MİMAR SİNAN‘A
Ey Koca Sinan Usta,ey ilahi bulmaca,
Büyük ruhun tecessüm ediyor kubbelerde,
Derin,geniş,aydınlık,özgür,sırlı,mualla
Göklerden aşk devşiren zarif minarelerde…
Sensin İslam’ın,Türk’ün evrensel dehasını
Yüzyıllar’a aktaran bütün ihtişamıyla.
Camları,tuğlaları,taşları,kurşunları
Şiir yazarcasına işleyen mısra mısra…
Kahraman gazilerin saf alın terleri var
Her mabede,köprüde,kervansarayda,yolda
Göz nuru,el emeği,inancı,sevdası var.
Olabilseydik biz de bir tutam kum harcında…
İnanırım,Yaradan izin verseydi sana
Cihanı çevirirdin muhteşem bir mabede.
Ah,ne güzel olurdu,Beşer omuz omuza
Aynı Allah önünde baş koyar(say)dı secdeye…
O zaman mü’min ruhun öbür ulvi ruhlarla
Duyardı Cemaat’in gönül raş’elerinin
Yükselişini Arş’a boğuk uğultularla,
Gözyaşı döktüğünü göklerin için için…
Fecir parıltısında ruhu ürperten Ses’te,
Bir köprüden,bir yoldan,kervansaraydan geçen
Tekerlek seslerinde,yolcunun nefesinde
Tüter hatıranızla tütsülenen buhurdan…
Soylu imparatorluk seninle daha şanlı,
İnsanlık daha yüce mukaddes varlığınla.
Duyuluyor tok çekiç seslerinin yankısı
Suyun şarıltısında,secdeler,dualarda…
Umarım haberdardır bugünkü halimizden
Sen ve senin gibiler manalar aleminde.
Ne olur tutun bizi kirli ellerimizden
Çıkarın bu bataktan manevi gücünüzle…
Süleymaniye mahzun,öfkeli Selimiye…
Küskün,muzdarip,yorgun,çaresiz Sultan Ahmed,
Açmış uzun dermansız kollarını göklere;
“Ey Rabb!im!” diyor,”lütfet insanlığa hidayet…!”
|