(1)
N . F A Z I L ‘ A
Ey,çilenin,mihnetin gönüllü taliplisi,
“Davalar Davası”nın gözüpek havarisi,
Toplumun sinesinde birikmiş öfkesini
Dalga dalga haykıran uyuşmuş vicdanlara.
Ne anlaşılmamaktan,ne duyarsızlıklardan,
Ne fersiz bakışlardan,ne vefasızlıklardan
Yılmadan ateş,diken dolu yolda yürüyen,
Ardından onu gören gözleri sürükleyen,
“Türk’ün ruh kökleri” ne ığıl ığıl yürüyen
Bengi-su pınarından sulayan,aşılayan
Dalları,meyvaları hevenk hevenk devşiren,
Kucak kucak cömertçe Çağ’a,Çağlar’a sunan,
“Büyük Doğu”dan çıkan,fışkıran,parıldayan
Işıktan ürkenleri kuşatmaya,toplumsal
Tıkanmayı,kaosu çözmeye çabalayan,
Bireyi,toplumları doruklara yükselten,
Gelecek zamanlara güvenle ulaştıran,
Ufuklar ötesine adım adım çıkaran
Göksel kaynaklı bilgi yol olabilir ancak…
-Kor bakışlardan ürken fincancı katırları…
Şuurlu yığınları,düşünen kafaları
Saf dışı bırakmaya yeltenen eyyamcılar
Ne kadar zavallıdır,ne kadar bahtsızdırlar.
Pınarları yürekler olan ışık ırmaklar
Bir,iki avuç kumla durdurulabilir mi?
Dağa ne yapabilir cılız sis bombaları…?-
Batı’nın değerleri karşısında ezilen,
Güçlüler tarafından susturulmak istenen
Yığınları düştüğü kompleksten kurtaracak,
Örselenen,aşınan milli değerlerine,
Görkemli geçmişi(y)le,kaybolan kimliğine
Kavuşma,gurur duyma kıvamına getiren,
“Muşamba dekor” ile,”solmaz-pörsümez yeni”
Arasındaki farkı muzdarip kitlelere
Gösteren,boğuntuya getirilen sesini
Yeniden gürleştiren,çember çember yükselten,
Horlayan,yozlaştıran arsız bozgunculardan,
Haksız bir yenilginin rövanşını aldıran
Büyük,soylu ruhlardan ne güzel biri olmak! .
Kutsal ateşin Aşk’ın ocağında yanması,
Aşk’ın soluklarıyla sislerin dağılması,
Ağır kışın bitmesi,ilkyazın başlaması,
Kağıt kahramanların yakılıp kül olması,
Esenlik rüzgarının pusları savurması…
Dipsiz uçurumlara yönelen yığınlara
Şevkatli kollarını “makas gibi açarak,
“Durun kalabalıklar,bu cadde çıkmaz sokak…”
Diye haykıran mahzun,sıra dışı kahraman…
“Yeniden diriliş”in gözüpek müjdecisi,
İnanan bir yüreğin sanatsal mucizesi.
“Surda açılan gedik” bilinçlenen ürkekler…
Şaşkın jakobenlerin,çapsız taklitçilerin
Sanatı(n) karşısında hakkı teslim edenler,
Çömezleşen ustalar,ustalaşan çömezler!
Metafizik derinlik,ürperme karşısında
Cüceleşen sanatçı(!) geçinen dev enteller!
“Bir mısraı Ulus’a şeref kazandıran”a
Gizli hınç besleyenler,görmezlikten gelenler.
Tek kanatlı kuşların efsane idollerin
Yollarından çıkması,yıkılıp dağılması…
Güney’den başka yöne-Batı’ya- çevrilince
Bakışlar,yüzler,ruhlar,puslanan ufuklarda
Sönen kutsal yangınlar,kavuşan dolunaylar,
Önlenemeyen medler bozbnulanık sularda…
Uzun süren yoksulluk,yoksunluk buhranından
Sonra kavuştukları zenginlikle,konforla
“Yolunu”,”misyonunu” şaşıran,ikileme
Düşürülen,duygudan,düşünceden,özünden
Uzak kalan,brakılan ruhsuz kalabalıklar,
Tutunacak dalları kalmayanlar ne ne yapar…?
-Pusulasız,dümensiz,rotasız okyanusa
Açılanlar hedefe asla ulaşamazlar…-
Yürekler aydınlıktan ürkmeye başlamışsa,
Onların yoldaşıdır dumanlar,karanlıklar,
Bozbulanık akmaya başlar duru ırmaklar…
“Çile” çekilmedikçe “otel odalarında”,
Yüzler kavrulmadıkça soğuk “kaldırımlar”da,
Şakak zonklamadıkça,avuçlar yanmadıkça,
Damar yırtılmadıkça,alın tozlanmadıkça,
Akkor gözyaşlarıyla gözler kavrulmadıkça,
“Akrebin kıskacında benlik yoğrulmadıkça”,
Doruklar Doruğu’nun alevli yollarında
Bir adım atılamaz,bir soluk alınamaz,
Ölü uykusundaki ruh-beden uyanamaz…
Altın Çağ’ın ölümsüz mimarları kimlerdir?
Ebedi esenliği,huzuru,kurtuluşu,
Getirecek olanlar,gül şafağın ruhunu,
Bağrında taşıyanlar olur,başkası değil,
Beşer’in mantığına umut bağlayanlara,
Eşyanın büyüsüne kapılan bahtsızlara…
__________________________________________
(1):Kitap/Haber Dergisi(Sayı:21 – Eylül-Ekim 2004)
Medeniyetimizin Gündönümü-Olcay YAZICI( Sh:78-80) |