E-POSTA
ahmedkanyilmaz@yahoo.com

Ahmed KANYILMAZ
ŞAİR-YAZAR

Bir mecliste Furkan'dan söz edilmiyorsa ,o mecliste hiçbir şey konuşulmuyor demektir...

Dünyadan ve dünyalılardan en az zarar göreceğim,dünyaya ve dünyalılara en az zarar vereceğim bir hayat yaşamaya çalışıyorum.

                   Bu dünyada kendilerini ayrıcalıklı görenler,öte dünyada da ayrıcalıklı muamele görecekler ama,kendi(beşeri)ölçülerine göre değil,ilahi ölçülere göre..."

                   "FURKAN okulunun/medresesinin en silik öğrencisi olmayı,evren(ler)deki en yüksek okulun/üniversitenin  en parlak öğrencisi olmaya yeğlerim."

                  "İnsanlar arasında makam,mal-mülk,ün,unvan sahibi olanlarla karşılaşılmadan önce,ya da ziyaretlerine gidildiğinde yapılan hazırlıklar,duyulan heyecan,Allah(CC)'ın Huzuru'na çıkılırken gerçekleşseydi dün/bugün/yarın yeryüzünü kasıp kavuran her türlü fitnenin(olumsuzluğun,kargaşanın)baskın bir çoğunluğu gerçekleşmez,bu kadar insanın da canı yanmazdı!"       

***

                   Ey Müslümanlar,ey insanlık ailesi!Günbegün artan ve yoğunlaşan sorunlarınız altında eziliyor,yetersiz/kusurlu aklınızla ürettiğiniz fikirler/düşünceler/ideolojilerle bunları çözmeye çalışıyor,ancak arttırmaktan ve yoğunlaştırmaktan başka bir şey elde edemiyor,çaresizlik burgaçlarında çırpınıp duruyorsunuz. O kadargururlu/kibirli/bencilsiniz,kendinizi öylesine beğeniyorsunuz ki,yalnız bu dünyanın değil,ahiret sorunlarınızı da çözebilecek tek ve en güvenilir kaynak olan Kur’an-ı Kerim’e baş vurmak aklınızdan bile geçmiyor!Hangi aklınızı

                   İslam‘ın bittiğini dolaylı ya da dolaysız olarak dile getirmeye çalışan kısa akıllılar şunu iyi bilmelidirler ki; biten İslam değil, onu hakkıyla idrak edip, hayatına uygulamayı beceremeyen, onurlu, özgür “insanca” bir yaşam şekline dönüştüremeyen, ömrünü idoller ve boş hevesler/sanal ilahlar peşinde tüketen, fıtratını(yaşama amacını/hedefini) zedeleyen,kirleten beşeri değerlerini öteleyerek “insanlıktan çıkan” ,“çağdaş insan”dır!

                   İnsanlık “insanlığını” yeniden kazanmak istiyorsa İslam’ a -bütün boyutlarıyla/olanca varlığı ve içtenliğiyle dönmek zorundadır.

                   İstemiyorsa rezil bir sona/tükenişe hazır ve razı olmak durumundadır!

***

                  Bir milletin/toplumum büyüklüğü/değeri,gücü,önemi ekonomik ve endüstriyel potansiyeliyle değil, asıl yetişmiş ruh/beyin/beden potansiyelleri en üst düzeye çıkarak bilim, sanat, fikir, düşünce üreten “insan” potansiyeliyle adaletle, şefkatle, selim akılla yönetilmekle ölçülür, değerlendirilir,değerlendirilmelidir.

***

                  Kimi insanlar kendilerini başkalarına beğendirmek için çırpınıp dururlar.Ünlü olmak,beğenilmek onların en büyük tutkuları,başarı ölçüleridir...Kimileri de başkalarına,-kendilerinde olmadığını sandıkları nitelikleri taşıdıklarını var saydıkları için-derin bir hayranlık,hatta taparcasına bir sevgi beslerler.Her iki tipin de sorunu(psikolojisi)aynıdır; Özgüven(sizlik!)

***

                 Yeryüzünde çağlar/tarih boyunca görülen/yaşanan bütün bireysel, toplumsal,ulusal ve evrensel çaptaki anlaşmazlıkların,çatışmaların /savaşların birinci ve en önemli sebebi,insanların bakış açılarının-ve düşünce tarzlarının-yanlışlığıdır.

                 Doğru bakış açısını-ve düşünüş tarzını-insana ancak vahiyle inşa edilmiş(onun muhteşem aydınlığıyla aydınlanmış),her zaman hoşgörüden, barıştan,adaletten,fırsat eşitliğinden,kardeşlikten,dayanışmadan,paylaşımdan, özgürlükten,sevgiden,saygıdan,edepten,şefkatten,merhametten,emekten,üre- timden,yenilikten…velhasıl insanı “insan” yapan temel değerlerden yana olan selim akıl(akl-ı selim/sağduyu verebilir.

                 Başka hiçbir öğreti veremez!

                 Gelecek çağlarda bu gerçek daha iyi anlaşılacak ve insanlık Hz.Muhammed(AS)’in ortaya koyduğu –ve temel ilkesi/prensibi,”barış , kardeşlik,huzur ortamında her inançtan,her renkten insanın hep birlikte kardeşçe yaşaması” olan MEDİNE SÖZLEŞMESİ/VESİKASI’nın önem ve değerini fark edecek ve pratiğe geçirerek ulaşmak istediği barış,kardeşlik, huzur ortamına kavuşacak,böylelikle dünya ve ahiret mutluluğunu elde edebilecektir.

                 Selam olsun ALTIN ÇAĞ’ın(BİLGİ VE IŞIK ÇAĞI’nın) mutlu,uygar insanlarına!

 

Evren(ler)in yaratılışı, dizaynı ve yönetilmesi Yüce Yaratıcı’nın külli aklının ve limitsiz ilminin, erişilmez gücünün, büyüklüğünün olağanüstü kanıtlarını içerir.  

***

Bir ülkenin/toplumun/ulusun müslümanlığı-ya da değeri-o ülkede bulunan cami sayısına, hafız sayısına,hacca gidenlerin,oruç tutanların,namaz kılanların,zekat verenlerin sayısına göre değil,o ülkede/toplumda,adaletin, barışın, kardeşliğin , huzurun, paylaşmanın,dayanışmanın,sevginin,saygının yaygın ve egemen oluşunun oranına göre ölçülür.Ancak o zaman namazlar hakkını vere kılınmış,oruçlar hakkını vere,vere tutulmuş,zekatlar hakkını vere,vere dağıtılmış,haclar hakkını vere,vere yapılmış,velhasıl Müslümanlık bütün boyutlarıyla “yaşanmış”olur...

Masivadan,Maveraya...Kesretten Vahdet'e hicret...

           

YENİ BİR DİL

 

Yeni bir dille yeni şeyler söylemeliyiz,

Eskimeyen eskiyi anlatabilmeliyiz…

Nadanlar,müstekbirler,narsistler,ham sofular

İçinize sindirin sindirebilirseniz…

 

Bu ölümsüz gerçeğe sırt çeviremezsiniz.

İnatla yüzyıllardır yeter direndiğiniz!

Ruhunuz aydınlansın vahyin ışıltısıyla…

(Rüşeymimiz canlansın vahiy sağnaklarıyla…)

 

Dilin bağı çözülsün diriliş soluğuyla,

İnsanlık onurlansın Çağlarüstü Mesaj’la;

“La ilahe ilallah,Muhammed Rasulallah…”

İnlesin yerler,gökler özgürlük marşlarıyla,

Tutuşsun lalezarlar Aşk'ın bakışlarıyla,

Eller,gözler,yürekler kenetlensin inançla...

21-26 Recep 1434/31 Mayıs-5 Haziran 2013
16 Şaban 1435/14Haziran 2014

Çeşme

KUTSAL İSYAN

 

Muhteşem bir kıyamla kıyam etti mazlumlar…

Daha bir aydınlandı zifiri karanlıklar…

Bir destan yazılıyor Bilgisizlik Çağı’nda

Kendini bilmezlerin,vicdansız zalimlerin

Kara vicdanlarının beyaz(!) sayfalarına!

Temeller sarsılıyor,çatırdıyor sütunlar, (…devriliyor…)

Tomurları patlıyor güllerin,zeytinlerin…

Taşıyor kör kuyular,çiçekle donanıyor

Çınarlar,palmiyeler,zakkumlar,çalılıklar,

Uğultulu medlerle taşıyor okyanuslar…

 

Bir telaş,bin şaşkınlık rüzgarlı kıyılarda,

Korku,dehşet,nedamet buğulu bakışlarda, (…mühürlü…)

Hüzünlü parıltılar nişanlı alınlarda,

Kavuşmayan bin güneş yangınlı ufuklarda…

1Recep 1435-25 R.Evvel 1438

30 Nisan 2014-25 Aralık 2016

ÇEŞME

 BÜYÜK KIRILMA /KOPUŞ  

 

Kırıldı yürek fayı,yırtıldı şah damarı,

Düşünceler,duygular büyük çatırtılarla

Savruldu sonsuzluğa frekanssız sayhalarla…

Sütunlar taşımaktan yoruldu çatıları

Koparıldı sinsice kirişlerin bağları,

Sohbetin tatlılığı,bakışı karartıldı

Muhabbet tabağına nadanlık kotarıldı!

Felaketi ganimet için fırsat sayanlar

Ellerinde baltalar çılgınca koşuştular

Yıkıntılar içinde neydi aradıkları?

Allah’tan hevesleri kursaklarında kaldı!(Neyse ki…)
 

Şimdi o kırılmayı mübarek elleriyle

Onarmaya çalışan gönüllüler ordusu

Olağanüstü bir cehd,çaba üstüne çaba

Göstererek yeniden yükseltiyor sevgiyle

Temeller üzerinde muhteşem sütunları,

Bağlıyor kirişleri birbirine özenle.

Çekindiği bir şey yok,kimseden bir korkusu

Tek derdi var,kapatmak bir an önce çatıyı,

Ve altında toplamak hüzünlü mazlumları…

Ölümsüzlük Yurdu’nun ak alınlı yolcusu…

01/12/2013-31.08.2014

Çeşme


GÜNCEL



ŞİİRLER İTHAFLAR RESİMLER İLETİŞİM MESAJ

 

KiTAPLAR

LÜTFEN KİTAP AÇILIRKEN BEKLEYİNİZ...

Sitenin telif hakkı Ahmed Kanyılmaz'a aittir.www.kanyilmaz.com.©2006-2024


http://www.internethaber.com/son-dakika//

https://yenicesme.yerelgazeteler.net/

Sayaç

 

-