırı(ş)ları)
Onlar için bir yürek sızısı,içlerinde
Bir ukde olacak da apışıp kalacaklar!
Sonra hep bir arada yurtları Cehennem’de
(Sonsuz goncalar açan alev bahçelerinde!)
Birbirlerine yakın komşular olacaklar!
Uyuyan İnsanlığı ölümcül uykusundan
Uyandırmazsak eğer,daha boşu boşuna
Nice canlar yanacak,ocaklar sönecektir.
İnsan aniden gelen Kıyamet dehşetiyle
Korkunç yanılgısını ancak fark edecektir.
Artık her şey bitmiştir ve iş işten geçmiştir.
Uyanmaya niyetli görünmüyor olsa da,
Balmumu,dökme kurşun sağır kulaklarında,
Yine ümit kesmemek gerek İnsanoğlundan.
Onları uykusundan uyandıracak olan
Bir şey mutlaka vardır,ümitsizlik yasaktır.
O,yürekleri yakan hüzünlü bir Nazar’dır, (Bakış’tır,)
Talihsiz bedenlere şefkatle sarılıştır,
Onları kucaklayış,aşkı aşılayıştır,
Unutmuş oldukları şeyleri hatırlatış,
Kendilerine dönme,getirme çabasıdır. (...çağrısıdır.)
Uyuyanlardan daha beter bir aldanışta (...sapkınlıktan)
Muzdarip megaloman mağrurlar,müstekbirler (...muktedirler(!))
Nankörlük yarışında ipi göğüsleyenler,
ALLAH’ı tedavülden(!)kaldırmak isteyenler,
Dünyanın en akıllı şapşallık simgeleri,
Gövde gösterisinin bedensiz modelleri,
Gösteriş yarışının ucuz kahramanları,
Kör,topal atletleri,en modern rüküşleri,
Dinsiz havarileri,karanlık figürleri...
Kartallarla yarışa kalkan sivrisinekler,
Şapşallıkta doruğa çıkan aklı evveller,
İnanmış olduğunuz değerler,düşünceler
Sizleri savuracak dipsiz uçurumlara,
Evdeki hesabınız uymayacak çarşıya!
Yakında göreceğiz,siz de göreceksiniz,
-Eğer açılabilmiş olursa gözleriniz-
Kim haklı,kim haksızmış,kim gerçek,kim sanalmış,
Kim kötü,kim iyiymiş,kim güzel,kim çirkinmiş,
Kim yoksul,kim zenginmiş,kim mazlum,kim zalimmiş,
Kim güçlü,kim güçsüzmüş,kim bütün,kim eksikmiş,
Kim akıllı,kim deli,kim alçak,kim yüksekmiş...
Kardeşlerim!Bunların bir halt edeceği yok!
Yalandan,tantanadan başka bir şeyleri yok!
Keselerinin dolu olduğuna bakmayın,
Yürekleri bomboştur bu varsıl yoksulların!
Bakmayın aldanmayın atıp tuttuklarına,
Gelmeyin,kapılmayın cılız oyunlarına!
Yeter ki,biz yürekten bağlanalım RAHMAN’a,
Sonsuz güven duyalım,layık olalım O’na.
FURKAN’ın,ELÇİSİ’nin şaşmaz rehberliğinde
Yürüyelim çağları aşan bir muhabbetle, (...mehabetle,)
Adaletle,şefkatle,barışla,kardeşlikle,
Tefekkürle,bilimle,sanatla,bilgelikle... (...hikmetle...)
(İnsan’ın unuttuğu evrensel değerlerle)
Haykıralım olanca gücümüz,inancımız,
Novalarla yarışan gönül atdınlığımız,
Olanca aşkımızla Ölümsüz Hakikat’i!
Kucaklayalım sonsuz bir hazla İnsanlığı.
Düştüğü bataklıktan,çırpındığı burgaçtan
Çıkarabilmek için elimizden geleni
Yaparak gösterelim gerçek kimliğimizi.
***
06-10 Safer 1442//23-27 Eylül 2020
_________________________________________________________
(*): EN’AM(6/21-129),MÜ’MİN(40/52),İNSAN(76/31) v.b.
(**): ENFAL(8/36)
KOLTUK(ÇU)LAR!
Koltuklar,üç ayaklı tek ayaklı koltuklar,
Koltuklar,beş ayaklı,dört ayaklı koltuklar,
Koltuklar,çift ayaklı,kıl ayaklı koltuklar...
Taçlar,tahtlar,saraylar,ünler,şanlar,unvanlar,
Tanklar,toplar,füzeler,kruvazörler,uçaklar...
Konferanslar,paneller,telefonlar,nutuklar,
Ucuz kahramanlıklar,tumturaklı yalanlar,
Anlamsız senaryolar,gönüllü figüranlar!
Egoların tutsak cüce megalomanlar!
RAHMAN’ı hiç hesaba katmayan kakavanlar,
Ömürleri boyunca havanda su dövenler,
Mükellef ziyafetler,obez üstü obezler!
Düşündüğünü sanan akılsız,fikirsizler!
Ömür boyu bitmeyen,tükenmeyen emeller!
Dengesiz,kaypak,bencil,zırcahil allameler!
Güvercinler peşinden şahinler uçuranlar,
Olmayacak hayaller peşinde(n) koşturanlar!,
Koltukları uğruna nice canlar yakanlar,(...canlar yakan zalimler!)
Ordan inmemek için her yola baş vuranlar!
Ama bir gün mutlaka paldır,küldür inerler,
Elinden oyuncağı alınmış çocuklardan,
Sudan çıkmış balıktan beter hale düşerler!
(Negatif puanlarla dolmuş taşmıştır Defter!.)
Nerde kalmıştır çalım atışlar,cicim yıllar?
Artık utanç,pişmanlık,korku günleri başlar!
Maskelerle,tekkeler düşmüş,kel görünmüştür!
Alkışlar bıçak gibi kesilmiş,dev meydanlar
Sessizliğe bürünmüş,defterler dürülmüştür!
Bu sanal dünyada hiç bitmeyecek sanılan
Gösterişler,görkemler sönmüş köze dönmüştür!
Arsızlık,kurnazlıkla parsayı toplayanlar,
Zamanı geldiğinde kurulacak Divan’da
Onları fidye diye vererek kurtulurlar!
Yaptıkları kar kalmış olarak yanlarına,
Yerinde yeller esen ol saltanatlarına
Yeniden kavuşurlar,mutluluktan uçarlar!
Sonsuz bir yaşam başlar köşklerde,saraylarda!
(Alev bahçelerinin varisleri olurlar,
Cahim saraylarının sefasını sürerler!!!)
Halkıyla bağlarını her zaman sağlam tutan,
Devletini hikmetle,adaletle,şefkatle,
Bilgiyle,bilgelikle,üstün bir liyakatle,
Doğrulukla yöneten devlet adamlarına
Ne denilebilir ki,gıpta etmekten başka.(...takdir...)
Onlar için dünyada/ahirette en güzel
Makamlar,armağanlar,hiç solmayan bahçeler,
Tükenmeyen nimetler,onurlar,özgürlükler
Hazırlanmıştır sonsuz cömertlik kaynağından,
Sonsuz hazinelerin sahibinden,Rezzak’tan. (*)
***
23-27 Muharrem 1442//11-15 Eylül 2020
______________________________________________________________
(*): REZZAK; ALLAH(CC)’ın kutlu isimlerinden.Her çeşit rızkı
daima veren.Yarattığı rızkı yarattıklarına her daim dağıtan.
SATİRİK ŞİİRLERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN